john
sevgililer günü falan derken bir hafta sonu daha geçti (iyi haftalar bu arada)haftanın başı durumlar nasıl bakalım
sevgililer günü falan derken bir hafta sonu daha geçti (iyi haftalar bu arada)
haftanın başı durumlar nasıl bakalım
haftanın başı durumlar nasıl bakalım
0
sunum yapmam gereken bir gün öncesinde tribünde hayvan gibi böğürdüğüm için sesim çıkmıyo. ne bok yicem bilmiyorum.
0
valla iyi oldu bitti gitti şu 14 şubat muhabbeti.
boş boş oturuyorum iş yerinde, hasta olacağım galiba, dün maçta üşüttüm zannedersem. O yüzden hiçbişey yapmak gelmiyor içimden.
boş boş oturuyorum iş yerinde, hasta olacağım galiba, dün maçta üşüttüm zannedersem. O yüzden hiçbişey yapmak gelmiyor içimden.
0
Dün balık yemiştim, sabahında yediğim yoğurtlu patlıcan kurusu yüzünden sanırım hafiften midemi bozmuşum. Başım dönüyor. Kar var, hava çok güzel. İş olmasa da evde uyusam keşke...
0
Okul basliyo okula gitcem. Biraz sosyalleseyim yoksa sacma duygu ve dusuncelerde bogulcam sanirim.
0
Yeni bir hafta, yeni bir devran. Iş hayatı devam ediyor.
Yani çalışmak durumundayız haliyle. Çok şükür Sağlık var, Maddi büyük sıkıntı yok, daha ne olsun.
Yani çalışmak durumundayız haliyle. Çok şükür Sağlık var, Maddi büyük sıkıntı yok, daha ne olsun.
0
bok gibi bir hafta sonu daha geçti gitti,çürüyerek, son 3-4 yıldır oldugu gibi. okula gitmem lazım ders var ama üşeniyorum, hiç bir motivasyonum yok.
0
tüketim kültürünün beynimizi yıkamaya çalıştığı sevgililer günü yerine gündemdeki tecavüz-şiddet-cinayet-adalet gibi kavramlarla ilgili haberleri okuyoruz, bol bol düşünüyoruz.
ya sen?
ya sen?
0
bi aydır sallana sallana ev bakıyodum, bugün emlakçıyı aradım çıkıyorum ay sonu dedim, 15 gün sonra çıkmam lazım şimdi yusuf yusuf ev arıyorum, sokakta kalırsam İzmirdekilerin kapısına dayanıcam haberiniz ola
0
dota oynadım az önce. lina 43-11-11 gitti. ben de 32 asist yapmışım tide'la. barakalarımız düştükten sonra refresh + ravage ikilisi ile çevirdiğim, daha doğrusu çevrilmesine katkı sağladığım ikinci oyun oldu son bir haftada. çok pis oynadım be. heheyt.
onun dışında bi olayım yok. yarın psikoloğa gitçem, kitapları falan alcam çarşamba okul var öyle. ama çok kar yağacak diyorlar tatil olur belki.
onun dışında bi olayım yok. yarın psikoloğa gitçem, kitapları falan alcam çarşamba okul var öyle. ama çok kar yağacak diyorlar tatil olur belki.
0
dave87
En beğendiğiniz, en sık gittiğiniz, aklınızda kalanlar?
En beğendiğiniz, en sık gittiğiniz, aklınızda kalanlar?
0
türk ve islam eserleri müzesi - ibrahim paşa sarayı ( sultanahmet)
arkeoloji müzesi - gülhane
sabancı müzesi - emirgan
arkeoloji müzesi - gülhane
sabancı müzesi - emirgan
0
işim gereği çok müze geziyorum. tavsiyelerim; rezan has müzesi urartı takıları sergisi,osmanlı arşiv müzesi ( kağıthane ), kariye ( edirnekapı ). Sabancı müzesi'nde de miro sergisi bitmek üzere.
0
kayranin kedisi
Merhaba, Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım. Olay 1: Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini v
Merhaba,
Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım.
Olay 1:
Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini ve oteli ayarladı, ben bilet aldım ve kendi elimle esenboğa havaalanına bıraktım. Aynı gece, daha ben uyuyalı 1 saat olmuşken saat 1 gibi karakoldayım diye aradı. Doğal olarak şok oldum, kız meselesi falan herhalde diye düşündüm ama yüksek miktarda uyuşturucuyla yakalandığını öğrenerek bir şok daha yaşadım. Mecburen olayı annemin yüreğine indirmemeye çalışarak anlatarak, arabayla apar topar İstanbul'a gittim onu da alıp. Narkotik, çocuk büro, adliye, vs derken çıkardık getirdik Ankara'ya. Anneme yol boyunca olayı anlayalım dinleyelim haksızsa sakın bağrına basma biraz soğuk dur dememe rağmen adliyeden çıkarır çıkarmaz sanki 20 sene hapisten çıkan oğlu çıkmış gibi hemen koşarak sarıldı etti. Daha sonrasında da bu olay hiç yaşanmamış gibi davrandılar (Babam Kıbrıs'taydı ve en yakın uçak sabah olduğu için ona sonra haber verdik, o da bir şey yapmadı). Sonrasında annem odasında esrar bulmasına rağmen bitki çayı olduğuna inanmayı tercih etti ve hiçbir şey yapmadı. Alkol zaten gırla gidiyor, hemen hemen her gece mekanlara gitmeler, sabaha karşı eve gelmeler, henüz ehliyet almadan annemin ya da babamın arabasını almalar, izin vermezlerse saçma sapan tavırlar. Bu sırada okuduğu liseden kibarca atıldı ve başka bir liseye geçirdik. Orada da okula gitmek hamallık diyerek kaydını sildirdi ve ite kaka açık liseyi bitirdi. Bu arada her sene dershanelere, özel derslere binlerce lira harcandı ama doğru düzgün dershaneye gitmedi. O sırada ben Bilkent grafikte asistandım, o da kolay gördü herhalde; "ben matematik falan yapmak istemiyorum, Bilkent grafik istiyorum" dedi, çizim kursu bulduk ama doğru düzgün gitmedi. En baştan hiçbir şekilde kendi kardeşim diye kayırmayacağımı söylemiş olduğum ve etik bulmadığım için değerlendirme komisyonunda olmama rağmen alınması için bir şey yapmadım çünkü çok daha iyi çizen insanlar varken kimsenin hakkını yemek istemedim. Aynı gün Gazi Görsel İletişim bölümünün başvurusunun son günüydü, aradım Bilkent olmayacak evraklarını hazırla Gazi'ye başvuralım diye (Gazi'de de hem çalışıyorum hem yüksek lisans yapıyordum, benimle gider gelirsin seneye de istersen Bilkent'in sınavına tekrar girersin derslerini saydırırız dedim ama Gazi'de ortam yok Bilkent olmazsa gitmem deyince zorla yazdıramayacağım için 1 sene yandı).
Olay 2:
Annemin arabasıyla gecenin bir yarısı kaza yaptı. Bize haber vermedi ve polis çağırıp tutanak tutturmadığı ve habersiz şekilde arabayı çektirdiği için kasko sıkıntı çıkardı. Airbagler falan açılmış zaten, aracı neredeyse pert olarak satacağız. Tabii ki annem ve babam bu olay karşısında da seslerini bile yükseltmedi. Sadece araba yapılana kadar araba yok sana dediler. Ben de kendi aracımı hiçbir zaman başka birine vermediğim ve vermeyeceğim için net bir şekilde kasko bile yaptırmadığımı, kendimden başka kimsenin sürüşüne güvenmediğimi ve hasarsız aracımı sene sonunda hasarsız şekilde satmak istediğimi söyledim ve tamam dedi. Arabamın anahtarı hep çantamda olur ve çantamı da yanımda bulundururum gece, ancak kendisi yedek anahtarımı bulup geceleri arabamı kaçırmaya başlamış. Bunu da tez danışmanım arabamda viski şişesi bulduğu zaman anlayabildim. Yani hem benden habersiz arabamı alıyor hem alkollü araba kullanıyor. Hayır arabayı, kardeşimi falan geçtim birine çarpsa vebalini nasıl ödeyeceğiz? Viski şişesi sonrası kendisine sordum arabamı benden habersiz aldın mı yakın zamanda diye. Yalan söylerken kılı bile kıpırdamadı, viski şişesini önüne atınca bir gece aldım uzatma falan dedi. Bunun üzerine kendi evimde kendi arabamın anahtarını kasaya saklamak zorunda kaldım. Cüzdanımdan para çaldığından şüphelendiğim için bankadan para çekmiyorum, maksimum 50 lirayla geziyorum ama açık açık çalıyorsun diye itham edip rencide etmek istemiyorum. Kendime küçük hediyeler almak için her günün sonunda cüzdanımdaki 1 liraları kumbaraya atardım, kumbara şu an bomboş. Annemden babamdan zaten harçlık alıyor, üzerine babam her hafta Kıbrıs'tan istediği içkiyi getiriyor satacağım diye üsteliyor olduğu için ama hala bir para versen üzerini getirmiyor, böyle şeyler yapıyor, satılabilir bir şey bulsa hemen satıp parasını yiyor. İlerde anneme babama şiddet uygulamasından ve zorla paralarını almasından, malı mülkü sattırıp yemesinden ya da anneme babama zarar vermesinden endişe ediyorum çünkü para vermezlerse çılgına dönüyor.
Olay 3:
Babam Kıbrıs'a gittiği için Türkiye'deki arabasını sattı ve evde sadece annemin ve benim arabamız var. Dün de annemle babam annemin arabasıyla dışarıdaydı, bana geldi rica etti sevgililer gününde kız arkadaşımı yemeğe götürmek istiyorum. Sen de evdesin nasılsa, arabanı alsam olur mu diye. Çok üsteleyince "Babamı ara, herhangi bir kaza ya da hasar durumunda zararımı karşılama teminatı veriyorsa vereyim" dedim. Babam evet deyince verdim. Evden çıkmadan bir şişe de Absinth alıp çıktı, ben de alkollü kullanma sakın o ne diye sorunca hediye dedi ve gitti. Bugün çalışmak için arabadan kitaplarımı alayım dedim ve dışarıda arabam yok, kardeşim de evde yok. Annem arkadaşlarında kalacağını söylemişti, kahvaltı yapıp geleceklermiş deyince rahatsız etmek istemedim. Saat 14.00'e kadar bekledim ve mesaj yazdım, çalışmam lazım arabayı getirir misin diye. Yazdığı mesaj aynen şu: "Dün önüme araba çat diye çıktı bahçelide bende ona vurmamak için kaldırıma çıktım lastik patladı falan adamın suçu tamamen bişey yok arabada merak etme, yaptırıyorum şimdi arabayı (hani arabada bir şey yoktu?), müsait olunca arıcam (tabii ki aramadı) çok özür dilerim kaza kaza dedin geldi buldu :( (hala kendinde kabahat yok paşamın)", ben de sinirle hiçbir şeyi haketmiyorsun, ben sadece bu kadar söylüyorum yazdım. Şu an arabanın akıbeti ne bilmiyorum, anneme söyle de fotoğrafını çekip yollasın dedim ama yollamadı ve ben yurtdışına gideceğim için bu arabayı satacaktım yaza, her ay eşek gibi kredi ödüyorum, günde 100 km yol yapıyorum iş ev arası ve daha arabada 1 tane park çiziği bile yoktu.
Bu çocuk bu saatten sonra adam olur mu? Ne yapabilirim kendi adıma? Cidden annem babam yaşlanınca onlara fiziksel şiddet uygulamasından ya da bir şekilde bizden mal kaçırmasından endişe ediyorum. Ya da ömür boyu diğer kardeşime ve bana yük olmasından (Diğer kardeşim İngiltere'de, o yüzden hiç bahsi geçmedi). Bu kadarını okuduysanız teşekkür ederim, cidden sinirden elim ayağım titredi. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Benim bir adet 96'lı kardeşim var. Göz göre göre serseri ve berbat karakterli bir insan oluyor. Şimdi size 3 olay anlatacağım ve fikir soracağım.
Olay 1:
Henüz 17 yaşında, doğumgünü sebebiyle David Guetta konserine gitmek istediğini söyledi. Baktık çok istiyor annem babam uçak biletlerini ve oteli ayarladı, ben bilet aldım ve kendi elimle esenboğa havaalanına bıraktım. Aynı gece, daha ben uyuyalı 1 saat olmuşken saat 1 gibi karakoldayım diye aradı. Doğal olarak şok oldum, kız meselesi falan herhalde diye düşündüm ama yüksek miktarda uyuşturucuyla yakalandığını öğrenerek bir şok daha yaşadım. Mecburen olayı annemin yüreğine indirmemeye çalışarak anlatarak, arabayla apar topar İstanbul'a gittim onu da alıp. Narkotik, çocuk büro, adliye, vs derken çıkardık getirdik Ankara'ya. Anneme yol boyunca olayı anlayalım dinleyelim haksızsa sakın bağrına basma biraz soğuk dur dememe rağmen adliyeden çıkarır çıkarmaz sanki 20 sene hapisten çıkan oğlu çıkmış gibi hemen koşarak sarıldı etti. Daha sonrasında da bu olay hiç yaşanmamış gibi davrandılar (Babam Kıbrıs'taydı ve en yakın uçak sabah olduğu için ona sonra haber verdik, o da bir şey yapmadı). Sonrasında annem odasında esrar bulmasına rağmen bitki çayı olduğuna inanmayı tercih etti ve hiçbir şey yapmadı. Alkol zaten gırla gidiyor, hemen hemen her gece mekanlara gitmeler, sabaha karşı eve gelmeler, henüz ehliyet almadan annemin ya da babamın arabasını almalar, izin vermezlerse saçma sapan tavırlar. Bu sırada okuduğu liseden kibarca atıldı ve başka bir liseye geçirdik. Orada da okula gitmek hamallık diyerek kaydını sildirdi ve ite kaka açık liseyi bitirdi. Bu arada her sene dershanelere, özel derslere binlerce lira harcandı ama doğru düzgün dershaneye gitmedi. O sırada ben Bilkent grafikte asistandım, o da kolay gördü herhalde; "ben matematik falan yapmak istemiyorum, Bilkent grafik istiyorum" dedi, çizim kursu bulduk ama doğru düzgün gitmedi. En baştan hiçbir şekilde kendi kardeşim diye kayırmayacağımı söylemiş olduğum ve etik bulmadığım için değerlendirme komisyonunda olmama rağmen alınması için bir şey yapmadım çünkü çok daha iyi çizen insanlar varken kimsenin hakkını yemek istemedim. Aynı gün Gazi Görsel İletişim bölümünün başvurusunun son günüydü, aradım Bilkent olmayacak evraklarını hazırla Gazi'ye başvuralım diye (Gazi'de de hem çalışıyorum hem yüksek lisans yapıyordum, benimle gider gelirsin seneye de istersen Bilkent'in sınavına tekrar girersin derslerini saydırırız dedim ama Gazi'de ortam yok Bilkent olmazsa gitmem deyince zorla yazdıramayacağım için 1 sene yandı).
Olay 2:
Annemin arabasıyla gecenin bir yarısı kaza yaptı. Bize haber vermedi ve polis çağırıp tutanak tutturmadığı ve habersiz şekilde arabayı çektirdiği için kasko sıkıntı çıkardı. Airbagler falan açılmış zaten, aracı neredeyse pert olarak satacağız. Tabii ki annem ve babam bu olay karşısında da seslerini bile yükseltmedi. Sadece araba yapılana kadar araba yok sana dediler. Ben de kendi aracımı hiçbir zaman başka birine vermediğim ve vermeyeceğim için net bir şekilde kasko bile yaptırmadığımı, kendimden başka kimsenin sürüşüne güvenmediğimi ve hasarsız aracımı sene sonunda hasarsız şekilde satmak istediğimi söyledim ve tamam dedi. Arabamın anahtarı hep çantamda olur ve çantamı da yanımda bulundururum gece, ancak kendisi yedek anahtarımı bulup geceleri arabamı kaçırmaya başlamış. Bunu da tez danışmanım arabamda viski şişesi bulduğu zaman anlayabildim. Yani hem benden habersiz arabamı alıyor hem alkollü araba kullanıyor. Hayır arabayı, kardeşimi falan geçtim birine çarpsa vebalini nasıl ödeyeceğiz? Viski şişesi sonrası kendisine sordum arabamı benden habersiz aldın mı yakın zamanda diye. Yalan söylerken kılı bile kıpırdamadı, viski şişesini önüne atınca bir gece aldım uzatma falan dedi. Bunun üzerine kendi evimde kendi arabamın anahtarını kasaya saklamak zorunda kaldım. Cüzdanımdan para çaldığından şüphelendiğim için bankadan para çekmiyorum, maksimum 50 lirayla geziyorum ama açık açık çalıyorsun diye itham edip rencide etmek istemiyorum. Kendime küçük hediyeler almak için her günün sonunda cüzdanımdaki 1 liraları kumbaraya atardım, kumbara şu an bomboş. Annemden babamdan zaten harçlık alıyor, üzerine babam her hafta Kıbrıs'tan istediği içkiyi getiriyor satacağım diye üsteliyor olduğu için ama hala bir para versen üzerini getirmiyor, böyle şeyler yapıyor, satılabilir bir şey bulsa hemen satıp parasını yiyor. İlerde anneme babama şiddet uygulamasından ve zorla paralarını almasından, malı mülkü sattırıp yemesinden ya da anneme babama zarar vermesinden endişe ediyorum çünkü para vermezlerse çılgına dönüyor.
Olay 3:
Babam Kıbrıs'a gittiği için Türkiye'deki arabasını sattı ve evde sadece annemin ve benim arabamız var. Dün de annemle babam annemin arabasıyla dışarıdaydı, bana geldi rica etti sevgililer gününde kız arkadaşımı yemeğe götürmek istiyorum. Sen de evdesin nasılsa, arabanı alsam olur mu diye. Çok üsteleyince "Babamı ara, herhangi bir kaza ya da hasar durumunda zararımı karşılama teminatı veriyorsa vereyim" dedim. Babam evet deyince verdim. Evden çıkmadan bir şişe de Absinth alıp çıktı, ben de alkollü kullanma sakın o ne diye sorunca hediye dedi ve gitti. Bugün çalışmak için arabadan kitaplarımı alayım dedim ve dışarıda arabam yok, kardeşim de evde yok. Annem arkadaşlarında kalacağını söylemişti, kahvaltı yapıp geleceklermiş deyince rahatsız etmek istemedim. Saat 14.00'e kadar bekledim ve mesaj yazdım, çalışmam lazım arabayı getirir misin diye. Yazdığı mesaj aynen şu: "Dün önüme araba çat diye çıktı bahçelide bende ona vurmamak için kaldırıma çıktım lastik patladı falan adamın suçu tamamen bişey yok arabada merak etme, yaptırıyorum şimdi arabayı (hani arabada bir şey yoktu?), müsait olunca arıcam (tabii ki aramadı) çok özür dilerim kaza kaza dedin geldi buldu :( (hala kendinde kabahat yok paşamın)", ben de sinirle hiçbir şeyi haketmiyorsun, ben sadece bu kadar söylüyorum yazdım. Şu an arabanın akıbeti ne bilmiyorum, anneme söyle de fotoğrafını çekip yollasın dedim ama yollamadı ve ben yurtdışına gideceğim için bu arabayı satacaktım yaza, her ay eşek gibi kredi ödüyorum, günde 100 km yol yapıyorum iş ev arası ve daha arabada 1 tane park çiziği bile yoktu.
Bu çocuk bu saatten sonra adam olur mu? Ne yapabilirim kendi adıma? Cidden annem babam yaşlanınca onlara fiziksel şiddet uygulamasından ya da bir şekilde bizden mal kaçırmasından endişe ediyorum. Ya da ömür boyu diğer kardeşime ve bana yük olmasından (Diğer kardeşim İngiltere'de, o yüzden hiç bahsi geçmedi). Bu kadarını okuduysanız teşekkür ederim, cidden sinirden elim ayağım titredi. Ne yapacağımı bilmiyorum.
0
öncelikle çok sıkıntılı bir durum, geçmiş olsun diyerek başlayayım. tam da yaşları, şu an yapılacak yanlış bir şey tamamen ters tepebilir fakat anne ve babanızın tutumu çok yanlış. naçizane önerim önce özellikle annenize aynı burada yazdığınız gibi durumu anlatmanız, hatta duyuruyu cevaplarıyla birlikte direk okutun. anladığım kadarıyla maddi rahatlık onun böyle istediği gibi at koşturmasına sebep oluyor. harçlığını tamamen kesin ve sürekli gözünüzün önünde, elinizin altında olacağı, ne öldüren ne onduran bir işe sokun. gerekirse 300 500 liraya ona bir ev tutun, evi ayırın tamamen. bir iki ay kirasına gıdasına abartmamak koşulu ile yardımcı olduktan sonra tamamen kendi haline bırakın, ama dediğim gibi bir şekilde elinizin altında olsun. göreceksiniz üç beş ay sonra ''ya ben bi bok yedim'' diye çıkıp gelecektir. 17 18 yaş çok ufak. bu kadar azgınlık hayra alamet değil. anne babanızın tavırlarını acilen değiştirmesi gerek. tekrar geçmiş olsun
0
kusura bakma da bu tamamen anne ve babanin hatasi; onlar tavirlarini duzeltmedikleri surece bu cocugun duzelmesi pek mumkun gozukmuyor. kardesinle ayni yasta benim de erkek kardesim var, inan bazi durumlarda benden bile olgun. bunun sebebi de annemin ona karsi olan tutumu. 18 yasindaki cocuga verilen taviz biraz fazla bence. biraz sorumluluk almasini, kendisini bilmesini, olgunlasmasi gerektigini acik acik soyleyin annenize.
dedigim gibi anne baba duzelmedikce sen bir sey yapamazsin; en fazla ilerde iletisimini kesersin ki boyle bir durumda da annenin, babanin ahlanmaya vahlanmaya haklari olur mu bilemiyorum.
dedigim gibi anne baba duzelmedikce sen bir sey yapamazsin; en fazla ilerde iletisimini kesersin ki boyle bir durumda da annenin, babanin ahlanmaya vahlanmaya haklari olur mu bilemiyorum.
0
yuşturucu yüzünden tutuklandıktan sonra bile aileniz bi'şey demiyorsa sizin yapacak biseyiniz yok. Kusura bakmayın ama ses etmedikleri surece kardesinizle ne kadar ugrassalar az. Siz kendinizi kurtarın. O çocuk bu hali ile sizin sorumluluğunuzda değil.
0
Anne baba otoritesi hak getire, aşırı şımartılmış otoriteyi sağlamanız artık zor sağlasanız dahi takmayacağı kesin temelde siz bu çocuğa güzel insan olmayı öğrettiyseniz kendi doğru yolu bulabilir diye ümit ediyorum
0
bu çocuğu bu yaşına kadar bu hale getirmek tamamen anne babanızın suçu. yani ağır kelimeler kullanmak istemiyorum ama, benim de tam olarak bu şekilde yetiştirilmiş bir kuzenim var, bir adım geriden bakınca tamamen anne babanın suçu olduğu daha net görülüyor. kardeşiniz eve gelince açık açık kendisinin karaktersiz, hırsız ve yalancı olduğunu, kendisiyle bütün bağlarınızı kopardığınızı, bir daha eşyalarınızı alması, kullanması halinde suç duyurusunda bulunacağınızı ve bu şekilde yaşamaya devam ederse zaten bir kaç sene içinde hayatının geri kalanını gerçirmek üzre cezaevine gideceğini söyleyin. bu dediğinizi de uygulayın, ailenizden ayrı bir evde yaşama şansınız varsa, kardeşinizle aynı evde yaşamayın, aradığında da uzaktan tanıdık gibi davranın. zira kimse burnunu sürtmemiş. ailenizle de konuşun, bu çocuğa para ve olanak sağladıkça adım adım çocuğu hapise ve uyuşturucu bağımlılığına itiyorsunuz. bir anne baba çocuğuna bu kötülüğü yapmamalı, bu şekilde okumayacak meslek edinmeyecek, araba ile birinin çocuğunu ezip hapse girecek ve ya yarın öbür gün, uyuşturucu satıcılığından gelip sizinle birlikte yaşadığı eve baskın yapılacak, öyle hapse girecek. gözünüzün önünde çocuğunuzun böyle bir hayata yürümesine destek oluyorsunuz.
0
o öyle itlik serserilik yaparken siz niye kıt kanaat geçinmeye çalışıyorsunuz. aldırın babanıza arabayı. çeşitli harcamalarınıza da destek olsunlar. yaşları bilmiyorum ama babanlar çok yaşlanmadan da güzel bir mal bölüşümü olayı hazırlasın bu çocuk çok bela olur başınıza daha. benim sülalede de vardı böyle tipler.
0
anne-baba çok şımartmış. çocuk 17 yaşında, babasında alkol istiyor, babası da kıbrıstan istediğini getiriyor, çok ilginç bana göre.
uyuşturucu olayı tamamen felaket, açıklanacak yanı yok.
sizin arabanızı resmen çalmış, ki buna da hırsızlık denir.
3. olayda sizin de duruma pasif kaldığınız sonucunu çıkardım.
yani bence, sizin bilmediğiniz neler neler vardır onda. bu saatten sonra düzeleceğini düşünmüyorum ben açıkçası. aile de salmış durumda görünüyor. o gence yapacağınız en büyük iyilik ileride başkalarının canına, malına zarar vermesini engelleyebilecek tedbirler almak olacaktır...
uyuşturucu olayı tamamen felaket, açıklanacak yanı yok.
sizin arabanızı resmen çalmış, ki buna da hırsızlık denir.
3. olayda sizin de duruma pasif kaldığınız sonucunu çıkardım.
yani bence, sizin bilmediğiniz neler neler vardır onda. bu saatten sonra düzeleceğini düşünmüyorum ben açıkçası. aile de salmış durumda görünüyor. o gence yapacağınız en büyük iyilik ileride başkalarının canına, malına zarar vermesini engelleyebilecek tedbirler almak olacaktır...
0
kayra çok sıkıntılı bir durum ama böyle şımartılmış erkelerle dolu bir ailede yetiştim..lanet olsun diyesim geliyor çoğu kez. onlar borç yaptı kızlar ödedi, onlar çalışmadı kiraları kızlar karşıladı. siz sosyo-ekonomik olarak biraz daha yukarıda duruyorsunuz ama yine de olayın temeli benzer.
ve 2 kuzenim maalesef sonunda biri alkollü şekilde, öbürü kavgaya karışıp adam öldürmekten içeri girdi.
girdi bu sefer yine seferberlik, avukat tutulacak, içeride bakılacak.
çıktılar iş yok, okudukları okullar dandik dandik bölümler
dertleri bitmiyor..vallahi bitmiyor ben 1 değil 3 değil kaç vaka gördümse hepsi it kopuk oldu başımıza bela. bir de tafralar, bir de kendine toz kondurmamalar sanırsın alemin en mert delikanlısı...üstelik kızlar da bu arıza adamları mı seviyor anlamadım etraflarında her daim bi sürü de hatun.
bi temiz dövecek bir büyüğü -şimdi hümanist arkadaşlar gelip beni taşlayacak iyi biliyorum--ekmeğini suyunu keseceksiniz (ama bunu çok katı yapacaksınız) seve seve öğrenmiyorsa, sike sike öğrenecek bunun başka yolu yok.
ve 2 kuzenim maalesef sonunda biri alkollü şekilde, öbürü kavgaya karışıp adam öldürmekten içeri girdi.
girdi bu sefer yine seferberlik, avukat tutulacak, içeride bakılacak.
çıktılar iş yok, okudukları okullar dandik dandik bölümler
dertleri bitmiyor..vallahi bitmiyor ben 1 değil 3 değil kaç vaka gördümse hepsi it kopuk oldu başımıza bela. bir de tafralar, bir de kendine toz kondurmamalar sanırsın alemin en mert delikanlısı...üstelik kızlar da bu arıza adamları mı seviyor anlamadım etraflarında her daim bi sürü de hatun.
bi temiz dövecek bir büyüğü -şimdi hümanist arkadaşlar gelip beni taşlayacak iyi biliyorum--ekmeğini suyunu keseceksiniz (ama bunu çok katı yapacaksınız) seve seve öğrenmiyorsa, sike sike öğrenecek bunun başka yolu yok.
0
simdi ailevi meseleler olunca biraz da hassas ama madem sormussunuz, yazalim:
oncelikle allah islah etsin. biz allah kimseyi evladiyla imtihan etmesin diye dua ederiz. can parcasidir. birsey yapilamaz.
anladigim kadariyla maddi durum iyi. en azindan ortalama ustu. sorunun kaynaklarindan biri bu. bir digeri de sizin, anne babanizin tutumu. uyusturucu orneginden hareket edersek, eger 18 in uzerinde olsa kardesiniz epeyce hapiste yatardi. buyuk bir suc neredeyse tum devlet kanunlarina gore. buna karsi ikaz bile edilmemis kardesiniz. bundan ala cesaret/ tesvik olmaz. bir an evvel mevcut arkadas ortamindan (belli ki kendisini bozan etmenlerden biri de bu) uzaklastirilip bir is/okul gibi mesgale edinmeli. yasi artik o kadar da genc degil. baska turlu zor gorunuyor. kolayliklar dilerim.
oncelikle allah islah etsin. biz allah kimseyi evladiyla imtihan etmesin diye dua ederiz. can parcasidir. birsey yapilamaz.
anladigim kadariyla maddi durum iyi. en azindan ortalama ustu. sorunun kaynaklarindan biri bu. bir digeri de sizin, anne babanizin tutumu. uyusturucu orneginden hareket edersek, eger 18 in uzerinde olsa kardesiniz epeyce hapiste yatardi. buyuk bir suc neredeyse tum devlet kanunlarina gore. buna karsi ikaz bile edilmemis kardesiniz. bundan ala cesaret/ tesvik olmaz. bir an evvel mevcut arkadas ortamindan (belli ki kendisini bozan etmenlerden biri de bu) uzaklastirilip bir is/okul gibi mesgale edinmeli. yasi artik o kadar da genc degil. baska turlu zor gorunuyor. kolayliklar dilerim.
0
umarım başına daha büyük bir bela gelmeden düzene girer hayatı. böyle devam ederse bir yerde patlayacağı aşikar. ya birinin canını yakar ya da kardeşinin canı yanar.
o yaşlarda biz de haşarıydık ama bu kadar maddi imkanımız yoktu tabi.
o yaşlarda biz de haşarıydık ama bu kadar maddi imkanımız yoktu tabi.
0
Şimdi eve geldi. Alkollüymüş tabii ki kazayı yaptığında. Bir de benlik bir şey yok diyor. Üzerine anneme bağırdı çağırdı odasına çıktı. Parasız bırakmayı, gerekirse eve kapatmayı, vs daha önce teklif ettim bizimkilere ama daha yeni geçen hafta iphone 6 almışlar, 5'i vardı elinde, onu da satıp parasını yemiş. Harçlık desen bizden çok harcıyor. Annemi babamı falan zaten kaale almıyor. Üzerine bir de kendini haklı görüyor. Atsan atılmaz satsan satılmaz. Rezil etti haftasonumu.
0
aile olarak birlikte davranmanız çok önemli bence, tek başınıza hnagi yolu denerseniz deneyin, ister tamamen bağınızı koparın ister huyuna gitmeye ve yakın davranmaya başlayın bu saatten sonra sizi dinlemeyecektir, aileniz iyilik yaptığını, düzeleceğini düşünüyordur ama çok acayip şeyler anlattıklarınız, sınırı olmayan biri gibi geldi kardeşiniz, anne ve babanızı karşınıza alıp konuşmayı deneyin bence, ve de 1-2 tane kötü örnek verin ve gözlerini korkutun, yarın öbür gün belki farklı bir uyuşturucu deneyecek ve çok daha kötü şeyler olacak. geçmiş olsun
0
Oha ben ne kadar iyi evlatmışım lan dedirtti anlattıkların, ehliyetim olmasına rağmen evdeki 3 arabanın 1 ini bile alamadım izin vermedikleri için çok fazla tolerans göstermiş aileniz bu saatden sonra değişmek zordur bence kendim için söylüyorum aynı yaştayım kardeşinle, kendi kardeşim böyle şeyler yapsa ben o kadar nazik olamazdım
0
Ailenin tutumunun yanlışlığı burada dile getirmiş ama 17 yaşından sonra "Birdenbire biz her şeyi kestik" ile olacağını sanmıyorum. Çünkü kardeşiniz araba kullanıyor, bir sene sonra reşit olacak ve aileden alamadığı parayı uyuşturucu satarak ve daha sonrasında da kimbilir ne yaparak kazanacak. O zaman daha beter zıvanadan çıkacak. Başı sıkışmadığı sürece evi aramayacak. Ya da ailenizden zor kullanarak para isteyecek. Bu şekilde iflah olabileceğine inanmıyorum.
Babanız Kıbrıs'ta ise annenizi bir psikoloğa yönlendirebilirsiniz öncelikle. Ya da bu tür durumlarda kimler profesyonel oluyorsa onlara. Dolayısıyla önce o çocuğa nasıl davranacağını, bu yaştan sonra nasıl yavaş yavaş eğiteceğini öğrenecek. Bir yol bulunursa buradan bulunabilir. Bugünden yarına ya da birkaç seneye çözüm ummamak gerek ama ilerisi için ailenizin bir yerden başlaması gerekiyor ondan önce.
Babanız Kıbrıs'ta ise annenizi bir psikoloğa yönlendirebilirsiniz öncelikle. Ya da bu tür durumlarda kimler profesyonel oluyorsa onlara. Dolayısıyla önce o çocuğa nasıl davranacağını, bu yaştan sonra nasıl yavaş yavaş eğiteceğini öğrenecek. Bir yol bulunursa buradan bulunabilir. Bugünden yarına ya da birkaç seneye çözüm ummamak gerek ama ilerisi için ailenizin bir yerden başlaması gerekiyor ondan önce.
0
Konuyu diğer kardeşinize de açıp ne yapabileceğinizi sormakla başlayın. Hani belki küçük kardeşiniz üzerinde etkisi vardır, bilmiyorum.
Sonra da kardeşinizin dışarıda olduğu bir zaman, ailenizle konuşun ve işin artık başka insanlara zarar verme boyutuna geçtiğini söyleyin. Yani ailesine olan saygısını yitirmiş, alkol ve uyuşturucu kullanan bir çocuk gerçekten büyük problem. Askere gittiğinde (ki herhalde bu yıl da kazanamazsa gidiyor) aklı başına biraz olsun gelir. Şu dönemde de yapılacak şey bence ailenizi bilinçlendirmek ve çocuğun maddi imkanlarını kısıtlamak, mümkünse bağımlılıklarından kurtulması için bir merkeze yatırmak. Bu merkezlerden de nasıl davranmanız gerektiği konusunda bilgi alabilirsiniz.
Acil eylem planını devreye sokun, çünkü cidden tünelin sonunda bir ışık görünmüyor.
Sonra da kardeşinizin dışarıda olduğu bir zaman, ailenizle konuşun ve işin artık başka insanlara zarar verme boyutuna geçtiğini söyleyin. Yani ailesine olan saygısını yitirmiş, alkol ve uyuşturucu kullanan bir çocuk gerçekten büyük problem. Askere gittiğinde (ki herhalde bu yıl da kazanamazsa gidiyor) aklı başına biraz olsun gelir. Şu dönemde de yapılacak şey bence ailenizi bilinçlendirmek ve çocuğun maddi imkanlarını kısıtlamak, mümkünse bağımlılıklarından kurtulması için bir merkeze yatırmak. Bu merkezlerden de nasıl davranmanız gerektiği konusunda bilgi alabilirsiniz.
Acil eylem planını devreye sokun, çünkü cidden tünelin sonunda bir ışık görünmüyor.
0
siz abla olarak ne yapabilirsiniz bilmiyorum ama anne ve babanınz bu kadar yüz vermemeli bence. anlattıklarınız bayaa filmlerde olan olaylar yahu. şımarık erkek kardeş, ona her şeyi her şeye rağmen veren anne ve baba.
çözüm önerilerim:
1) alkolü bir şekilde bırakması lazım. sağlıklı hareket etmesine engel.
2) çok fazla para sarf ettirmemeniz lazım. ben istediğimi yaparım algısı oluşmuş.
3) böyle olmasının sebebini araştırın. belki derinlerde bişiler vardır.
4) alkollü araç kullanması çok tehlikeli. yahu kendisini bırakın, başkasına zarar verir ya. alkollu araç ne demek!
ama sonuç olarak bir şeylerin değişmesini istiyorsanız bunun yolu tatlı dil ve güler yüz.
bu yaşta bir adamın hiçbir davranışını bağırarak, çağırarak değiştiremezsiniz. hatta ters teper ergenlerde bu bağırma, çağırma, yasaklama olayları. sabırlı olan ve tatlı dili güleryüzü ihmal etmeyin.
çözüm önerilerim:
1) alkolü bir şekilde bırakması lazım. sağlıklı hareket etmesine engel.
2) çok fazla para sarf ettirmemeniz lazım. ben istediğimi yaparım algısı oluşmuş.
3) böyle olmasının sebebini araştırın. belki derinlerde bişiler vardır.
4) alkollü araç kullanması çok tehlikeli. yahu kendisini bırakın, başkasına zarar verir ya. alkollu araç ne demek!
ama sonuç olarak bir şeylerin değişmesini istiyorsanız bunun yolu tatlı dil ve güler yüz.
bu yaşta bir adamın hiçbir davranışını bağırarak, çağırarak değiştiremezsiniz. hatta ters teper ergenlerde bu bağırma, çağırma, yasaklama olayları. sabırlı olan ve tatlı dili güleryüzü ihmal etmeyin.
0
acemi'nin ilk cevabı beni çk güldürdü.
kardeşinizi bir psikiyatr a ya da bir psikoloğa götürün öncelikle.
ayrıca, alkollü bir şekilde birine çarpıp, o kişiyi öldürebilir. keza kendi de zarar görebilir. bu çok ciddi risk taşıyan bir durum...
son not: "her şeyin fazlası zarar."
kardeşinizi bir psikiyatr a ya da bir psikoloğa götürün öncelikle.
ayrıca, alkollü bir şekilde birine çarpıp, o kişiyi öldürebilir. keza kendi de zarar görebilir. bu çok ciddi risk taşıyan bir durum...
son not: "her şeyin fazlası zarar."
0
Bilmiyorum ne kadar haddime ama yukarıdaki cevaplardan da biraz cesaret alarak, anne babanızı suçlu bulduğumu yazmak istiyorum. Yarın öbür gün bu çocuk yanlışlıkla da olsa birini öldürecek, yaralayacak, ya da hepsini geçtim tek bir çocuğa 'kötü arkadaş çevresi' olup uyuşturucuya başlatacak olsa bile, bunun vebali anne babanızın üzerine olacak. Siz bunları düşünüp üzülürken, o yaşta ve o sorumlulukta insanların böyle şeyleri düşünmüyor olması çok üzücü. Kesinlikle anne babanıza bu konuda sizin yol göstermeniz ve üçünüzün oturup bir çözüm planlaması gerekiyor.
Ve yukarıda biri daha demiş. Ne yazık ki ailem kardeşinizin yaşlanmış versiyonlarıyla dolu. Olaya şimdi müdahale edilmezse, gerçekten üzülerek söylüyorum ki anne babanız oldukça kötü bir yaşlılık geçirecekler ve siz de bir yandan anne babanız için üzülüp bir şeyler yapmaya çalışırken, bir yandan hakkınız yenecek. Tek kuruş miras da alamayacaksınız. Çünkü vakit geldiğinde ya hepsi yenmiş olacak, ya da bir sürü dolandırıcılıkla olan da elinizden alınacak. Benim ailemdekilerin de sorumlusu anne-babalardı ama son yıllarını kötü yaşasalar da gittiler, hep kardeşler çekti. Dilerim ki aynısı sizin de başınıza gelmez. Kimin açısından bakarsan bak, çok kötü bir durumla karşı karşıyasınız. Umarım bir an önce çözüm bulabilirsiniz.
Ve yukarıda biri daha demiş. Ne yazık ki ailem kardeşinizin yaşlanmış versiyonlarıyla dolu. Olaya şimdi müdahale edilmezse, gerçekten üzülerek söylüyorum ki anne babanız oldukça kötü bir yaşlılık geçirecekler ve siz de bir yandan anne babanız için üzülüp bir şeyler yapmaya çalışırken, bir yandan hakkınız yenecek. Tek kuruş miras da alamayacaksınız. Çünkü vakit geldiğinde ya hepsi yenmiş olacak, ya da bir sürü dolandırıcılıkla olan da elinizden alınacak. Benim ailemdekilerin de sorumlusu anne-babalardı ama son yıllarını kötü yaşasalar da gittiler, hep kardeşler çekti. Dilerim ki aynısı sizin de başınıza gelmez. Kimin açısından bakarsan bak, çok kötü bir durumla karşı karşıyasınız. Umarım bir an önce çözüm bulabilirsiniz.
0
Psikolog veya bu tarz olaylarda tecrübesi olan profesyonellerden yardım almakta fayda var.
0
Tek yol hapis. Cok degil 3-5 aylik yatacagi bir cezasini ispikleyip iceri tiktirin.
0
Allah sabır versin. Anne babanın bu tavrı olduktan sonra ne yapsan boş.
şöyle 6-7 aylık bir cezaevi macerası olsa aklı başına gelir.
şöyle 6-7 aylık bir cezaevi macerası olsa aklı başına gelir.
0
olay çok ayrıntılı hepsine hakim olup da hakkıyla cevap verebileceğimi sanmıyorum. kusura bakmayın.
ancak dikkatimi çeken kardeşinizin sizin kumbaranızdan, cüzdanınızdan ve daha kim bilir bilmediğiniz nerelerden para çalması, eski telefonunu satması. bu uyuşturucu ya da kumar alışkanlığını gösterebilir. yani bu davranışların hiç biri normal değil.
ailenizin bir profesyonele danışarak ciddi bir müdahalede bulunması gerekiyor. yoksa bunun önünü alamazsınız. aşırı derecede bir şımarıklık oluşmuş durumda.
ancak dikkatimi çeken kardeşinizin sizin kumbaranızdan, cüzdanınızdan ve daha kim bilir bilmediğiniz nerelerden para çalması, eski telefonunu satması. bu uyuşturucu ya da kumar alışkanlığını gösterebilir. yani bu davranışların hiç biri normal değil.
ailenizin bir profesyonele danışarak ciddi bir müdahalede bulunması gerekiyor. yoksa bunun önünü alamazsınız. aşırı derecede bir şımarıklık oluşmuş durumda.
0
gezegen olan pluton
Bazı yerlerde kedi sahiplendirmelerde en az iki kedi şartı okumuştum; tek başına, akşamları ve hafta sonları hariç evde kalsa kedinin psikolojisi için çok sıkıntı olur mu yoksa en az iki kedi şart mı?
Bazı yerlerde kedi sahiplendirmelerde en az iki kedi şartı okumuştum; tek başına, akşamları ve hafta sonları hariç evde kalsa kedinin psikolojisi için çok sıkıntı olur mu yoksa en az iki kedi şart mı?
0
Yemini suyunu verdikten sonra zaten kendisini evin sahibi, seni de misafir gibi görmeye başlıyorlar. Problem olmaz. Akşam biraz sevgi şefkat gösterirsin olur biter.
0
bence kedisine göre değişiyor. hele yavru kedi alırsan sıkılma ihtimali yüksek.
0
kalmasa iyi olur ama kalır.
bir de kedi ergense evin altını üstüne getirir.
bir de kedi ergense evin altını üstüne getirir.
0
kalmasa iyi olur evet ama kalır. iki kedi şart değil ama daha iyi bir seçenek. maddi durumunuz elverişliyse iki kedi sahiplenin, ki öyle çok bir masrafı yok aslında.
0
kedi tek başına kalır hiç bir sıkıntı olmaz. gündüzlerin onların uyku saati zaten. ağır uykuda oluyorlar.
ancak şunu da ekleyeyim. uzun süre tek kedi daha sonra da iki ve üç kedili bir insan olarak iki kedinin daha iyi olduğunu söyleyeyim. bakımlarında hiç bir zorluk yok. imkanı olan iki tane alsın diyorum. hem yavrucakların hayatı kurtulur.
ancak şunu da ekleyeyim. uzun süre tek kedi daha sonra da iki ve üç kedili bir insan olarak iki kedinin daha iyi olduğunu söyleyeyim. bakımlarında hiç bir zorluk yok. imkanı olan iki tane alsın diyorum. hem yavrucakların hayatı kurtulur.
0
en az iki kedi. ya hu kedi de olsa, yok karakterleri böyle, yok zaten götünü döner, uyur, böyle yapar bilmem ne, diye bir şey yok arkadaş!
kendi türdeşini görmediğin bir ömür düşünsene. hem de haydi kediye oranlayalım 1000 metre kare beton alanda! bu ne yaa? bari bir arkadaş olsun. mümkünse daha da çok hatta... bir arkdaş 5 e çıkmış. çok keyifli bir koloni yapmış. e 10 - 12 saat evde yok ama kafası rahat. hayvanlar kendi hayatlarını yaşıyor oluyorlar o nüfusla.
ki yalnız yaşayan pek çok kedinin deli manyak olduğu kanaatine sahibim. sahibi tüm güm evde olan ruh hastası hayvanlar da gördüm.
kendi türdeşini görmediğin bir ömür düşünsene. hem de haydi kediye oranlayalım 1000 metre kare beton alanda! bu ne yaa? bari bir arkadaş olsun. mümkünse daha da çok hatta... bir arkdaş 5 e çıkmış. çok keyifli bir koloni yapmış. e 10 - 12 saat evde yok ama kafası rahat. hayvanlar kendi hayatlarını yaşıyor oluyorlar o nüfusla.
ki yalnız yaşayan pek çok kedinin deli manyak olduğu kanaatine sahibim. sahibi tüm güm evde olan ruh hastası hayvanlar da gördüm.
0
benimki de hafta sonu ve akşam hariç yalnız. sıkılıyor; ama yapacak bişiyok. bazen 3-4 gün yalnız bırakıyorum seyahatim olduğunda (arkadaşlarımdan biri gelip bakıyor, azcık oynuyor mutlaka) ama sıkılıyor tabi. ancak rutin günlük işe gidiş sürelerinde tek başına kalabilir. ver oyuncakları, koy battaniyeyi, tamam işte.
0
damdanakan
tecavüzle kalmaz bıçaklar?öldürdüğü yetmez yakar?cidden büyük şoktayım. maalesef tecavüz edip öldürme olaylarını, cidden lanet olsun, görüyoruz, kanıksıyoruz (allah kahretsin) ama yakmak nedir ya? yakıp bi dere kenarına atmak?içim soğumuyor arkadaş. ne olur bi şey deyin.
tecavüzle kalmaz bıçaklar?
öldürdüğü yetmez yakar?
cidden büyük şoktayım. maalesef tecavüz edip öldürme olaylarını, cidden lanet olsun, görüyoruz, kanıksıyoruz (allah kahretsin) ama yakmak nedir ya? yakıp bi dere kenarına atmak?
içim soğumuyor arkadaş. ne olur bi şey deyin.
öldürdüğü yetmez yakar?
cidden büyük şoktayım. maalesef tecavüz edip öldürme olaylarını, cidden lanet olsun, görüyoruz, kanıksıyoruz (allah kahretsin) ama yakmak nedir ya? yakıp bi dere kenarına atmak?
içim soğumuyor arkadaş. ne olur bi şey deyin.
0
böyle şeyler görünce baya kanım çekiliyor, hani o an "vur" deseler vururum ne yaptığımın farkında olmadan.
tek teselliyi onların ruh hastası olduğunu hatırlayarak buluyorum. hasta yani, ruh hastası, olaya bilimsel bakmaya çalışıyorum vs.
tek teselliyi onların ruh hastası olduğunu hatırlayarak buluyorum. hasta yani, ruh hastası, olaya bilimsel bakmaya çalışıyorum vs.
0
yakmak iyi fikir aslında. cesedin teşhis edilmesini engeller. tecavüz ve cinayetle ilgli bir şey söylemeye gerek yok.
0
ben de anlamıyorum bazen. yakmak veya dere kenarına atmak tamamen suçu ortadan kaldırmaya çalışmak için fakat bir insana tecavüz etmek ve öldürmeye çalışmak nasıl bir psikoloji halinde yapılır bilemiyorum
0
@fayfim: hangi devirde yaşıyoruz? dna dan çok rahat teşhis edilir. ama bir insanın ölüsünü dahi yakmak nasıl bi vahşet, onu havsalam almıyor (tecavüz edip öldürme olayını hadi cinnetle vs açıkladık diyelim)
0
kim olduğunu bilmediğin cesedin dnasını nasıl teşhis etmeyi düşünüyorsun ki? bunlar yakalandığı için dnayla kesin sonuca ulaşabilecekler. ama sokakta ceset bulup hadi buna dna testi yapalım, anlaşılsın. oo dna'sından obama olduğu ortaya çıktı diye bir şey yok benim bildiğim. cahilsem aydınlatın.
0
dna'dan yaşı cinsiyeti hatta uyruğu belirlenir, kayıp başvuruları ile eşleştirilir ve profile uyan yakınlarından dna örneği alınarak karşılaştırma yapılır.
uyarayım dedim.
uyarayım dedim.
0
ülkedeki kadın yokluğunun sonucu.
tecavüz kısmı şaşırtıcı bence.
sonrası beklenen sonuç. tecavüz edip doğaya salamaz. ortadan kaldırması gerek. önce bıçaklıyor ölsün diye. sonra cesetten nasıl kurtulurum deyip yakayım bari diyor. onu da pek becerememiş. sonra da dere kenarına bırakıyor. bari denize falan ataydın...
tecavüz kısmı şaşırtıcı bence.
sonrası beklenen sonuç. tecavüz edip doğaya salamaz. ortadan kaldırması gerek. önce bıçaklıyor ölsün diye. sonra cesetten nasıl kurtulurum deyip yakayım bari diyor. onu da pek becerememiş. sonra da dere kenarına bırakıyor. bari denize falan ataydın...
0
elbetteki sokak ortasında bir ceset bulunursa, neyse gömüp olayı kapatalım demiyor emniyet. dna testi yapılır. öldürüp yakmak tamamen o anki durumun psikolojisinden geliyor. zaten böyle bir olayı gerçekleştirenler sağlıklı düşünemeyen insanlar oldukları için olayda mantık aramamak lazım diye düşünüyorum.
0
ruh hastası falan değil bunlar, lütfen ruh hastalarını hedef göstermeyelim, ahlakı ve kişiliği bozuk insanlar, kendi davranışlarını kendileri tayin edebilen ve tercihleri böyle vahşet olan adamlar.
0
Tecavüz bilinçaltının dürtüleriyle yapılan bir eylem. Yani siz buna gözü dönmüşlük de diyebilirsiniz Id'nin harekete geçirmesi de. Yakma eylemi bundan daha farklı; Id'nin etkisinden çıkıp kendi benliğiyle hareket etmeye başlayan kişinin yaptığı eylemin neticesinde dehşete kapılması sonucu suç delillerini ortadan kaldırmaya çalışmasıdır. Doğadaki birçok şey sebep sonuç ilişkisi ile açıklanabilir.
0
kızı yaşındaki birine tecavüz etmeyi geçin, kendi kızına tecavüz eden insanlar da var. ne eşine, ne yaşıtına, ne çocuğu yaşındaki birine, ne de kendi çocuğuna tecavüz eden insanın durumunun hiçbir açıklaması yok.
aşağıda bir yerde idam cezası gelsin mi diye sorulmuştu. ben böyle bir şeyi yapan insanın akli dengesinin yerinde olmadığını ve hiçbir cezanın onun için caydırıcı olacağına inanmıyorum.
yakmalarının sebebi de bana kalırsa mağdurun kimlik tespitini engellemeye çalışmak. mantıklı düşünemedikleri bir halet-i ruhiye içindelerdi sonuçta.
aşağıda bir yerde idam cezası gelsin mi diye sorulmuştu. ben böyle bir şeyi yapan insanın akli dengesinin yerinde olmadığını ve hiçbir cezanın onun için caydırıcı olacağına inanmıyorum.
yakmalarının sebebi de bana kalırsa mağdurun kimlik tespitini engellemeye çalışmak. mantıklı düşünemedikleri bir halet-i ruhiye içindelerdi sonuçta.
0
tam olarak angelus gibi düşünmeye çalışıyorum işte böyle durumlarda. bu yüzden "nasıl duygusuz bir adamsın" derler genelde bana. aslında içten içe kendimi buna ikna ettiriyorum.
0
Amk memleketi zaten bi tek siddetten ulke gundemine oturuyor. Kizin basina gelenler cok uzucu, bu isi yapan zaten yandi. Bu isten cok buyuk sikintilarla ayrilacak, yatacak yeri yok. O yakalananlar da yandi. O kizi getirmez tabi o kesilen cezalar. Bu isin temeline inilmeli, ama inilmez. Gundemde abdde oldurulen suriyeli muslumanlar var.
0
@angelus'un yazdıklarına yakın bir şeyler söylemek istiyorum.
bunu yapanlar henüz hayvandan insana geçiş aşamasında hayvana çok yakın bir yerdeler bence.
o sizin düşündüğünüz insanlık, hümanizm, anne, kız, eş, ayıp, günah kavramları bu insanlarda yok. yani eşini, kızını, annesini sevmek, karşısına çıkanın da bir insan olduğunu düşünebilme yetisi yok. sadece cinsel dürtüleri var. duygu düşünceleri ilkel.
başka bir açıklama aklıma gelmiyor. cinsel dürtülerle hayvanların bile yapmayacağı şeyi yapıyor.
içinde yaşadığımız bu ilkel toplumda da erkeklerin ve erkekliğin yüceltilerek kadınların aşağılanması benzer olayları iyice pompalıyor. erkeklere 2-3 yaşında eve gelen misafirlere haydi pipini göster deniliyor. sonra o pipi dünya üzerindeki en önemli şey oluyor onlar için. pipisi var diye onu her yere sokup, pipinin keyfine adam öldürmeyi normal görüyor.
zaten bu tip tecavüz, cinayet gibi ağır suçları işleyenlerin çoğunda insani duygular yok. karşılarındaki ile empati kurmaları imkansız.
hani deniliyor ya senin de anan, bacın, karın var. işte o terimler, o nosyonlar bu insanlarda yok. bu insanlar gayet normal bir şekilde bacılarına, kızlarına da tecavüz ediyor. böyle bir çok vaka var, okuyoruz
:(
bunu yapanlar henüz hayvandan insana geçiş aşamasında hayvana çok yakın bir yerdeler bence.
o sizin düşündüğünüz insanlık, hümanizm, anne, kız, eş, ayıp, günah kavramları bu insanlarda yok. yani eşini, kızını, annesini sevmek, karşısına çıkanın da bir insan olduğunu düşünebilme yetisi yok. sadece cinsel dürtüleri var. duygu düşünceleri ilkel.
başka bir açıklama aklıma gelmiyor. cinsel dürtülerle hayvanların bile yapmayacağı şeyi yapıyor.
içinde yaşadığımız bu ilkel toplumda da erkeklerin ve erkekliğin yüceltilerek kadınların aşağılanması benzer olayları iyice pompalıyor. erkeklere 2-3 yaşında eve gelen misafirlere haydi pipini göster deniliyor. sonra o pipi dünya üzerindeki en önemli şey oluyor onlar için. pipisi var diye onu her yere sokup, pipinin keyfine adam öldürmeyi normal görüyor.
zaten bu tip tecavüz, cinayet gibi ağır suçları işleyenlerin çoğunda insani duygular yok. karşılarındaki ile empati kurmaları imkansız.
hani deniliyor ya senin de anan, bacın, karın var. işte o terimler, o nosyonlar bu insanlarda yok. bu insanlar gayet normal bir şekilde bacılarına, kızlarına da tecavüz ediyor. böyle bir çok vaka var, okuyoruz
:(
0
cinsel açlık. gençken sevişememiş belki güzel kızı kuytuda kenarda yakalayınca üstüne cahillik eklenince böyle olaylar çıkıyor işte.
0
@Fransız böyle bir durumda trolleyip saçmalama artık. vicdanın yok mu senin?
hay senin cinsel açlığına yani. bir tane kız arkadaş bulamadın diye beynimizi erittin yeminle.
paran var doktora gidip tedavi olsana sen.
hay senin cinsel açlığına yani. bir tane kız arkadaş bulamadın diye beynimizi erittin yeminle.
paran var doktora gidip tedavi olsana sen.
0
@fransız bi yönüyle haklı, cinsel açlık var bu işin içinde ama her cinsel açlık çeken tutup birine tecavüz edip onu öldürmez, yakmaz.
0
cahillik diyorum, eğitimsizlik diyorum, hala bana gelip laf atanlar var. te allahım :P
@mea düşüncem bu yönde, bunu sadece yazanda ben değilim, benim gibi düşünenlerde var bir sürü biraz bakarsan. kendi işine baksan güzel olacak, benimle uğraşıp durma amk. yeter sıktın.
@mea düşüncem bu yönde, bunu sadece yazanda ben değilim, benim gibi düşünenlerde var bir sürü biraz bakarsan. kendi işine baksan güzel olacak, benimle uğraşıp durma amk. yeter sıktın.
0
Dikkat genelleme geliyor, istisnalar üstüne alınmasın tartışma çıkmasın.
Tamamen yetiştiğiniz çevreyle alakalı. Görmüyorsunuz duymuyorsunuz Türkiye'yi (hatta dünyayı) çevreniz gibi sanıyorsunuz. Biz her gün bunları duyuyoruz demiyorum. Biz her gün bunları yapabilecek potansiyelde insanlar görüyoruz. O yüzden yadırgamadım ben pek. Vahşet mi, alası. Orospu çocukluğu mu, dik alası. Ama garip gelmiyor bana. Direk aldım hafızama.
Sevgilim de mesela "Ya bir insan nasıl çocuğuna vurur ya, anlamıyorum. Avmde gördüm yapıştırdı direk çocuğa." dedi ve bunu yarım saat anlattı. Çocuğa vurmak yapılabilecek en büyük cahilliktir ve benim gözümde adam öldürmekle yarışır. Ama öyle üzülmedim sinirlenmedim yadırgamadım. Normal geliyor.
Dünyaya açılın abi dünyaya. İsteyen alınsın üstüne sonuçta bu bir genelleme. Sizin gördüğünüz güzel çevre var ya, heh onun dışında güzel çevre yok. Dışarısı bok kaynıyo.
Ya da neyse ya, çıkmayın bence. www.youtube.com
Tamamen yetiştiğiniz çevreyle alakalı. Görmüyorsunuz duymuyorsunuz Türkiye'yi (hatta dünyayı) çevreniz gibi sanıyorsunuz. Biz her gün bunları duyuyoruz demiyorum. Biz her gün bunları yapabilecek potansiyelde insanlar görüyoruz. O yüzden yadırgamadım ben pek. Vahşet mi, alası. Orospu çocukluğu mu, dik alası. Ama garip gelmiyor bana. Direk aldım hafızama.
Sevgilim de mesela "Ya bir insan nasıl çocuğuna vurur ya, anlamıyorum. Avmde gördüm yapıştırdı direk çocuğa." dedi ve bunu yarım saat anlattı. Çocuğa vurmak yapılabilecek en büyük cahilliktir ve benim gözümde adam öldürmekle yarışır. Ama öyle üzülmedim sinirlenmedim yadırgamadım. Normal geliyor.
Dünyaya açılın abi dünyaya. İsteyen alınsın üstüne sonuçta bu bir genelleme. Sizin gördüğünüz güzel çevre var ya, heh onun dışında güzel çevre yok. Dışarısı bok kaynıyo.
Ya da neyse ya, çıkmayın bence. www.youtube.com
0
yahu ben gazi mahallesinde oturuyorum, varoşun dibi. kime ahkam kesiyorsun bilmeden etmeden. bu orospu çocukluklarını kanıksamak zorunda mıyız?
0
İki kez üstüne alınmasın herkes dedim. Kimseye bir şey taslamaya çalışmıyorum.
Sadece görülme ihtimali düşük olan, acayip şaşıracağımız bir şey değil ondan bahsediyorum. Ben de isterim "Ülkemizde çok fazla toplum baskısı var, kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçince herkes size bakıyor." diyen iskandinav kızıyla aynı görüşleri paylaşmayı. Ama yaşadığımız ülke bu. Senle benle de düzelmez bu.
Sadece görülme ihtimali düşük olan, acayip şaşıracağımız bir şey değil ondan bahsediyorum. Ben de isterim "Ülkemizde çok fazla toplum baskısı var, kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçince herkes size bakıyor." diyen iskandinav kızıyla aynı görüşleri paylaşmayı. Ama yaşadığımız ülke bu. Senle benle de düzelmez bu.
0
ok onu demişsin de şunu da demişsin:
Dünyaya açılın abi dünyaya. İsteyen alınsın üstüne sonuçta bu bir genelleme. Sizin gördüğünüz güzel çevre var ya, heh onun dışında güzel çevre yok. Dışarısı bok kaynıyo.
kanıksayarak da bi yere varamayız, öyle de bi durum var. ısrarla şaşırıp şoke olursak belki denize bir deniz yıldızı da biz atmış oluruz.
Dünyaya açılın abi dünyaya. İsteyen alınsın üstüne sonuçta bu bir genelleme. Sizin gördüğünüz güzel çevre var ya, heh onun dışında güzel çevre yok. Dışarısı bok kaynıyo.
kanıksayarak da bi yere varamayız, öyle de bi durum var. ısrarla şaşırıp şoke olursak belki denize bir deniz yıldızı da biz atmış oluruz.
0
damdanakan
selamlar.dün bir psikanalistle görüştüm. kadının psikanalist olduğunu bilmiyordum, ben başka bir doktorun tavsiyesiyle gittim. kadın tıp mezunu, psikiyatr yani ama ekolü bu şekilmiş. iki hafta önce ayaküstü on dk konuşmuştuk. bir sonraki randevuya kadar ilaç kullanmamaya çalışmamı söyledi. ilaçla te
selamlar.
dün bir psikanalistle görüştüm. kadının psikanalist olduğunu bilmiyordum, ben başka bir doktorun tavsiyesiyle gittim. kadın tıp mezunu, psikiyatr yani ama ekolü bu şekilmiş.
iki hafta önce ayaküstü on dk konuşmuştuk. bir sonraki randevuya kadar ilaç kullanmamaya çalışmamı söyledi. ilaçla tedaviye (çok gerekmedikçe) karşıymış. tamam, dedim, bi hafta kullanmadım ilaçları ama yine o ezberlediğim ilaçsızlık etkileri kendini gösterdi. öğrenme, hatırlama, analiz, dikkatini bi noktada toplama gibi fonksiyonlarım tammaıyla kayboldu yine. yeni bir işe girdim ve işi öğrenme aşamasındayım. kimseye de"ya canıms ben ilaçları bırakıyorum da, ayküm sizlere ömür. anlamıyorum ben ya, hani sen anlatıyosun da anlamıyorum yani" diyemiyorsun. bu duurm iş arkadaşlarımın da dikkatini çekti tabii, huzursuzluk ve hafif bir gerginlik hasıl oldu. ben de sikerün böyle aşkın ızdırabını diyerek ilaca tekrar başladım. bi haftadır kullanıyorum ve şu an, evet, ayküm normal seyrine dönmek üzere.
dünki görüşmemizde doktora bu durumu anlattım. bana ilaçları çat diye bıraktırmayın, bakın ne hale geliyorum. çalışmam lazım ama o halde çalışamıyorum vs dedim. bana o ilaçların yoksunluu söyleidğin kadar ağır değil. biyolojik nedenlerin ötesinde ilaca fazlaca ihtiyaç duyduğuna inandığın için öyle oluyor dedi. ama geçtiğimiz altı ayda ne zaman ilaç bırakma girişiminde bulunsam tamamıyla benzer fiziksel etkiler yaşadım. çok isteyerek, güle oynaya bırakıyorum ama bir hafta sonra tam bir gerizekalıya dönüşüyorum. neyse takıldığım nokta tam olarak bu değil ama bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim.
gelelim moralimi alt üst eden asıl noktaya. beni biraz dinledi ve söylediği şeyler şu:
"Antidepresanlar uzun süreli kullanıma uygun ilaçlar değildir, sorunlarını çözmez (bu noktada hak veriyorum kendisine). yani şöyle, hayatının olağan seyrinden kopmuş ve sorunlarıyla baş edemeyen insanlara, o süreci daha rahat atlatabilmesi için ilaç tedavisi uyguluyoruz ve bir iki sene içinde ilacı bıraktırıyoruz çünkü bu kimyasallar beyindeki belli maddelerin salgılanma mekanizmasını değiştiriyor, bir noktadan sonra ilaca başladığından daha hasarlı bir hale getiriyorlar beynini. ama anladığım kadarıyla sen hayatın boyunca stabil bir seyir yakalayamamışsın hayatında. boşlukta süzülüyor gibisin. ilaç tedavisi uygulamak istesem hayatının sonuna kadar ilaç kullanman gerekecek. yani sorununun kaynağı derinlerde. dışarıdaki random x bi insanın hayatının belli dönemlerinde yaşadığı çalkantılar senin hayatının ta kendisi. sen hep böyleymişsin. bu durumu ilaçla düzeltemeyiz. imkanım olsa snei haftada üç gün görmek isterim ama hem ben çok yoğunum hem de sen çalışıyorsun. haftada bir görüşmeliyiz mutlaka ve hazır ol bu tedavi yıllarca sürecek." dedi.
beynimden vurulmuşa döndüm ya. dünden beri kendimde değilim.. kendimi inanılmaz hasta, anormal hissediyorum. titriyorum, sonra ateş basıyo. midem bulanıyor, üzerimdeki giysiler bile ağır geliyor.
yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?
bir de seans başı 200 tele istiyor. "lan bu ney?"
ek soru: bu tedavi çok büyük bir maddi külfet benim için. maaşımın yarısını her ay gidip kadının eline saymam lazım. yine de devam etmeli miyim yoksa spor, yoga yaparak, kitap okuyarak hayatıma yampiri yampiri devam mı edeyim?
dün bir psikanalistle görüştüm. kadının psikanalist olduğunu bilmiyordum, ben başka bir doktorun tavsiyesiyle gittim. kadın tıp mezunu, psikiyatr yani ama ekolü bu şekilmiş.
iki hafta önce ayaküstü on dk konuşmuştuk. bir sonraki randevuya kadar ilaç kullanmamaya çalışmamı söyledi. ilaçla tedaviye (çok gerekmedikçe) karşıymış. tamam, dedim, bi hafta kullanmadım ilaçları ama yine o ezberlediğim ilaçsızlık etkileri kendini gösterdi. öğrenme, hatırlama, analiz, dikkatini bi noktada toplama gibi fonksiyonlarım tammaıyla kayboldu yine. yeni bir işe girdim ve işi öğrenme aşamasındayım. kimseye de"ya canıms ben ilaçları bırakıyorum da, ayküm sizlere ömür. anlamıyorum ben ya, hani sen anlatıyosun da anlamıyorum yani" diyemiyorsun. bu duurm iş arkadaşlarımın da dikkatini çekti tabii, huzursuzluk ve hafif bir gerginlik hasıl oldu. ben de sikerün böyle aşkın ızdırabını diyerek ilaca tekrar başladım. bi haftadır kullanıyorum ve şu an, evet, ayküm normal seyrine dönmek üzere.
dünki görüşmemizde doktora bu durumu anlattım. bana ilaçları çat diye bıraktırmayın, bakın ne hale geliyorum. çalışmam lazım ama o halde çalışamıyorum vs dedim. bana o ilaçların yoksunluu söyleidğin kadar ağır değil. biyolojik nedenlerin ötesinde ilaca fazlaca ihtiyaç duyduğuna inandığın için öyle oluyor dedi. ama geçtiğimiz altı ayda ne zaman ilaç bırakma girişiminde bulunsam tamamıyla benzer fiziksel etkiler yaşadım. çok isteyerek, güle oynaya bırakıyorum ama bir hafta sonra tam bir gerizekalıya dönüşüyorum. neyse takıldığım nokta tam olarak bu değil ama bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim.
gelelim moralimi alt üst eden asıl noktaya. beni biraz dinledi ve söylediği şeyler şu:
"Antidepresanlar uzun süreli kullanıma uygun ilaçlar değildir, sorunlarını çözmez (bu noktada hak veriyorum kendisine). yani şöyle, hayatının olağan seyrinden kopmuş ve sorunlarıyla baş edemeyen insanlara, o süreci daha rahat atlatabilmesi için ilaç tedavisi uyguluyoruz ve bir iki sene içinde ilacı bıraktırıyoruz çünkü bu kimyasallar beyindeki belli maddelerin salgılanma mekanizmasını değiştiriyor, bir noktadan sonra ilaca başladığından daha hasarlı bir hale getiriyorlar beynini. ama anladığım kadarıyla sen hayatın boyunca stabil bir seyir yakalayamamışsın hayatında. boşlukta süzülüyor gibisin. ilaç tedavisi uygulamak istesem hayatının sonuna kadar ilaç kullanman gerekecek. yani sorununun kaynağı derinlerde. dışarıdaki random x bi insanın hayatının belli dönemlerinde yaşadığı çalkantılar senin hayatının ta kendisi. sen hep böyleymişsin. bu durumu ilaçla düzeltemeyiz. imkanım olsa snei haftada üç gün görmek isterim ama hem ben çok yoğunum hem de sen çalışıyorsun. haftada bir görüşmeliyiz mutlaka ve hazır ol bu tedavi yıllarca sürecek." dedi.
beynimden vurulmuşa döndüm ya. dünden beri kendimde değilim.. kendimi inanılmaz hasta, anormal hissediyorum. titriyorum, sonra ateş basıyo. midem bulanıyor, üzerimdeki giysiler bile ağır geliyor.
yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?
bir de seans başı 200 tele istiyor. "lan bu ney?"
ek soru: bu tedavi çok büyük bir maddi külfet benim için. maaşımın yarısını her ay gidip kadının eline saymam lazım. yine de devam etmeli miyim yoksa spor, yoga yaparak, kitap okuyarak hayatıma yampiri yampiri devam mı edeyim?
0
sanırım doktorun dedikleri doğru sen de farkındasın ve inkar aşamasını geçip öfkeye geçmişsin.
geçmiş olsun.
geçmiş olsun.
0
ben doktor veya uzman değilim, o yüzden "saçmalamış" gibi bir ifade kullanmayı hayvanlık olarak görürüm ama ne yalan söyleyeyim aklımdan ilk olarak bu geçti.
lisede her şeye plasebo etkisi yeaaa diyen mal kızlara benzettim. ayrıca on dakika ayaküstü sohbet ve yarım saat seans sonrasında "ömür boyu sürecek bir tedaviye hazırlıklı ol :))" demesi çok saçma geldi bana.
benim psikiyatristim 3 seanstan sonra "ilaçla bi yere kadar gidebiliriz, senin psikologla da görüşmen şart" demişti mesela. hiç öyle ömür boyu tedavi lazım, vooouv çok uzun bir yolun başındayız, sen kafayı yemişsin aq çocuğu tarzı bir yaklaşımda bulunmadı.
dediğim gibi ben sıradan vatandaşım, bir şekilde o mesleği yapan biri hakkında atıp tutmak istemem ama bu tarz yaklaşım bana çok sağlıklı gelmedi işin açığı. ayrıca ilaçların çat diye bırakılmaması gerektiğini çocuk bile bilir. doz azalt falan dese neyse. niye çat diye ilacı kestiriyor ki sana. "normal" halini görmek için mi? ne biçim mantık o ya.
lisede her şeye plasebo etkisi yeaaa diyen mal kızlara benzettim. ayrıca on dakika ayaküstü sohbet ve yarım saat seans sonrasında "ömür boyu sürecek bir tedaviye hazırlıklı ol :))" demesi çok saçma geldi bana.
benim psikiyatristim 3 seanstan sonra "ilaçla bi yere kadar gidebiliriz, senin psikologla da görüşmen şart" demişti mesela. hiç öyle ömür boyu tedavi lazım, vooouv çok uzun bir yolun başındayız, sen kafayı yemişsin aq çocuğu tarzı bir yaklaşımda bulunmadı.
dediğim gibi ben sıradan vatandaşım, bir şekilde o mesleği yapan biri hakkında atıp tutmak istemem ama bu tarz yaklaşım bana çok sağlıklı gelmedi işin açığı. ayrıca ilaçların çat diye bırakılmaması gerektiğini çocuk bile bilir. doz azalt falan dese neyse. niye çat diye ilacı kestiriyor ki sana. "normal" halini görmek için mi? ne biçim mantık o ya.
0
@der meister: bu psikanaliz dedikleri tırıvırı yıllarca süren bi tedavi şekli zaten de "hiii sen y.rrağı yemişsin" çıkışı kalbimi kırdı açıkcası.
0
ceycey e, sen haklısın da dışarıdan bir kişi olarak ben inkar aşamasındayım.
Belki tamamen, belki kısmen haklıdır. Başka bir analist, doktor, vb. de aynı şeyleri mi söyleyecek? Haklı olsa bile, herkesin farklı bir yaklaşımı olabiliyor. Doktor her şey.
Belki tamamen, belki kısmen haklıdır. Başka bir analist, doktor, vb. de aynı şeyleri mi söyleyecek? Haklı olsa bile, herkesin farklı bir yaklaşımı olabiliyor. Doktor her şey.
0
yok ben de onu diyorum zaten, normalde bu tarz bir yola çıkıldığı zaman uzmanın "koçum benim bee, bunu mu yapamayacaksın ulan" demesi lazım. tabii ki boş bir gazla değil de daha gerçekçi ve makul bir şekilde. mesleklerini buna indirgemiyorum ama psikolojik tedavinin olayı zaten GENELDE telkin yoluyla kişinin düşünce yapısını, kafasının işleyişini değiştirmek değil mi? konuşa konuşa ne yapılabilir ki sonuçta, eninde sonunda bakış açısını ve yaklaşımı değiştirmeye dayalı tedaviler oluyor bunlar.
ve böyle bir eylem öncesinde "ooo kardsm sen ski tutmuşsun yaa :))" tavrı bana biraz anlamsız geldi. pohpohlasın, gaz versin demiyorum ama biraz da hassas olmaları lazım yahu. bacağı kırılan birinin bacağına tekme atıp böyle acıyo mu demek gibi bi şey olmuş bu sanki.
ama dediğim gibi ben sıradan vatandaşım, belki bu da bir yöntem falandır ters psikoloji gibi, hatta bakarsın ilerde "senden bi halt olmaz" da der ama en sonunda süper bi tedavi süreci olur. bilemiyorum. benim yorumum klasik vatandaş yorumu.
yine de psikolojik mevzular konusunda kendime güvendiğimi söylemem lazım. yani bu konudaki düşüncelerimde çok yanılmayacağımı düşünüyorum, der meister "bu ne biçim tedavi lan" diyorsa orada bir yanlışlık vardır. çünkü der meister bir dostoyevskidir, bir freuddur, psikolojinin kitabını yazar.
ve böyle bir eylem öncesinde "ooo kardsm sen ski tutmuşsun yaa :))" tavrı bana biraz anlamsız geldi. pohpohlasın, gaz versin demiyorum ama biraz da hassas olmaları lazım yahu. bacağı kırılan birinin bacağına tekme atıp böyle acıyo mu demek gibi bi şey olmuş bu sanki.
ama dediğim gibi ben sıradan vatandaşım, belki bu da bir yöntem falandır ters psikoloji gibi, hatta bakarsın ilerde "senden bi halt olmaz" da der ama en sonunda süper bi tedavi süreci olur. bilemiyorum. benim yorumum klasik vatandaş yorumu.
yine de psikolojik mevzular konusunda kendime güvendiğimi söylemem lazım. yani bu konudaki düşüncelerimde çok yanılmayacağımı düşünüyorum, der meister "bu ne biçim tedavi lan" diyorsa orada bir yanlışlık vardır. çünkü der meister bir dostoyevskidir, bir freuddur, psikolojinin kitabını yazar.
0
der meister'in dediklerine katiliyorum.
en azindan imkanlar dahilindeyse, ikinci bir gorus almaniz faydali olabilir.
haklilik payi varsa bile (oyle mi konusulur; ayi! diyesi geliyo insanin), daha pozitif ve kisiyi guvende hissettiren bir secim yapma sansi cikar.
ek olarak: ek'te sordugunuz aktivitelere yonelmek de bence faydali olur, kendinizi rahatlatmak adina.
saglik afiyet dilerim ;)
en azindan imkanlar dahilindeyse, ikinci bir gorus almaniz faydali olabilir.
haklilik payi varsa bile (oyle mi konusulur; ayi! diyesi geliyo insanin), daha pozitif ve kisiyi guvende hissettiren bir secim yapma sansi cikar.
ek olarak: ek'te sordugunuz aktivitelere yonelmek de bence faydali olur, kendinizi rahatlatmak adina.
saglik afiyet dilerim ;)
0
şu anda hiçbir psikolojik problemim yok ancak bana birisi gelip böyle cümle kursa, hasta olmasam bile hastalık psikolojisine girerim. kibarlık yapmaya gerek yok, hayvanlık yapmış.
0
doktor senin yapamadigin seyi yapacak ve senin hayatina senin suzgecinin disindan bakacak. boylece senin kendince akla uydurdugun seyleri rahatca gorebilecek. ideal bir kimsenin bunu yapmak icin bir doktora ihtiyaci yok.
ilaclara inanan guvenen bir insanin basarabilecegi bir sey degil bu. dolayisiyla ilaclari birakacak kadar iradeli degilsen malesef kendi kendine basaramazsin.
eger okumayi seviyorsan, aliskanliklarini degistirmekte kararliysan otur biraz kitap oku. sorumluluk almayi, problem cozmeyi ogren.
doktor sadece gordugunu yuzune vurmaktan cekinmemis. bunlari duyunca hemen moralin bozuluyorsa ilac kullanmaya devam, doktoru falan da bosver.
kendi kendine basarabilecegine inaniyorsan oku, meditasyon yap... kendi kendine "sorun"larini coz.
kendi kendine basaramayacaksan ve parayi bayilmayi goze aliyorsan bayil kurtul.
benim anladigim da ilgi ariyorsun, sefkat ariyorsun, muhtacliga alisiksin.
yerinde olsam kendi kendime silkelen kendine gel derim. kendi sorunumu kendim cozerim.
destek almakta bir sikinti yok fakat profesyonel destek gercekten pahali.
spor salonu gibi dusunebilirsin. ayda 150 lira vermeden de kosuya cikabilirsin, spor yapabilirsin... ama 150 lira verince uyelik icini rahatlatiyor, biraz daha "rahat" spor yapiyorsun.
secim ve birlikte gelen sorumluluk sana kalmis birini sec.
edit: doktorun uslubunu doktorun parmagi gibi dusun. isaret ettigine bakmayi ogrenmen gerek. bu en basta gelen problemin olabilir mi? ne dedigi mi onemli nasil dedigi mi? faydalanacagina daha cok dert yaratiyorsun kendine.
fikirlerim bu kadar.
ilaclara inanan guvenen bir insanin basarabilecegi bir sey degil bu. dolayisiyla ilaclari birakacak kadar iradeli degilsen malesef kendi kendine basaramazsin.
eger okumayi seviyorsan, aliskanliklarini degistirmekte kararliysan otur biraz kitap oku. sorumluluk almayi, problem cozmeyi ogren.
doktor sadece gordugunu yuzune vurmaktan cekinmemis. bunlari duyunca hemen moralin bozuluyorsa ilac kullanmaya devam, doktoru falan da bosver.
kendi kendine basarabilecegine inaniyorsan oku, meditasyon yap... kendi kendine "sorun"larini coz.
kendi kendine basaramayacaksan ve parayi bayilmayi goze aliyorsan bayil kurtul.
benim anladigim da ilgi ariyorsun, sefkat ariyorsun, muhtacliga alisiksin.
yerinde olsam kendi kendime silkelen kendine gel derim. kendi sorunumu kendim cozerim.
destek almakta bir sikinti yok fakat profesyonel destek gercekten pahali.
spor salonu gibi dusunebilirsin. ayda 150 lira vermeden de kosuya cikabilirsin, spor yapabilirsin... ama 150 lira verince uyelik icini rahatlatiyor, biraz daha "rahat" spor yapiyorsun.
secim ve birlikte gelen sorumluluk sana kalmis birini sec.
edit: doktorun uslubunu doktorun parmagi gibi dusun. isaret ettigine bakmayi ogrenmen gerek. bu en basta gelen problemin olabilir mi? ne dedigi mi onemli nasil dedigi mi? faydalanacagina daha cok dert yaratiyorsun kendine.
fikirlerim bu kadar.
0
Bana soyledikleri cok mantikli ve duzgun geldi.
"yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?"
Bu cumleyi anlayamadim bile, cunku durumun kritikligi ile ilgili bir sey dememis. Normal seyler soylemis iste?
"yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?"
Bu cumleyi anlayamadim bile, cunku durumun kritikligi ile ilgili bir sey dememis. Normal seyler soylemis iste?
0
@idexo: "benim anladigim da ilgi ariyorsun, sefkat ariyorsun, muhtacliga alisiksin."
hangi kafa tanımadığınız etmediğiniz insan hakkında bu keskin çıkarımları yapmanıza neden oluyor?
hangi kafa tanımadığınız etmediğiniz insan hakkında bu keskin çıkarımları yapmanıza neden oluyor?
0
Kisaca genel gozlemlerimi ileteyim
1. Guven herseydir. Guvenmedigin insanla yol alman mumkun degilm daha ilk gunden belli ki aranizda bi guvensizlik olusmus. Bu durumda ikinci bir kisi ile gorusmeden asla emin olamayacaksin.
2. Ote yandan evet ilac konusunda hakli. Kime gitsek ilaci dayayip herseyin cozulecegini saniyorlar. Oysa ilac sadece bi yardimci bi agri kesici bi vitamin. Belli bi sure sonra gorevini tamamlayip hayatimizdan cikmasi gereken birsey ve bizi iyilestiren asil unsur da tek basina ilacin kendisi degil.
3. Ote yandan uslup sorunsali tip mezunlarinda sık gorulen bir durum ve biraz da tedavi surecinin ellegorulur tahlille olculur olmamasi sanki hekime bu sureci tayin etme kolayligi veriyor gibi hissediyorum. Cok basit bir ergenlik depresyonuna bile 5 sene 6 sene cocugu haftada 3 gun gormek isteyen hekimler var. Sanki surec daha da kisa olabilirmis ama bu durumdan para kazaniliyormus gibi hissediyorum bazen. Sizin durumunuzda sure ne kadar olmalidir durum nedir bilmiyorum ama her hekimin bu isi biraz abarttigina yonelik genel bir kanim var. Burasi zengin bebelerin her hayal kirikliklarini gidip terapiste anlattigi zengin insanlarla dolu bi ulke degil. Talep edilen ucretler cok yuksek. Dolayisiyla da muhtemelen bu durum sizi borca sokacak bu da tuz biber olacak. Ozetle maliyet o denli agir ki kolay kolay kimse bu imkandan yararlanamiyor.
4. Bi kisiye daha gidin imkan varsa. Bi sorun var bunu zaten biliyorsunuz. Ama kendinizi cok hasta gibi gormeyin. Belki cogumuzun ihtiyaci var ama farkinda bile degiliz.
1. Guven herseydir. Guvenmedigin insanla yol alman mumkun degilm daha ilk gunden belli ki aranizda bi guvensizlik olusmus. Bu durumda ikinci bir kisi ile gorusmeden asla emin olamayacaksin.
2. Ote yandan evet ilac konusunda hakli. Kime gitsek ilaci dayayip herseyin cozulecegini saniyorlar. Oysa ilac sadece bi yardimci bi agri kesici bi vitamin. Belli bi sure sonra gorevini tamamlayip hayatimizdan cikmasi gereken birsey ve bizi iyilestiren asil unsur da tek basina ilacin kendisi degil.
3. Ote yandan uslup sorunsali tip mezunlarinda sık gorulen bir durum ve biraz da tedavi surecinin ellegorulur tahlille olculur olmamasi sanki hekime bu sureci tayin etme kolayligi veriyor gibi hissediyorum. Cok basit bir ergenlik depresyonuna bile 5 sene 6 sene cocugu haftada 3 gun gormek isteyen hekimler var. Sanki surec daha da kisa olabilirmis ama bu durumdan para kazaniliyormus gibi hissediyorum bazen. Sizin durumunuzda sure ne kadar olmalidir durum nedir bilmiyorum ama her hekimin bu isi biraz abarttigina yonelik genel bir kanim var. Burasi zengin bebelerin her hayal kirikliklarini gidip terapiste anlattigi zengin insanlarla dolu bi ulke degil. Talep edilen ucretler cok yuksek. Dolayisiyla da muhtemelen bu durum sizi borca sokacak bu da tuz biber olacak. Ozetle maliyet o denli agir ki kolay kolay kimse bu imkandan yararlanamiyor.
4. Bi kisiye daha gidin imkan varsa. Bi sorun var bunu zaten biliyorsunuz. Ama kendinizi cok hasta gibi gormeyin. Belki cogumuzun ihtiyaci var ama farkinda bile degiliz.
0
doktorun dediklerine kısmen katılıyorum.
ama 200 tl çok. sen doktoru değiş. ilaçları da çat diye bırakma. antidepresanlar yavaş başlanır yavaş bırakılır.
ilaca öcü gibi bakmamak gerek. ilacın da terapinin de yeri olan yerler var. olmayan yerler var.
ilaç gereken durumsa tabi ki kullanacaksın.
ama 200 tl çok. sen doktoru değiş. ilaçları da çat diye bırakma. antidepresanlar yavaş başlanır yavaş bırakılır.
ilaca öcü gibi bakmamak gerek. ilacın da terapinin de yeri olan yerler var. olmayan yerler var.
ilaç gereken durumsa tabi ki kullanacaksın.
0
Ailesinde psikolojik sorun bol olan biriyim.
Fakat maalesef annem dahil olmak uzere cevremde yillarca terapi gorup ya da ilac kullanip iyilesen gormedim.
Tip psikoloji alaninda cok yetersiz ve artik bir suru psikolog ve psikiyatrist baska seylere yoneliyor.
Panik atakla yasamayi ogrenecegiz diye 25 seans yapiyorlar, halbuki panik atak 1-2 seansla gecirilebilen bir sey.
Depresyon da ayni sekilde.
Bu kisinin yaptigina kodlamak denir.
Sana tavsiyem bilincaltina yonelik calismalar yapman.
Ya da istiyorsan ve istanbuldaysan gel 2-3 seans ucretsiz access bars uygulayalim, sonra karar ver.
Bunu bilim karsiti bir insan olarak soylemiyorum, cok sukur aklim basimda.
Fakat norologlara ve psikologlara bunun egitimini veren ve bunun icinde olan biriyim.
Yillarca terapi gormek iyilesmek demek degil, yillarca terapi gormek demektir.
Ustelik bunun sonunda iyilesecegin de soylenmez.
Bu sekilde hayatini devam ettirecegin ve bunu ogrenecegin soylenir.
Artik devir bu konuda cok degisti.
Drlar da yavas yavas bunlara yoneliyor ama yavas bir surec tabii.
Bu konularda da yazmam genelde ama kendimi tutamadim bu sefer.
Fakat maalesef annem dahil olmak uzere cevremde yillarca terapi gorup ya da ilac kullanip iyilesen gormedim.
Tip psikoloji alaninda cok yetersiz ve artik bir suru psikolog ve psikiyatrist baska seylere yoneliyor.
Panik atakla yasamayi ogrenecegiz diye 25 seans yapiyorlar, halbuki panik atak 1-2 seansla gecirilebilen bir sey.
Depresyon da ayni sekilde.
Bu kisinin yaptigina kodlamak denir.
Sana tavsiyem bilincaltina yonelik calismalar yapman.
Ya da istiyorsan ve istanbuldaysan gel 2-3 seans ucretsiz access bars uygulayalim, sonra karar ver.
Bunu bilim karsiti bir insan olarak soylemiyorum, cok sukur aklim basimda.
Fakat norologlara ve psikologlara bunun egitimini veren ve bunun icinde olan biriyim.
Yillarca terapi gormek iyilesmek demek degil, yillarca terapi gormek demektir.
Ustelik bunun sonunda iyilesecegin de soylenmez.
Bu sekilde hayatini devam ettirecegin ve bunu ogrenecegin soylenir.
Artik devir bu konuda cok degisti.
Drlar da yavas yavas bunlara yoneliyor ama yavas bir surec tabii.
Bu konularda da yazmam genelde ama kendimi tutamadim bu sefer.
0
"hangi kafa tanımadığınız etmediğiniz insan hakkında bu keskin çıkarımları yapmanıza neden oluyor?"
evet simdi de neye isaret ettigimi birakip benim parmagima odaklaniyorsun.
herkesin belli duzeyde bir algisi var. ben de kendi algi seviyemde bu cikarimlari yapiyorum. aradigin ilgiyi bulamadigin zaman canin daha cok sikiliyorsa demek ki burada bir problem var.
kendi bakis acimdan soyle dusunuyorum: onay aramaktan vazgecmen, "sorun"larinla yuzlesmen lazim. sorunlari birakip insanlarin usluplariyla zaman gecirmekle oyalaniyorsun.
evet simdi de neye isaret ettigimi birakip benim parmagima odaklaniyorsun.
herkesin belli duzeyde bir algisi var. ben de kendi algi seviyemde bu cikarimlari yapiyorum. aradigin ilgiyi bulamadigin zaman canin daha cok sikiliyorsa demek ki burada bir problem var.
kendi bakis acimdan soyle dusunuyorum: onay aramaktan vazgecmen, "sorun"larinla yuzlesmen lazim. sorunlari birakip insanlarin usluplariyla zaman gecirmekle oyalaniyorsun.
0
@idexo: onaylanmak ihtiyacından çok üslubun inanılmaz agresif geldi. sorma gereği duydum. içimi bi tuhaf ettin. daha fazla eşelemeyi düşünmüyorum.
0
doktorlari abartmaya gerek yok. gerizekali, yavsak, oc bir suru insan da doktor olabiliyor belli bi karakter testi yapilmiyor sonucta. akademik zekan iyi herkes doktor olabilir. anca bizim gibi az gelismis ulkelerde doktorlarin bu kadar gotu kaldirilir. bence siktir et o doktoru. git baska bi doktora. tasma baglamamis sonucta.
0
doktorun dediklerinin bir kısmı doğru olarak kabul etsek bile yöntemleri tamamen yanlış.
öncelikle bu tip ilaçlar hafif de olsa öyle dank diye bırakılmaz, etkileri psikolojik dahi olsa senin günlük hayatını etkiler.
her tedavi hayatın her anına uygun değildir. şimdi sen yeni bir işe girdim diyorsun. zaten bir kaç hafta bu işe alışmak ve iş yerindeki arkadaşlara ve amirlerine kendini gösterme zamanın. sen bu zamanda dank diye ilaç bırakmışsın ve ilaç yoksunluğu yaşıyorsun.
doktorun 10 dakika ayaküstü konuşarak hayatını böyle bozması hiç uygun gelmedi bana.
ilaçların tedavi edici bir yanı olmadığını biliyoruz zaten. senin durumun da ilaçla düzelmez belki. haklıdır ama her şeyin yolu yöntemi ve zamanı var.
psikanaliz çok zaman ve para harcatan bir şey. kadın seninle haftada 3 kez konuşacak. haftada 600 liradan ayda 2400 lira alacak.
o kadar çok konuşur ve o kadar para alırsam ben de düzeltirim seni.
evet seçim yapman lazım. böyle bir tedavi ve böyle bir doktorla devam edecek misin?
öncelikle bu tip ilaçlar hafif de olsa öyle dank diye bırakılmaz, etkileri psikolojik dahi olsa senin günlük hayatını etkiler.
her tedavi hayatın her anına uygun değildir. şimdi sen yeni bir işe girdim diyorsun. zaten bir kaç hafta bu işe alışmak ve iş yerindeki arkadaşlara ve amirlerine kendini gösterme zamanın. sen bu zamanda dank diye ilaç bırakmışsın ve ilaç yoksunluğu yaşıyorsun.
doktorun 10 dakika ayaküstü konuşarak hayatını böyle bozması hiç uygun gelmedi bana.
ilaçların tedavi edici bir yanı olmadığını biliyoruz zaten. senin durumun da ilaçla düzelmez belki. haklıdır ama her şeyin yolu yöntemi ve zamanı var.
psikanaliz çok zaman ve para harcatan bir şey. kadın seninle haftada 3 kez konuşacak. haftada 600 liradan ayda 2400 lira alacak.
o kadar çok konuşur ve o kadar para alırsam ben de düzeltirim seni.
evet seçim yapman lazım. böyle bir tedavi ve böyle bir doktorla devam edecek misin?
0
Ek cevap: Soruna cevabi verecek kisi sensin tabii ki, biz ne diyebiliriz ki.
Herhangi bir uzmanligim yok ancak iki sart olmazsa bana tedavi olmazmis gibi geliyor. Doktoruna guvenin ve degisme istegin. Eger bunlar varsa ben kisisel olarak sagligin herhangi bir maddi kulfete degecegini dusunuyorum. Diger yandan belki de gerek yoktur. Uzman gorusu istiyorsan bir devlet hastanesinden randevu alip durumu anlatip gitmene gerek olup olmadigini sorabilirsin belki, bilmiyorum.
Herhangi bir uzmanligim yok ancak iki sart olmazsa bana tedavi olmazmis gibi geliyor. Doktoruna guvenin ve degisme istegin. Eger bunlar varsa ben kisisel olarak sagligin herhangi bir maddi kulfete degecegini dusunuyorum. Diger yandan belki de gerek yoktur. Uzman gorusu istiyorsan bir devlet hastanesinden randevu alip durumu anlatip gitmene gerek olup olmadigini sorabilirsin belki, bilmiyorum.
0
damdanakan merak etme yarrağı yemeyen kimse yok biz buna varoluş sıkıntısı diyoruz. der meister'ın dediği gibi ben de başta saçmalamış gibi düşündüm.
0
bir kişi de çıkıp dememiş: psikanaliz bilimsel bir terapi yöntemi değil ve diğer terapi yöntemlerine kıyasla ciddi ölçüde başarısız olduğuna dair pek çok çalışma var. Fakat kült bir gelenek olduğundan popülerliği kolay kolay geçmiyor. Tavsiyem bilişsel terapi vb. adam akıllı terapi yöntemlerine göz atman ve sorununla ilgili güncel çalışmaları takip etmen olur. Geçmiş olsun.
0
negatype'ın dediği kesinlikle doğru. Psikanaliz günümüz şartlarında bilimsel bir yöntem değildir. Psikanalizin yararlılığı hakkındaki çalışmalarda, bu yöntem lehine bir sonuca rastlanmamıştır.
İyi bir psikiyatri doktoruna danışırsanız, sizin için daha iyi olur. Geçmiş olsun.
İyi bir psikiyatri doktoruna danışırsanız, sizin için daha iyi olur. Geçmiş olsun.
0
charlotte blanc
bu iki katili yakalayan devlet idam geri gelsin mi idam edelim mi diye referandum yapmaya karar veriyor.sizce bu referandumdan yuzde kac evet yuzde kac hayir cikarsiz ne oy verirdiniz ? bu referandumun medyada nasil bir yankisi olurdu ?
bu iki katili yakalayan devlet idam geri gelsin mi idam edelim mi diye referandum yapmaya karar veriyor.
sizce bu referandumdan yuzde kac evet yuzde kac hayir cikar
siz ne oy verirdiniz ?
bu referandumun medyada nasil bir yankisi olurdu ?
sizce bu referandumdan yuzde kac evet yuzde kac hayir cikar
siz ne oy verirdiniz ?
bu referandumun medyada nasil bir yankisi olurdu ?
0
Her ne kadar humanizmi doruklarinda yasayan bir hukuk fakültesi ogrencisi olsam da 'evet' derdim. Bu adilere az bile ki cogunluk da evet derdi bence.
0
Ben hayır'a oy verirdim.
Durun lan Vurmayın hemen. Abi ülke olarak her şeyin bokunu çıkarmak ve bir şeyleri başka şeylerin altında saklamak gibi hastalığımız var. Bugün o orrrospu çocukları idam edilir ama yarın muhalif olan adamın götünde patlar bu ceza.
Medya zaten iktidarın. Rte ne diyorsa aynısını der medya.
Durun lan Vurmayın hemen. Abi ülke olarak her şeyin bokunu çıkarmak ve bir şeyleri başka şeylerin altında saklamak gibi hastalığımız var. Bugün o orrrospu çocukları idam edilir ama yarın muhalif olan adamın götünde patlar bu ceza.
Medya zaten iktidarın. Rte ne diyorsa aynısını der medya.
0
Bu ulkeye idam geri gelirse hukumetin oyuncagi olur.
Ama tecavuz+cinayetin karsiligi idam olmali. Humanist degilim. Humanistleri de sevmem.
Ama tecavuz+cinayetin karsiligi idam olmali. Humanist degilim. Humanistleri de sevmem.
0
bu arkadaşlara idam değil işkenceyi geri getirmek lazım.
2-3 dakikada ölüp giderlerse ne olur ki? acısız kansız temiz ölüm. ödül bile olur onlar için.
cevabım çok feci bir şekilde yasalara aykırı oldu. özür dilerim herkesten. ama bu adamların ölmesi değil acı çekmesi gerek.
2-3 dakikada ölüp giderlerse ne olur ki? acısız kansız temiz ölüm. ödül bile olur onlar için.
cevabım çok feci bir şekilde yasalara aykırı oldu. özür dilerim herkesten. ama bu adamların ölmesi değil acı çekmesi gerek.
0
böyle varlıklar gebersin, onu isterim de idam geri gelirse çok suistimal edilir. caner'in dediği gibi, bugün tecavüzcüyü öldürürler yarın muhalifi. istemedikleri kim varsa tak tak alırlar kellesini. SADECE bu tarz şüpheye mahal vermeyen, suçlunun net bir şekilde bilindiği ve siyasi bağlantısı olmayan olaylarda olacaksa olsun anasını satiyim bu şerefsizleri içerde 40 sene daha beslemesinler, gebersin gitsin hepsi.
0
idama karşı değilim
ancak sanmıyorum ki türkiyede bu olay siyaset malzemesi olmasın sonra idam geri gelirse siyasi idamlar olmasın vs.
o yüzden evet diyemezdim herhalde ancak yine herhalde evet çıkardı sonuç
medyada yankısı = RTE nasıl algı yönetimi yaparsa o
ancak sanmıyorum ki türkiyede bu olay siyaset malzemesi olmasın sonra idam geri gelirse siyasi idamlar olmasın vs.
o yüzden evet diyemezdim herhalde ancak yine herhalde evet çıkardı sonuç
medyada yankısı = RTE nasıl algı yönetimi yaparsa o
0
hayır derdim.
eksisozluk.com
"merhumenin akrabaları, tanıdıkları okuyorsa ilk basamak için müsterih olsunlar. öyle koğuşa bavulu bırakıp yataklarına geçmiyorlar. gördüm, biliyorum. önce karşılama salonuna alınacaklar. kapalı, kulaktan ırak bir mekan. 10-15 görevli ölmeyecekleri şekilde dövecek bunları önce. sonra sürüyerek avluya alacaklar. soyunun diyecekler. çömeltip, domaltıp onurlarını sikecekler önce. sonra vücut taraması yapacaklar. yani makatına bile bakacaklar. işlem bitince koğuşlarına alacaklar. önce izole bir koğuşa alınırlar, sonra normale. normal deyince burada yatanlar, etkili olanlar çoluk çocuk değil. tecavüzcü, çocuk ve kadın katili (namus davası addettikleri kavram dışında) ancak hanımlık yapar."
bu noktada hümanist yaklaşma şansım yok,umuyorum dibine kadar dogrudur yazılanlar.
eksisozluk.com
"merhumenin akrabaları, tanıdıkları okuyorsa ilk basamak için müsterih olsunlar. öyle koğuşa bavulu bırakıp yataklarına geçmiyorlar. gördüm, biliyorum. önce karşılama salonuna alınacaklar. kapalı, kulaktan ırak bir mekan. 10-15 görevli ölmeyecekleri şekilde dövecek bunları önce. sonra sürüyerek avluya alacaklar. soyunun diyecekler. çömeltip, domaltıp onurlarını sikecekler önce. sonra vücut taraması yapacaklar. yani makatına bile bakacaklar. işlem bitince koğuşlarına alacaklar. önce izole bir koğuşa alınırlar, sonra normale. normal deyince burada yatanlar, etkili olanlar çoluk çocuk değil. tecavüzcü, çocuk ve kadın katili (namus davası addettikleri kavram dışında) ancak hanımlık yapar."
bu noktada hümanist yaklaşma şansım yok,umuyorum dibine kadar dogrudur yazılanlar.
0
hayır derdim. insan hakkı kavramında masum suçlu ayrımı yapılamaz çünkü. ha bir de sanki idam gelse tecavüzcüleri mi idam eder bu devlet? sokakta katledemediği çocukları katletmeye devam eder.
0
Dünün şöyle bir debe'si var.
eksisozluk.com
Eğer durum böyle olacaksa, ölmekten beter olacaklar zaten, o konuda içim rahat.
Ben Hayır diyenlerdenim. Birkaç nedenim var kendimce. İlk olarak, caydırıcı ve önleyici olduğuna inanmıyorum. Bu suçu işleyenler bir şekilde hapse gireceklerini veya biri ceza alacaklarını biliyorlardı. Bunu düşünerek bu suçu işlemediler. Suç işleme anlarında zaten ahlakı, morali ve cezayı düşünerek işlemiyor ki kimse (eğer ihtiyacı dışında işlediği bir suç değilse). Cezanın suçu ne derece önlediği konusunda da birçok çalışma var ve gösteriyorlar ki belli bir cezadan sonra insan kafasında cezayı şekillendiremiyor ve suç için caydırıcılığı kalmıyor. Örneğin, adam için 10 yıl, 20 yıl, ömür boyu veya idam arasında fark yok caydırıcılık için. Hatta şu an okuduğum bir çalışma, "Cezanın büyüklüğünden korkmak cezalandırma süreci ile başlıyor" diyor. Yani yakalanana veya aranana kadar çoğu suçlu cezanın büyüklüğünü düşünmüyor. Suç işlerken aklına ceza gelmiyor. Ek olarak rastladığım bir makale de ağır cezanın suça katkıda bulunan bir yanının da bulunduğunu çünkü ceza çok büyük olduğunda aklın algılayamadığını, beynin somutlaştıramadığını da söylüyor. Bu da bir noktadan sonra aslında hiç ceza yokmuş gibi davranmayı getiriyor.
İkinci olarak, ilk nedenin de devamı olarak köklü bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Şöyle anlatayım, zamanında Cihangir'de çok içenlerin yola işemesi sorunu vardı. Mahalle sakinleri "İçmesinler, işemesinler" tarzı çözümlerle geldiler. Aynı mahallede oturan bir Alman "Belediye buraya portatif tuvaletlerden koysa sorun olmaz" dedi. Bizim ilk aklımıza gelen ve en kolay çözüm idam. Ayrıca, bu adamların tecavüz nedeni göz döndürücü bir cinsel açlık. Odaklanılan sorunun bu olması gerektiğine inanıyorum. Gerçi bu hükümetle o açlık daha da büyüyor. "Suç cinsel açlığındır" diye algılamayın bunu da, "Bu büyük ve adi suçlar, cinsel açlık kaynaklıdır. Bu sorun çözülmeden, temel bir çözüm bulunamaz" diyorum sadece. İdam etmek ölüyü geri getirmeyecek, acıyı dindirmeyecek, zamanı geri döndürmeyecek.
Üçüncü olarak idamlar zehirli iğne, vb.ler ile yapılıyor ve doktor eli ile yapılıyor. Hangi şartlarda ve kim olursa olsun ilgili insanın hayatını kurtarmak için Hipokrat yemini etmiş kişilerin insan hayatı almasını etik bulmuyorum.
Son olarak idam cezası sadece tecavüzcülerle kalmaz, adalet sistemine güvenmiyorum. İlk başta "Tecavüzcü asıyoruz" derken, bir bakmışız ki düşünce suçluları ağırlıkta.
"Aynı şey senin yakınını başına gelse bunları söylemezsin" diyenler için, doğru, söyleyemezdim. Başımıza bir şey gelse hemen "Boynu altında kalsın", "Sürüm sürüm sürünsün", "Teneşirlere gelesin" diye beddua ediyoruz. "Yaralı olan, yaralar" derdi bir arkadaşım.Yaşanması gereken o zaten, üzüntünün geçiş aşamasının o olması gerekmez mi? O üzüntü ve sinirle bireylerin bu yola gitmesi kadar normal bir şey yok. Ancak bireysel kin ile toplumsal adaleti karıştırmamak gerek.
eksisozluk.com
Eğer durum böyle olacaksa, ölmekten beter olacaklar zaten, o konuda içim rahat.
Ben Hayır diyenlerdenim. Birkaç nedenim var kendimce. İlk olarak, caydırıcı ve önleyici olduğuna inanmıyorum. Bu suçu işleyenler bir şekilde hapse gireceklerini veya biri ceza alacaklarını biliyorlardı. Bunu düşünerek bu suçu işlemediler. Suç işleme anlarında zaten ahlakı, morali ve cezayı düşünerek işlemiyor ki kimse (eğer ihtiyacı dışında işlediği bir suç değilse). Cezanın suçu ne derece önlediği konusunda da birçok çalışma var ve gösteriyorlar ki belli bir cezadan sonra insan kafasında cezayı şekillendiremiyor ve suç için caydırıcılığı kalmıyor. Örneğin, adam için 10 yıl, 20 yıl, ömür boyu veya idam arasında fark yok caydırıcılık için. Hatta şu an okuduğum bir çalışma, "Cezanın büyüklüğünden korkmak cezalandırma süreci ile başlıyor" diyor. Yani yakalanana veya aranana kadar çoğu suçlu cezanın büyüklüğünü düşünmüyor. Suç işlerken aklına ceza gelmiyor. Ek olarak rastladığım bir makale de ağır cezanın suça katkıda bulunan bir yanının da bulunduğunu çünkü ceza çok büyük olduğunda aklın algılayamadığını, beynin somutlaştıramadığını da söylüyor. Bu da bir noktadan sonra aslında hiç ceza yokmuş gibi davranmayı getiriyor.
İkinci olarak, ilk nedenin de devamı olarak köklü bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Şöyle anlatayım, zamanında Cihangir'de çok içenlerin yola işemesi sorunu vardı. Mahalle sakinleri "İçmesinler, işemesinler" tarzı çözümlerle geldiler. Aynı mahallede oturan bir Alman "Belediye buraya portatif tuvaletlerden koysa sorun olmaz" dedi. Bizim ilk aklımıza gelen ve en kolay çözüm idam. Ayrıca, bu adamların tecavüz nedeni göz döndürücü bir cinsel açlık. Odaklanılan sorunun bu olması gerektiğine inanıyorum. Gerçi bu hükümetle o açlık daha da büyüyor. "Suç cinsel açlığındır" diye algılamayın bunu da, "Bu büyük ve adi suçlar, cinsel açlık kaynaklıdır. Bu sorun çözülmeden, temel bir çözüm bulunamaz" diyorum sadece. İdam etmek ölüyü geri getirmeyecek, acıyı dindirmeyecek, zamanı geri döndürmeyecek.
Üçüncü olarak idamlar zehirli iğne, vb.ler ile yapılıyor ve doktor eli ile yapılıyor. Hangi şartlarda ve kim olursa olsun ilgili insanın hayatını kurtarmak için Hipokrat yemini etmiş kişilerin insan hayatı almasını etik bulmuyorum.
Son olarak idam cezası sadece tecavüzcülerle kalmaz, adalet sistemine güvenmiyorum. İlk başta "Tecavüzcü asıyoruz" derken, bir bakmışız ki düşünce suçluları ağırlıkta.
"Aynı şey senin yakınını başına gelse bunları söylemezsin" diyenler için, doğru, söyleyemezdim. Başımıza bir şey gelse hemen "Boynu altında kalsın", "Sürüm sürüm sürünsün", "Teneşirlere gelesin" diye beddua ediyoruz. "Yaralı olan, yaralar" derdi bir arkadaşım.Yaşanması gereken o zaten, üzüntünün geçiş aşamasının o olması gerekmez mi? O üzüntü ve sinirle bireylerin bu yola gitmesi kadar normal bir şey yok. Ancak bireysel kin ile toplumsal adaleti karıştırmamak gerek.
0
Haberleri takip ediyorsundur. Sence daha yeni Adalet Bakanlığı'na bağlanan bir yargıya idam gibi bir güç emanet edilir mi?
Düşünsene, şimdi yalan dedikleri Ergenekon Operasyonu sonucu Mısır'daki gibi her tutukluyu "bunlar Balyoz'u, Ergenekon'u planladılar" deyip idam ettiklerini? Olmayacak bir şey mi?
Aynısını bugün Zaman tayfasına yapar cemaatçileri "darbeci" diye sallandırırlardı.
Otobüs durağında yakılan Serap için kaç kişiyi idam ederlerdi sence? Ki olayın üzerinden 5 ay geçti, Serap'a molotof atan kişi MİT mensubu çıktı.
Bir de yanlış kararları düşününce, yani bir insanın suçsuz yere idam edilme ihtimalini düşününce daha da korkunç geliyor bu fikir.
Hepimiz bu haberleri izlediğimizde bu katillerin öldürülmesini hatta işkence görmesini içimizin en derinliklerinde arzuluyoruz ama böyle bir adalet sistemine güvenmek imkansız.
Düşünsene, şimdi yalan dedikleri Ergenekon Operasyonu sonucu Mısır'daki gibi her tutukluyu "bunlar Balyoz'u, Ergenekon'u planladılar" deyip idam ettiklerini? Olmayacak bir şey mi?
Aynısını bugün Zaman tayfasına yapar cemaatçileri "darbeci" diye sallandırırlardı.
Otobüs durağında yakılan Serap için kaç kişiyi idam ederlerdi sence? Ki olayın üzerinden 5 ay geçti, Serap'a molotof atan kişi MİT mensubu çıktı.
Bir de yanlış kararları düşününce, yani bir insanın suçsuz yere idam edilme ihtimalini düşününce daha da korkunç geliyor bu fikir.
Hepimiz bu haberleri izlediğimizde bu katillerin öldürülmesini hatta işkence görmesini içimizin en derinliklerinde arzuluyoruz ama böyle bir adalet sistemine güvenmek imkansız.
0
her hün öldürmek varken, tek seferde öldürmenin ne güzelliği var.
türkiye gibi tutucu ülkelerde idama karşıyım. onlara her gün cehennem bundan sonra. her gün acı çekip yanacaklar, hapishanenin fahişesi olacaklar, kum torbası olacaklar, tuvaleti olacaklar. baya ağzılarına işeyen var böyle adamların hapishanede Türkiye'de. Günlerce aç susuz kalacaklar, her gün eziyet edilecek bunlara.
Ama mesela burası İsveç falan olsa, idamı desteklerdim. Oralarda da durum tam tersi, ömür boyu bedava yemek, spor imkanı. Tek cezaları özgürlükleri kalmıyor.
türkiye gibi tutucu ülkelerde idama karşıyım. onlara her gün cehennem bundan sonra. her gün acı çekip yanacaklar, hapishanenin fahişesi olacaklar, kum torbası olacaklar, tuvaleti olacaklar. baya ağzılarına işeyen var böyle adamların hapishanede Türkiye'de. Günlerce aç susuz kalacaklar, her gün eziyet edilecek bunlara.
Ama mesela burası İsveç falan olsa, idamı desteklerdim. Oralarda da durum tam tersi, ömür boyu bedava yemek, spor imkanı. Tek cezaları özgürlükleri kalmıyor.
0
Evet.Diğerlerine ibret olsun.Milletin karısına kızına el sürmemesi gerektiğini anlarlar.Bu ülke de 'kadın olmak' suç olmaya başladı artık.
0
genel olarak idam geri gelsin demek doğru olamaz, gücü elinde tutan haksız yere kendine muhalif olanı idam edebilir.
nasıl zamanında birileri kendi düşüncesinde olmayan birilerini idam ettiyse, şimdi de bunun olmayacağının garantisi yok.
idam geri gelecek ise siyasi suçlular bundan hariç tutulmalı.
idamdan ziyade kısas konusu tartışılmalı;
benim babamı/oğlumu/eşimi öldüren insanın devlet tarafından 10-12 yıl hapsedilip beslenip, sonradan da serbest bırakılması bana yapılan büyük bir haksızlıktır.
benim insan hakkım yok mu?
devlet bu durumda bana sormalı;
- bu kişi senin yakınını öldürdü, kısas yapıp öldürelim mi? ya da ölen kişi için kan paraı/diyet isteyebilirsin. ya da istersen affedebilirsin.
islama ait bir olgu olduğu için (başka dinlerde var mı emin değilim) karşı çıkanlar olabilir, fakat bence kısas dünyadaki en güzel ceza yöntemlerinden biridir.
tecavüzcüler için sadece idam kolay bir kurtuluş olur arkadaşların dediği gibi, önce hadım edilmeli ve sonra idam edilmeliler.
idamına karar verilen kişilere hemen infaz uygulanmamalı ama, temyiz yolu ve avrupa insan hakları mahkemesi yolu da açık olmalı.
hukukcu değilim ama atıyorum bağımsız yabancı bir mahkeme de "tamam bu adam bu suçu işlemiş" diyebilemli.
nasıl zamanında birileri kendi düşüncesinde olmayan birilerini idam ettiyse, şimdi de bunun olmayacağının garantisi yok.
idam geri gelecek ise siyasi suçlular bundan hariç tutulmalı.
idamdan ziyade kısas konusu tartışılmalı;
benim babamı/oğlumu/eşimi öldüren insanın devlet tarafından 10-12 yıl hapsedilip beslenip, sonradan da serbest bırakılması bana yapılan büyük bir haksızlıktır.
benim insan hakkım yok mu?
devlet bu durumda bana sormalı;
- bu kişi senin yakınını öldürdü, kısas yapıp öldürelim mi? ya da ölen kişi için kan paraı/diyet isteyebilirsin. ya da istersen affedebilirsin.
islama ait bir olgu olduğu için (başka dinlerde var mı emin değilim) karşı çıkanlar olabilir, fakat bence kısas dünyadaki en güzel ceza yöntemlerinden biridir.
tecavüzcüler için sadece idam kolay bir kurtuluş olur arkadaşların dediği gibi, önce hadım edilmeli ve sonra idam edilmeliler.
idamına karar verilen kişilere hemen infaz uygulanmamalı ama, temyiz yolu ve avrupa insan hakları mahkemesi yolu da açık olmalı.
hukukcu değilim ama atıyorum bağımsız yabancı bir mahkeme de "tamam bu adam bu suçu işlemiş" diyebilemli.
0
hayir. aychovsky~+1'imsi.
katilmadigim noktalardan biri cinsel aclik sorunu. cogu sucun veya yanlis düsüncenin altinda evet baska sorunlar yatiyor. ancak cinsel aclik konusuna odaklanilmasi gerektigini sanmiyorum.
yasaklar ülkesiyiz. örf adet vs derken evet bir sürü kazanimimiz var, sicakkanli insanlariz, aile gibi bir yapiyi modern dünyada hala en büyük öncelik olarak görebiliyoruz. ancak bunun yanlis anlasilmis ya da eskiye göre degismesi gereken cok da yönü var. cinseligi tabu yapmisiz. görmeden evlendirmisiz, adama beline kuvvet derken kadina yüklenmisiz, üstüne üstlük toplum böyle giderken, devlet de desteklemis, yeri evdir demis, okuduklari icin gencler evlenemiyor demis, tecavüz eden kürtaja gidenden daha masumdur demis, demis de demis.
cinselligi cözemezsin. bunu su an yapamazsin. büyük düsünüp kafayi degistireceksin. böyle bakan ve baktiran insanlarla sorunun kökü cok daha büyük, hem de gözümüzün hemen önünde. egitim.
komple kafalari degistirmek lazim, sallandirmak ya da kesmek degil.
ayrica evet diyen herkes yarin attigi tweetten yazdigi entryden iceri aliniyorken bir daha düsünmeye vaktiniz olmayacak.
yasananlar inanilmaz aci, akla hayale ya da insanliga sigmiyor, ancak böyle bir yetkinin kimsenin elinde olmamasi gerek. özellikle bagimsiz, adil bir sistemin olduguna herkes gönül rahatligiyla kabul edemiyorken.
katilmadigim noktalardan biri cinsel aclik sorunu. cogu sucun veya yanlis düsüncenin altinda evet baska sorunlar yatiyor. ancak cinsel aclik konusuna odaklanilmasi gerektigini sanmiyorum.
yasaklar ülkesiyiz. örf adet vs derken evet bir sürü kazanimimiz var, sicakkanli insanlariz, aile gibi bir yapiyi modern dünyada hala en büyük öncelik olarak görebiliyoruz. ancak bunun yanlis anlasilmis ya da eskiye göre degismesi gereken cok da yönü var. cinseligi tabu yapmisiz. görmeden evlendirmisiz, adama beline kuvvet derken kadina yüklenmisiz, üstüne üstlük toplum böyle giderken, devlet de desteklemis, yeri evdir demis, okuduklari icin gencler evlenemiyor demis, tecavüz eden kürtaja gidenden daha masumdur demis, demis de demis.
cinselligi cözemezsin. bunu su an yapamazsin. büyük düsünüp kafayi degistireceksin. böyle bakan ve baktiran insanlarla sorunun kökü cok daha büyük, hem de gözümüzün hemen önünde. egitim.
komple kafalari degistirmek lazim, sallandirmak ya da kesmek degil.
ayrica evet diyen herkes yarin attigi tweetten yazdigi entryden iceri aliniyorken bir daha düsünmeye vaktiniz olmayacak.
yasananlar inanilmaz aci, akla hayale ya da insanliga sigmiyor, ancak böyle bir yetkinin kimsenin elinde olmamasi gerek. özellikle bagimsiz, adil bir sistemin olduguna herkes gönül rahatligiyla kabul edemiyorken.
0
bu cok etik degerlerle alakali bir soru ve iki tarafin da hakli sebepleri olur eminim. muhtesem bir munazara konusu zaten bu yuzden "idam cezasi devletlerce uygulanmali mi?" cunku iki tarafin da hem artilari hem de eksileri var.
insanlar genelde hukuk sisteminin makina gibi isledigi, hata oraninin binde bir oldugu sistemlerde bile idam cezasini tartisilabilir buluyorlar. arkadaslar yazmis zaten.
pro:bir devlete bir insanin canini alma yetkisi ne hakla veriliyor? devlet kim ki bir insanin canini almayi kendinde hak olarak goruyor?
con: bir insana baska bir insanin canini alma hakkini kim veriyor?
benim oyum adalet sisteminin saglam isledigi sistmlerde idam cezasi olmasi. zaten idam cezasi verilen insanlarin dosyalari kapatilmiyor. en azindan abd'de oyle. idam tarihleri hep cok ilerisi icin verilir, arastirmalar da devam eder yeni delil bulmaya dair. hatayi minimize etmek icin gereklidir. arastirmak lazim, sucsuzken idam edilen olmus mu diye ancak ozellikle 21. yuzyilda abd gibi bir ulkenin efsanevi hukuk sistemi ile boyle bir hataya dusmedigini dusunuyorum.
turkiyede ise idama karsiyim. adim gibi biliyorum idam gelse once babami sonra beni asar bu pust oglu pustlar. super aciklamis arkadas. milyonlari goturenler temize cikarken. baklava calani asar bu orcolar. bu yuzden turkiyede underground tarzi, vigilantemsi olusumlari daha cok destekliyorum. ancak bu tarz orgutler de genelde maalesef tersten calisiyor. herhalde underground olmaya da orospu cocuklari daha yatkin oluyor denilebilir. hayallerinde adam olduren, iskence eden yatiyor. sen abdi ipekciyi, ugur mumcuyu oldurulmus goruyorsun.
bok gibi ulke. 81 iline de nukleer santral yakisir.
insanlar genelde hukuk sisteminin makina gibi isledigi, hata oraninin binde bir oldugu sistemlerde bile idam cezasini tartisilabilir buluyorlar. arkadaslar yazmis zaten.
pro:bir devlete bir insanin canini alma yetkisi ne hakla veriliyor? devlet kim ki bir insanin canini almayi kendinde hak olarak goruyor?
con: bir insana baska bir insanin canini alma hakkini kim veriyor?
benim oyum adalet sisteminin saglam isledigi sistmlerde idam cezasi olmasi. zaten idam cezasi verilen insanlarin dosyalari kapatilmiyor. en azindan abd'de oyle. idam tarihleri hep cok ilerisi icin verilir, arastirmalar da devam eder yeni delil bulmaya dair. hatayi minimize etmek icin gereklidir. arastirmak lazim, sucsuzken idam edilen olmus mu diye ancak ozellikle 21. yuzyilda abd gibi bir ulkenin efsanevi hukuk sistemi ile boyle bir hataya dusmedigini dusunuyorum.
turkiyede ise idama karsiyim. adim gibi biliyorum idam gelse once babami sonra beni asar bu pust oglu pustlar. super aciklamis arkadas. milyonlari goturenler temize cikarken. baklava calani asar bu orcolar. bu yuzden turkiyede underground tarzi, vigilantemsi olusumlari daha cok destekliyorum. ancak bu tarz orgutler de genelde maalesef tersten calisiyor. herhalde underground olmaya da orospu cocuklari daha yatkin oluyor denilebilir. hayallerinde adam olduren, iskence eden yatiyor. sen abdi ipekciyi, ugur mumcuyu oldurulmus goruyorsun.
bok gibi ulke. 81 iline de nukleer santral yakisir.
0
Hamuş
Düzenli olarak kitap okumak, okumayı alışkanlık haline getirmek istiyorum. İbadet eder gibi her gün mesela. Nasıl yapabilirim?
Düzenli olarak kitap okumak, okumayı alışkanlık haline getirmek istiyorum. İbadet eder gibi her gün mesela. Nasıl yapabilirim?
0
hosuna ne tur kitaplar gidiyor? bu konuda bir fikrin yoksa dunya klasiklerinden basla. gunde belirli sayfa oku. her gun tekrarla bunu. dedigim gibi surukleyici bir roman vs ile baslarsan okurken sikilmazsin. sikilmadigin surece bu da rayina oturmus olur.
0
hoşlandığınız türü keşfetmekle başlayın: bi' kitapçıya gidip tarihten felsefeye, araştırmadan romana, öyküden klasiklere tüm rafları dolanın, ilginizi çekenleri karıştırın, beğendiklerinizi alıp okuyun. aldığınız hayal kırıklığı çıkarsa aynı işlemi tekrar yapın; mutlaka seveceğiniz tarzlar çıkacak.
böylece okuma alışkanlığınıza bir yön vermiş olacaksınız.
ondan sonraysa, zaten kendiliğinden bir bağımlılık/ibadet haline gelecek.
böylece okuma alışkanlığınıza bir yön vermiş olacaksınız.
ondan sonraysa, zaten kendiliğinden bir bağımlılık/ibadet haline gelecek.
0
yatmadan önce okumaya çalış 15-30 dakika falan.akıcı kitaplar ile başla.hatta burada da sorabilirsin güzel, akıcı kitapları tabi tarzını seçmen lazım yoksa yine sarmayabilir.dan brown falan okuma da tabi sırf akıcı diye :)
0
çok güzel tarif etmişsiniz aslında. düzenli olarak oturup okuyacaksınız.
nasıl inananlar günde 5 kere seccadeyi seriyor, sessiz bir odada namaz kılıyor. onun gibi.
gerekirse uykusuz kalacaksınız, gerekirse saati kurup erken kalkacaksınız.
2-3 hafta sonra insan alışıyor zaten. ayrıca okumanın kendisi zevkli, heyecanlı.
nasıl inananlar günde 5 kere seccadeyi seriyor, sessiz bir odada namaz kılıyor. onun gibi.
gerekirse uykusuz kalacaksınız, gerekirse saati kurup erken kalkacaksınız.
2-3 hafta sonra insan alışıyor zaten. ayrıca okumanın kendisi zevkli, heyecanlı.
0
thejester
merhaba,çalıştığım yere bir kedi dadandı. çok seviyoruz, yemeğini neyin eksik etmiyoruz ancak müşteriler rahatsız (neyine rahatsızlarsa, neyse). kediyi arabayla alıp bir yere bırakacaklardı. içim elvermedi, öyle cevval bir kedi falan da değil (hatta ilk geldiğinde tertemizmiş, ev kedisi olabilir diy
merhaba,
çalıştığım yere bir kedi dadandı. çok seviyoruz, yemeğini neyin eksik etmiyoruz ancak müşteriler rahatsız (neyine rahatsızlarsa, neyse). kediyi arabayla alıp bir yere bırakacaklardı. içim elvermedi, öyle cevval bir kedi falan da değil (hatta ilk geldiğinde tertemizmiş, ev kedisi olabilir diyorlardı), en fazla bir hafta yaşar bilmediği yerde. pek müsait olmamama rağmen yanıma almaya karar verdim. ama bazı soru ve endişelerim var, daha önce bir adet muhabbet kuşundan başka hayvan beslemediğim için saçma sapan şeyler de olabilir içlerinde, cahilliğime verin.
1- yalnız yaşıyorum, günde 8-10 saat ortadan kayboluyorum, bu sorun olmaz zannediyorum. ancak haftada bir falan annemlere neyin giderim, bir gün kalırım, sıkıntı yaratır mı?
2- evime yakın bir veterinere gittim, aşı fiyatlarını sordum, şu şu var sonra bir hafta sonra şu şu var falan filan dedi aklımda bir sikim kalmadı. aşı başına 55-60 tl gibi fiyatlardan bahsetti. sokaktan aldığım için şunu 45'ten şunu 50'den yaparız falan dedi. toplam 170-180 tl falan. normal mi, kazık mı?
3- kısırlaştırma mevzusu, bunu hiç bilemedim işte. yani hayvana iyilik mi kötülük mü? yaptırmalı mı yaptırmamalı mı? kedi erkek. yaptırmazsak çok sıkıntı çıkartır mı?
4- gsf mezunuyum, ev biraz da atölye, o yüzden evde salonun yarısında hep alçı malçı boya püsür pislik var. bu hayvan buralara girer mi, girerse ne bileyim bol sulu boya görünce içmeye kalkar mı, alçıya falan basıp sonra kendini temizlemek için patisini yalayıp başına dert açar mı yoksa hepsinin kokusundan rahatsız olup o tarafa hiç yaklaşmaz mı, bu da çok önemli.
5- içgüdüsel olarak kuma yapar diye biliyorum da, gelince nasıl alıştıracağım bunu ben kuma, direkt kendisi güdümlü bir şekilde gelip oraya mı yapacak, yoksa bir şeyler yapmam gerekir mi?
teşekkür ederim.
çalıştığım yere bir kedi dadandı. çok seviyoruz, yemeğini neyin eksik etmiyoruz ancak müşteriler rahatsız (neyine rahatsızlarsa, neyse). kediyi arabayla alıp bir yere bırakacaklardı. içim elvermedi, öyle cevval bir kedi falan da değil (hatta ilk geldiğinde tertemizmiş, ev kedisi olabilir diyorlardı), en fazla bir hafta yaşar bilmediği yerde. pek müsait olmamama rağmen yanıma almaya karar verdim. ama bazı soru ve endişelerim var, daha önce bir adet muhabbet kuşundan başka hayvan beslemediğim için saçma sapan şeyler de olabilir içlerinde, cahilliğime verin.
1- yalnız yaşıyorum, günde 8-10 saat ortadan kayboluyorum, bu sorun olmaz zannediyorum. ancak haftada bir falan annemlere neyin giderim, bir gün kalırım, sıkıntı yaratır mı?
2- evime yakın bir veterinere gittim, aşı fiyatlarını sordum, şu şu var sonra bir hafta sonra şu şu var falan filan dedi aklımda bir sikim kalmadı. aşı başına 55-60 tl gibi fiyatlardan bahsetti. sokaktan aldığım için şunu 45'ten şunu 50'den yaparız falan dedi. toplam 170-180 tl falan. normal mi, kazık mı?
3- kısırlaştırma mevzusu, bunu hiç bilemedim işte. yani hayvana iyilik mi kötülük mü? yaptırmalı mı yaptırmamalı mı? kedi erkek. yaptırmazsak çok sıkıntı çıkartır mı?
4- gsf mezunuyum, ev biraz da atölye, o yüzden evde salonun yarısında hep alçı malçı boya püsür pislik var. bu hayvan buralara girer mi, girerse ne bileyim bol sulu boya görünce içmeye kalkar mı, alçıya falan basıp sonra kendini temizlemek için patisini yalayıp başına dert açar mı yoksa hepsinin kokusundan rahatsız olup o tarafa hiç yaklaşmaz mı, bu da çok önemli.
5- içgüdüsel olarak kuma yapar diye biliyorum da, gelince nasıl alıştıracağım bunu ben kuma, direkt kendisi güdümlü bir şekilde gelip oraya mı yapacak, yoksa bir şeyler yapmam gerekir mi?
teşekkür ederim.
0
1- Hayvan sıkılır. Özellikle yavru ise daha da çok sıkılıyorlar ve biraz da korkuyorlar yalnız kalmaktan. Buna tek çare yanına bir arkadaş almak. İnanın iki kedinin yükü bir kediden hiç de fazla değil, azıcık mamayı fazla koyuyorsunuz bu kadar.
2- Özel klinikler için normal ama aşıya da boğmasınlar hayvanı. Kuduz, karma, parazitler yeter. Hatta kuduza bile karşı olanlar var da orası ayrı mevzu. Kanser için, kist için bilmemne diye aşı kakmasınlar size. Belediye kliniklerinde daha uygun fiyata halledersiniz.
3- İyilik. Sadece hayvana değil tüm dünya hayvanlarına ve çevreye iyilik. Yaptırmak zorundasınız diyeyim ben. Evet yaptırmazsanız da çok sıkıntı çıkarır. Erkek kediler çiş benzeri bir sıvı püskürtüyorlar her yere, evde kokudan duramazsınız. Hayvanın çektiği kızgınlık ızdırabı da cabası. Özetle hayvan sahipleniyorsanız kısırlaştıracaksınız, bu iş bu kadar basit.
4- Yok, çok kurcalayacağını zannetmem. Suyu falan döker maksimum.
5- Yapıyor kuma, problem olmuyor. Yapmazsa da bi kaç sefer, alışana kadar götürüp kuma patilerini sürtebilirsiniz, yani burası tuvalet diye gösterebilirsiniz. Hala daha alışmazsa ve dışarı yapmaya devam ederse azıcık, minicik çamaşır suyu dökebilirsiniz kuma.
2- Özel klinikler için normal ama aşıya da boğmasınlar hayvanı. Kuduz, karma, parazitler yeter. Hatta kuduza bile karşı olanlar var da orası ayrı mevzu. Kanser için, kist için bilmemne diye aşı kakmasınlar size. Belediye kliniklerinde daha uygun fiyata halledersiniz.
3- İyilik. Sadece hayvana değil tüm dünya hayvanlarına ve çevreye iyilik. Yaptırmak zorundasınız diyeyim ben. Evet yaptırmazsanız da çok sıkıntı çıkarır. Erkek kediler çiş benzeri bir sıvı püskürtüyorlar her yere, evde kokudan duramazsınız. Hayvanın çektiği kızgınlık ızdırabı da cabası. Özetle hayvan sahipleniyorsanız kısırlaştıracaksınız, bu iş bu kadar basit.
4- Yok, çok kurcalayacağını zannetmem. Suyu falan döker maksimum.
5- Yapıyor kuma, problem olmuyor. Yapmazsa da bi kaç sefer, alışana kadar götürüp kuma patilerini sürtebilirsiniz, yani burası tuvalet diye gösterebilirsiniz. Hala daha alışmazsa ve dışarı yapmaya devam ederse azıcık, minicik çamaşır suyu dökebilirsiniz kuma.
0
Merhaba,
Öncelikle kararınızdan dolayı tebrik ederim. Bir kere içiniz ısındıysa kolay kolay vazgeçemezsiniz zaten. :) Sorulara geçersek:
1- Hayır, günde 8-10 saat sorun olmaz. Bir, iki gece yalnız bırakmak da sorun olmaz, ama daha uzun sürelerde kontrole gelecek, yanında mümkünse biraz takılacak birine anahtar filan bırakırsanız uzun süreyi de başarıyla atlatmış olursunuz.
2- İlk aşılar 15 günde bir olmak şartıyla düzenli yapılıyor. Birkaç aşı toplam. Sonra 3 ayda bir yapılan iç, dış parazit aşılarına geçiyorsunuz ve başka bir sorun olmadıkça üç aydan üç aya veterinere gitmeniz yeterli oluyor. Fiyat olarak da uçuk bir şey söylememiş bence. Benim veterinerim 10 lira filan daha ucuza yapıyor, ama sizinki de makul geldi bana.
3- Bu tartışmalı bir konu olsa da arada dışarı salmak gibi bir şeyi düşünmüyorsanız (bahçeli bir yerde yaşamıyorsanız bence düşünmeyin) kısırlaştırmak hem kedi hem de sizin için daha sağlıklı olacaktır, ama gelişimini tamamlamasını beklemek için bir yaştan önce kısırlaştırmayın derim ben. Hatta koku bırakmaya başlamadığı sürece kısırlaştırmayı ertelemenizi tavsiye ederim. Kısırlaştırmadan sonra da kısırlaştırılmış erkek kediler için özel mamalardan almanız yavrucağın uzun ve sağlıklı bir ömür sürmesi için önemli. Yoksa böbrekler kolay iflas edebiliyor. Ama bunlar sonraki mevzular.
4- Bu kedisinden kedisine değişir sanırım. Bir arkadaşımın kedisi gerçek bir şapşal gibi yağlıboya gördüğü yerde üstüne sürerken, benim kedim en ufak bir kimyasal kokusunda uzaklaşıyor. Karakter meselesi...
5-İlk birkaç seferde kuma yapmaması çok normaldir, ama doğrudan gidip yapabilir de. Olur da ilkini kuma yapmazsa yaptığı yerdeki idrar ya da dışkıyı bir peçeteyle biraz alıp kumuna sürün, sonra da kum dışında yaptığı yeri koku kalmayacak şekilde iyice temizleyin. Gidip o kokuyu bulacak, kuma yapacaktır.
Tekrar hayırlı olsun. Ömrü uzun, bahtı güzel olsun yavrucağın.
Öncelikle kararınızdan dolayı tebrik ederim. Bir kere içiniz ısındıysa kolay kolay vazgeçemezsiniz zaten. :) Sorulara geçersek:
1- Hayır, günde 8-10 saat sorun olmaz. Bir, iki gece yalnız bırakmak da sorun olmaz, ama daha uzun sürelerde kontrole gelecek, yanında mümkünse biraz takılacak birine anahtar filan bırakırsanız uzun süreyi de başarıyla atlatmış olursunuz.
2- İlk aşılar 15 günde bir olmak şartıyla düzenli yapılıyor. Birkaç aşı toplam. Sonra 3 ayda bir yapılan iç, dış parazit aşılarına geçiyorsunuz ve başka bir sorun olmadıkça üç aydan üç aya veterinere gitmeniz yeterli oluyor. Fiyat olarak da uçuk bir şey söylememiş bence. Benim veterinerim 10 lira filan daha ucuza yapıyor, ama sizinki de makul geldi bana.
3- Bu tartışmalı bir konu olsa da arada dışarı salmak gibi bir şeyi düşünmüyorsanız (bahçeli bir yerde yaşamıyorsanız bence düşünmeyin) kısırlaştırmak hem kedi hem de sizin için daha sağlıklı olacaktır, ama gelişimini tamamlamasını beklemek için bir yaştan önce kısırlaştırmayın derim ben. Hatta koku bırakmaya başlamadığı sürece kısırlaştırmayı ertelemenizi tavsiye ederim. Kısırlaştırmadan sonra da kısırlaştırılmış erkek kediler için özel mamalardan almanız yavrucağın uzun ve sağlıklı bir ömür sürmesi için önemli. Yoksa böbrekler kolay iflas edebiliyor. Ama bunlar sonraki mevzular.
4- Bu kedisinden kedisine değişir sanırım. Bir arkadaşımın kedisi gerçek bir şapşal gibi yağlıboya gördüğü yerde üstüne sürerken, benim kedim en ufak bir kimyasal kokusunda uzaklaşıyor. Karakter meselesi...
5-İlk birkaç seferde kuma yapmaması çok normaldir, ama doğrudan gidip yapabilir de. Olur da ilkini kuma yapmazsa yaptığı yerdeki idrar ya da dışkıyı bir peçeteyle biraz alıp kumuna sürün, sonra da kum dışında yaptığı yeri koku kalmayacak şekilde iyice temizleyin. Gidip o kokuyu bulacak, kuma yapacaktır.
Tekrar hayırlı olsun. Ömrü uzun, bahtı güzel olsun yavrucağın.
0
1. kediler özellikle gündüzleri olmak üzere bol bol uyurlar. siz yokken sorun olmaz. evdeyken vakit ayırırsınız yeter. annenize gittiğinizde mamasını ve tuvaletini koyun kalır tek başına.
3. erkek kedi kızgınlığa girince etrafa çiş yapar. bu normal çiş değil hormonludur. çok ağır kokar. o koku temizleseniz de çıkmaz. başa çıkamazsınız. ev kedileri 1-2 ayda bir kızgınlığa girer. ayrıca kızgınlığa girince içgüdüsel olarak çiftleşmek için evden kaçmak ister. kaçarsa kaybolma ve kaza geçirme riski var. artı yavru olursa kim bakacak onlara?
4. kedi gidip abuk subuk şeyler yemez, içmez. özellikle tanımadığı, kimyasal kokuları. dağınık yerleri dağıtmaya bayılırlar ama.
5. kumunu bir kaba koyun. götürüp yerini gösterin. harş harş karıştırın. o anlar zaten ne olduğunu.
3. erkek kedi kızgınlığa girince etrafa çiş yapar. bu normal çiş değil hormonludur. çok ağır kokar. o koku temizleseniz de çıkmaz. başa çıkamazsınız. ev kedileri 1-2 ayda bir kızgınlığa girer. ayrıca kızgınlığa girince içgüdüsel olarak çiftleşmek için evden kaçmak ister. kaçarsa kaybolma ve kaza geçirme riski var. artı yavru olursa kim bakacak onlara?
4. kedi gidip abuk subuk şeyler yemez, içmez. özellikle tanımadığı, kimyasal kokuları. dağınık yerleri dağıtmaya bayılırlar ama.
5. kumunu bir kaba koyun. götürüp yerini gösterin. harş harş karıştırın. o anlar zaten ne olduğunu.
0
cevaplar için teşekkür ederim, bu arada belirtmeyi unuttum kedi yavru değil büyük.
0
büyükse ve uysal diyorsanız karakteri oturmuştur. eve kolay alışır.
yanına bir arkadaş almak iyi olabilir ama :)
yanına bir arkadaş almak iyi olabilir ama :)
0
1- Genelleyecek olursak sıkıntı yaratmaz. Annenize gittiğiniz vakit de kumunu temiz bırakır, mamasını suyunu da fazla olarak ilave kaplara bırakırsanız hiç bir şeycik olmaz.
2- Normal. Zaten başlangıç aşıları tamamlandıktan sonra veterinere gitme sıklığınız azalacak.
3- Kısırlaştırma hiçbir sıkıntı yaratmaz; ama kısırlaştırmama kanser de dahil çok sıkıntı yaratabilir. Kediniz evden dışarı adım atmayacaksa kısırlaştırmamak onu kızgınlık döneminde çok strese sokar; ama, eğer, mesela girişe yakın bir kattaysanız ve kedinizin evden dışarı çıkmasına izin verecekseniz o zaman sizin kediniz açısından problem olmaz ve fakat onun hamile bırakacağı dişi kedilerin yavrularının sorumluluğu size ait olur... Ölenin de sağ kalanın da...
4- Kedi her şeyi merak edip her şeyi tanımak, keşfetmek ister. Dolayısıyla evet, oralara girer. Alçıya basıp, sonrasında patisini yalayabilir. Ortalıkta gördüğü boyanın tadına da bakabilir eğer kokusundan rahatsız olmazsa. Kokudan rahatsız olursa yemez. Ancak alçının/boyanın tadına bakar/bakmazın garantisi yok maalesef...
5- Kediyi gövdesinden tutup kuma koyun siz, o işini görür.
2- Normal. Zaten başlangıç aşıları tamamlandıktan sonra veterinere gitme sıklığınız azalacak.
3- Kısırlaştırma hiçbir sıkıntı yaratmaz; ama kısırlaştırmama kanser de dahil çok sıkıntı yaratabilir. Kediniz evden dışarı adım atmayacaksa kısırlaştırmamak onu kızgınlık döneminde çok strese sokar; ama, eğer, mesela girişe yakın bir kattaysanız ve kedinizin evden dışarı çıkmasına izin verecekseniz o zaman sizin kediniz açısından problem olmaz ve fakat onun hamile bırakacağı dişi kedilerin yavrularının sorumluluğu size ait olur... Ölenin de sağ kalanın da...
4- Kedi her şeyi merak edip her şeyi tanımak, keşfetmek ister. Dolayısıyla evet, oralara girer. Alçıya basıp, sonrasında patisini yalayabilir. Ortalıkta gördüğü boyanın tadına da bakabilir eğer kokusundan rahatsız olmazsa. Kokudan rahatsız olursa yemez. Ancak alçının/boyanın tadına bakar/bakmazın garantisi yok maalesef...
5- Kediyi gövdesinden tutup kuma koyun siz, o işini görür.
0
4. maddeyle ilgili dikkat etmeniz gereken bir şey var. bahsettiğinize göre kedi uysal muhtemelen sorun yaşamazsınız ancak eve ilk geldiği zaman çevreyi tanıma süresinde yine de yalnız bırakmayın. biraz koklasın, patilesin etrafı. sadece kesici ve delici aletleri, patisine batma riski olan şeyleri (kıymık, bıçak parçası, metal parçası vs.) ortalıkta bırakmayın.
0
hotinli
Arkadaşlar 25 tane plaket yaptıracağız.Plaketleri ucuza kapatacağımız yer bilen var mıdır acaba?
Arkadaşlar 25 tane plaket yaptıracağız.Plaketleri ucuza kapatacağımız yer bilen var mıdır acaba?
0
bu işlerin merkezi Cağaloğlu-Sultanahmet civarları diye biliyorum ben.
0
yüksekkaldırım'da bu işleri yapan onlarca dükkan var orda ucuz olsa gerek diye düşünüyorum. fiyat bilmiyorum ama epey fazla dükkan var.
0
Plaket, rozet, madalya ve kupa gibi birçok ödül ürünü güçlü ve lider kişilere verilmektedir. Bu ürünlerin kaliteli firmalarca incelikle üretilmektedir. Bu firmalardan birisi olan ve beyoğlu istanbul'da bulunan www.akdenizreklam.com.tr bu konuda iyi iş çıkarıyor.
0
adukyuedines
Sevgililer günü için işyerine canlı çiçek göndermek nasıl bir fikir? Çiçek öneriniz var mı? Ortalama maliyeti ne olur ayrıca o da önemli?
Sevgililer günü için işyerine canlı çiçek göndermek nasıl bir fikir? Çiçek öneriniz var mı? Ortalama maliyeti ne olur ayrıca o da önemli?
0
Güzel fikir, orkide yollayın bence. Hem bir kaç güne ölmez, bakması da zor değil. Çicekleri de aylarca duruyor.
0
Fikir güzel de, Orkide çok sıradan, herkes orkide gönderiyor. 100 tl civarı.
daha orjinal birşey yollayın, fabrikasyon gibi olmasın.
daha orjinal birşey yollayın, fabrikasyon gibi olmasın.
0
sevgililer gününe göndericeksiniz bence bugün öğleden sonraya bile kalmayın. gitmiyor çünkü rezil olmayın sonra, acayip yoğunluk var. kapitalist sistemine sokayım.
0
loveinaflipbook
evet sevgili hipsterlar, hacılar, zztop mensupları ve ışid sempatizanları, sakal-bıyık bakımınızı nasıl yapıyorsunuz? herhangi ekstra bir ürün kullanıyor musunuz? tarak vs neyim napıyorsunuz yani? ne?yurtdışında satılan bilyarlarca bakım ürünü, tarağı, kiti görüyorum. ama ülkemizin %98'ini sakallı i
evet sevgili hipsterlar, hacılar, zztop mensupları ve ışid sempatizanları,
sakal-bıyık bakımınızı nasıl yapıyorsunuz? herhangi ekstra bir ürün kullanıyor musunuz? tarak vs neyim napıyorsunuz yani? ne?
yurtdışında satılan bilyarlarca bakım ürünü, tarağı, kiti görüyorum. ama ülkemizin %98'ini sakallı insanların oluşturmasına rağmen bizde hiç de düzgün ürün yok. şaşırtıcı değil mi? ya da ben bulamadım heralde, bu da yüksek ihtimaller dahilinde olabilir.
lafı çok uzatmadan önerilerinizi, tavsiyelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum. evet söz sende Birand.
sakal-bıyık bakımınızı nasıl yapıyorsunuz? herhangi ekstra bir ürün kullanıyor musunuz? tarak vs neyim napıyorsunuz yani? ne?
yurtdışında satılan bilyarlarca bakım ürünü, tarağı, kiti görüyorum. ama ülkemizin %98'ini sakallı insanların oluşturmasına rağmen bizde hiç de düzgün ürün yok. şaşırtıcı değil mi? ya da ben bulamadım heralde, bu da yüksek ihtimaller dahilinde olabilir.
lafı çok uzatmadan önerilerinizi, tavsiyelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum. evet söz sende Birand.
0
her gün duş esnasında bi güzel köpürtüp yıkıyorum. hiçbir ürün kullanmıyorum. gayet de şahane. 3 haftada bir berbere düzelttiriyorum okadar.
0
Saçınızı şampuanlarken sakalınızı da şampuanlayın, duştan çıktıktan sonra tarayın yeter. Ekstra bir şey yapmanıza gerek yok. Ben son 3 senedir böyle yapıyorum.
0
sakal modası en geç 1 sene içinde geçip tarih olacağı için bence özen göstermenize gerek yok. yakında kesilecek onlar :)
0
@mea maxima culpa, moda ile alakam yoktur, moda için de bırakmıyorum zaten. o nedenle sorun yok ;)
sakal-bıyık bırakmanın da modası mı varmış ayrıca? ilk insanlardan beri bırakılan bişey diye biliyorum ben.
sakal-bıyık bırakmanın da modası mı varmış ayrıca? ilk insanlardan beri bırakılan bişey diye biliyorum ben.
0
şakasına yazdım. ama haklıyım sokaktaki sakallıların %90'ı moda oldu diye sakal bırakmış. çoğuna da yakışmıyor.
moda elbette var. eskiden 1970'lerde filan bıyıksız erkek düşünülemezdi. sonraları bu kalktı. babalarımız, amcalarımızın hepsinde bıyık vardı.
bir ara deli gibi top sakal moda olmuştu.
hele bir ara erkeklerde uzun saç modaydı (sene 1940 ekmek karneyle, pardon o değildi :P okula gelince şampuan reklamında mıyız derdiniz.
moda elbette var. eskiden 1970'lerde filan bıyıksız erkek düşünülemezdi. sonraları bu kalktı. babalarımız, amcalarımızın hepsinde bıyık vardı.
bir ara deli gibi top sakal moda olmuştu.
hele bir ara erkeklerde uzun saç modaydı (sene 1940 ekmek karneyle, pardon o değildi :P okula gelince şampuan reklamında mıyız derdiniz.
0
cosmicgadin
şu avmlerde küçük standlarda satılan içine meyve konulan akışkan çikolatalar varya. çikolata çeşmeli falan. ordaki çikolata nasıl yapılır? fondüyle aynı şey midir? bitter çikolatalı tarif vermeyin ama, acı değildi o çünkü.
şu avmlerde küçük standlarda satılan içine meyve konulan akışkan çikolatalar varya. çikolata çeşmeli falan. ordaki çikolata nasıl yapılır? fondüyle aynı şey midir? bitter çikolatalı tarif vermeyin ama, acı değildi o çünkü.
0
onun o kadar akışkan olması için bayağı yağlı olması lazım. çikolata + şeker + bol sıvı yağ şeklinde bir tarifi olsa gerek bu yüzden.
0
kahve dünyasında bunu evde yapmak için küçük aletler satılıyordu galiba.
0
bence oradaki çikolatayı da bosver dısarıda satılan fondüleri de.. çünkü asırı yaglılar, düşünsene altındaki mumu söndürüyosun bi bakmsısın kaskatı donmus.. sebebi ne? tabi ki margarin.. bu yuzden sana tavsiyem al 1 paket çikolatayı benmari usulu erit, içine de yarım paket krema koy yani 100ml gram krema mis gibi çikolatan hazır, afiyet olsun..
0
dali dili havali korna
özellikle osmanlı klasik dönemine ilişkin, dönemin siyasi düzeni ve toplumsal yapısı hakkında fikir verebilecek romanlar var mı tavsiye edebileceğiniz?
özellikle osmanlı klasik dönemine ilişkin, dönemin siyasi düzeni ve toplumsal yapısı hakkında fikir verebilecek romanlar var mı tavsiye edebileceğiniz?
0
bu benim üzerinde çalıştığım alan.
ne yazık ki sizi bu şekilde tatmin edecek ciddi bir roman yok.
Osmanlı ile ilgili araştırma yapılarak ciddi olarak yazılmış tek roman "benim adım kırmızı" o da daha çok sanat, minyatür ve felsefe ile ilgileniyor.
milliyetçi-dinci-bestseller tadında yazılmış romanlar var. ancak onların size bildiklerinizden fazla bir şey katacaklarını sanmıyorum.
son dönemde yazılan postmodern tarihyazımcı romanlar tarihi gerçekleri ciddi bir çerçeve içinde verme kaygısında olmadıkları için yanıltıcı olabilir.
keza "benim adım kırmızı" da ve yine "beyaz kale" de anakronizmler içeriyor. roman kahramanları o dönemin düşünce dünyasında pek olmayacak bir şekilde batılı-doğulu ikilemleri, kimlik kaygıları içindeler. bu ikilemler, kimlik kaygıları 19. yüzyılda ancak ortaya çıkmıştır.
ne yazık ki sizi bu şekilde tatmin edecek ciddi bir roman yok.
Osmanlı ile ilgili araştırma yapılarak ciddi olarak yazılmış tek roman "benim adım kırmızı" o da daha çok sanat, minyatür ve felsefe ile ilgileniyor.
milliyetçi-dinci-bestseller tadında yazılmış romanlar var. ancak onların size bildiklerinizden fazla bir şey katacaklarını sanmıyorum.
son dönemde yazılan postmodern tarihyazımcı romanlar tarihi gerçekleri ciddi bir çerçeve içinde verme kaygısında olmadıkları için yanıltıcı olabilir.
keza "benim adım kırmızı" da ve yine "beyaz kale" de anakronizmler içeriyor. roman kahramanları o dönemin düşünce dünyasında pek olmayacak bir şekilde batılı-doğulu ikilemleri, kimlik kaygıları içindeler. bu ikilemler, kimlik kaygıları 19. yüzyılda ancak ortaya çıkmıştır.
0
amin maalouf-yüzüncü ad 1665-1667 yıllarını anlatıyor, olayların en önemli kısmı osmanlı topraklarında geçiyor.
0
kuruluş ve dağılma var, yükselme döneminden aklıma gelen olmadı:
tarık buğra-osmancık
sultan hamid düşerken
esir şehrin insanları
tarık buğra-osmancık
sultan hamid düşerken
esir şehrin insanları
0
aychovsky
Şu duyurunun sabitlenmesi için hatırladığım kadarı ile her moderatöre mesaj attım (bir noktadan sonra takip edemedim gerçi, compumaster'a atmamış olabilirim), bazılarına iki kere mesaj attım. Hiçbir geri dönüş olmadı. Zirve duyuruları artık yukarı tutturulmuyor mu? Cevap da alamadığım için merak ett
Şu duyurunun sabitlenmesi için hatırladığım kadarı ile her moderatöre mesaj attım (bir noktadan sonra takip edemedim gerçi, compumaster'a atmamış olabilirim), bazılarına iki kere mesaj attım. Hiçbir geri dönüş olmadı. Zirve duyuruları artık yukarı tutturulmuyor mu? Cevap da alamadığım için merak ettim.
eksiduyu.ru
eksiduyu.ru
0
galiba sabitlenmiyor artık.
ya bence doğrusu da bu ya. duyuru sabitlemenin amacı daha önemli konular olmalı. ama duyuruya acilen yeni kategoriler lazım bence. mesela zirve kategorisi olsa, zirveler oraya düşse falan. toparlayamadım;
bana kalırsa kan aranıyor dışında sabit bişey olmasın, kategoriler bunun için var zaten. kişi "çok önemli benim için" dedi diye atıyorum ev ilanı kalmasın yukarıda sabit. sağ tarafta ev/kalacak yer(3) yazıyor zaten, dileyen oraya tek tıkla bakabilir.
ya bence doğrusu da bu ya. duyuru sabitlemenin amacı daha önemli konular olmalı. ama duyuruya acilen yeni kategoriler lazım bence. mesela zirve kategorisi olsa, zirveler oraya düşse falan. toparlayamadım;
bana kalırsa kan aranıyor dışında sabit bişey olmasın, kategoriler bunun için var zaten. kişi "çok önemli benim için" dedi diye atıyorum ev ilanı kalmasın yukarıda sabit. sağ tarafta ev/kalacak yer(3) yazıyor zaten, dileyen oraya tek tıkla bakabilir.
0
Artık sabitlenmiyorsa sıkıntı değil de, daha önceden sabitleniyordu. Bir karar mı alındı, bir şeyler mi değişti, haberi olan var mı diye merak içerisindeyim.
Zirveler kalsın veya kalmasın sorun değil de, ev işleri için faydalı bence. Diyelim ki normalde birinin evinde bir oda boşalsa, onu yazmak her zaman aklıma gelmeyebilir. Durum acil olmadığı için ev başlığına da girmem. Ama yukarıda onu görünce "Aaa, dur, arkadaşa bir sorayım yanına birini alabilir miymiş" falan derim. Hem kırmızı-turuncu öncelik renkleri de o ayrımı yapıyor.
Zirveler kalsın veya kalmasın sorun değil de, ev işleri için faydalı bence. Diyelim ki normalde birinin evinde bir oda boşalsa, onu yazmak her zaman aklıma gelmeyebilir. Durum acil olmadığı için ev başlığına da girmem. Ama yukarıda onu görünce "Aaa, dur, arkadaşa bir sorayım yanına birini alabilir miymiş" falan derim. Hem kırmızı-turuncu öncelik renkleri de o ayrımı yapıyor.
0
@neira Bilcümle moderatöre mesaj attım. Bazılarına iki kere attım. Gerçi yeniden mesaj atacağım.
0
açıkçası ben çok sıkıldım zirve duyurusu görmekten başta, muhtemelen onlar da sıkılmışlardır. başka bir sebebi olduğunu sanmam.
0
bu çeşit sorularda beni duyuruyu savunmakla filan itham ediyorlar da tam tersi bu nasıl bir ilgisizliktir diyorum.
dediğin gibi eskide sabitleniyordu. belki artık işin suyu çıktı sabitlemeyelim diye karar verdiler. bari bir mesajına cevap verselerdi. hemşerim bu işleri yapmıyoruz artık diye. cevap ver butonuna basıp iki cümle yazacaklar yani.
dediğin gibi eskide sabitleniyordu. belki artık işin suyu çıktı sabitlemeyelim diye karar verdiler. bari bir mesajına cevap verselerdi. hemşerim bu işleri yapmıyoruz artık diye. cevap ver butonuna basıp iki cümle yazacaklar yani.
0
koca sayfada bir tane duyurun durması neden rahatsız edebilir bir insanı anlamam. hiçbir zirveye gitmedim daha önce ama insanlar buluşup eğleniyor, niye of suyu çıktı diyorsunuz?
bence o duyuruyu görüp geleceğini söyleyen herkes mesaj atabilir. illa ki bi geri dönüş olur o zaman, olumlu ya da olumsuz. hatta dur ben de mesaj atayım. -hollowlife a atmam..-
bence o duyuruyu görüp geleceğini söyleyen herkes mesaj atabilir. illa ki bi geri dönüş olur o zaman, olumlu ya da olumsuz. hatta dur ben de mesaj atayım. -hollowlife a atmam..-
0
abi zirveler de sabitlenmicekse ne sabitlensin?
bence zirve kategorisi açılsın yanda o zaman :)
bence zirve kategorisi açılsın yanda o zaman :)
0
bu tip duyuruların yapılacağı bir sayfa yapılabilir belki, duyurunun altında link olur.
ancak belki de zaten limon var diye düşünüyorlar.
bkz. cevab veremedi, bilemedi.
ancak belki de zaten limon var diye düşünüyorlar.
bkz. cevab veremedi, bilemedi.
0
zirve için ayrı kategori mantıklı. limon olmaz, duyurucular ölsün mü?
gerçi bu sayılanların hepsi ileriki zaman için öneriler. hali hazırda neden sabitlemedikleri muamma. ben de attım mesaj, cevap gelirse iletirim
gerçi bu sayılanların hepsi ileriki zaman için öneriler. hali hazırda neden sabitlemedikleri muamma. ben de attım mesaj, cevap gelirse iletirim
0
ayrıca aradan 3 günden fazla geçtiği için duyuruyu tekrar açabilirsin.
biliyorum saçma bir öneri oldu :P
biliyorum saçma bir öneri oldu :P
0
bence de sabitlenecek bir duyuru değil. ama en azından cevap verebilirlerdi.
0
Herkese öneriler için teşekkürler.
@ack3000 Genel olarak Limon olmasını çok değerlendirmedim açıkçası. Bu zirve Duyuru insanlarının bir zirvesi olsun, aktif olmasalar bile yine çoğunluk buradakiler olsun diye. Limon'da açılırsa insan gelebilir; duyurucular azınlıkta kalabilir diye istemedim. O kadar kişinin organizasyonu da zor olabilir; burada az çok sen, ben, bizim oğlan gibi takılıyoruz.
@mea Neden aptalca olsun ki, aslında mantıklı da; yine de sabitlenmeyince o da 4-5 saate aşağılara bir yerde eriyip gider gibi geliyor. Ayrıca önemli olan fikir çıkması, belki o fikir birilerinin aklına başka bir şey getirir.
Olmadı, önceki 30+ duyurusuna mesaj yazanlara ve gelenlere haftaya özel mesajla ulaşabilirim. Elden davetiye göndermiş gibi olur, "Bu mutlu gecede sizleri de aramızda görmek isteriz" derim. Ama umarım ki o zaman da zorla çağırıyormuş ya da baskı yapıyormuş gibi olmaz. "Ölümü ye gelmezsen" ya da "Bak, illa haber bekliyorum" havası da yaratmak istemem. Ya da atladığım birileri olmaz umarım.
@ack3000 Genel olarak Limon olmasını çok değerlendirmedim açıkçası. Bu zirve Duyuru insanlarının bir zirvesi olsun, aktif olmasalar bile yine çoğunluk buradakiler olsun diye. Limon'da açılırsa insan gelebilir; duyurucular azınlıkta kalabilir diye istemedim. O kadar kişinin organizasyonu da zor olabilir; burada az çok sen, ben, bizim oğlan gibi takılıyoruz.
@mea Neden aptalca olsun ki, aslında mantıklı da; yine de sabitlenmeyince o da 4-5 saate aşağılara bir yerde eriyip gider gibi geliyor. Ayrıca önemli olan fikir çıkması, belki o fikir birilerinin aklına başka bir şey getirir.
Olmadı, önceki 30+ duyurusuna mesaj yazanlara ve gelenlere haftaya özel mesajla ulaşabilirim. Elden davetiye göndermiş gibi olur, "Bu mutlu gecede sizleri de aramızda görmek isteriz" derim. Ama umarım ki o zaman da zorla çağırıyormuş ya da baskı yapıyormuş gibi olmaz. "Ölümü ye gelmezsen" ya da "Bak, illa haber bekliyorum" havası da yaratmak istemem. Ya da atladığım birileri olmaz umarım.
0
kobuzchu kiz'a at; ben beylikduzu icin cuma gunu zirve duyurusu acmistim yine, mesaj da attim hicbirinden geri donus olmadi. pazar aksam kobuzchu kiz, 'biraz gec oldu ama istersen sabitleyebilirim 'diye mesaj atmisti. bu hafta gec oldugu icin gelecek hafta tekrar acmaya karar verdim ben de.
oyle sabitlememe gibi bir durum soz konusu degil yani. bir de birkac kere zirve duyurulari yukariya sabitlendi, sonra iptal edildi ya belki onunla da ilgili olabilir, bilemedim. mantik yurutmeye calisiyorum sadece.
ha ayrica tek tek mesajda da soyle bir sorun var bence, yeni insanlara ulasmak biraz problem oluyor. zirve yapmanin nesi kotu ki? gayet eglenceli bir aktivite bana gore. zaten kimseyi de zorla cagirmiyoruz, isteyen geliyor isteyen gelmiyor.
oyle sabitlememe gibi bir durum soz konusu degil yani. bir de birkac kere zirve duyurulari yukariya sabitlendi, sonra iptal edildi ya belki onunla da ilgili olabilir, bilemedim. mantik yurutmeye calisiyorum sadece.
ha ayrica tek tek mesajda da soyle bir sorun var bence, yeni insanlara ulasmak biraz problem oluyor. zirve yapmanin nesi kotu ki? gayet eglenceli bir aktivite bana gore. zaten kimseyi de zorla cagirmiyoruz, isteyen geliyor isteyen gelmiyor.
0
Aaaaa, bak, dibimdeki zirveden hiç haberim olmadı. Olsa gelmek isterdim. Gerçi üşüttüm, nereye geliyorum bu hafta ama o ayrı.
6 gündür kimseden mesaj almayınca ben de bu duyuruyu açtım. Gerçi en sonlarda kobuzchu kız'a mesaj attım sanırım, o henüz görmemiş de olabilir. Yakında "Zirve sapığı" diye fişleyecekler beni zaten.
6 gündür kimseden mesaj almayınca ben de bu duyuruyu açtım. Gerçi en sonlarda kobuzchu kız'a mesaj attım sanırım, o henüz görmemiş de olabilir. Yakında "Zirve sapığı" diye fişleyecekler beni zaten.
0
organikdusler
Sabah ezanı size ne hissettiriyor? Hüzün,korku,mutluluk,fferahlık,endişe vs
Sabah ezanı size ne hissettiriyor? Hüzün,korku,mutluluk,fferahlık,endişe vs
0
Cagri.
Bizim buradaki hocanin sesi biraz huzunlu, ayni zamanda huzunlendiriyor da.
Bizim buradaki hocanin sesi biraz huzunlu, ayni zamanda huzunlendiriyor da.
0
Sabah ezanı okunurken dışardaysam korkuyorum ben nedense. O sessizlikte ezan yankılanıyor falan. Ne bileyim.
0
şu anda yatakta olmaman lazım.
zira;
Es-salatu Hayrun Mine'n Nevm,
Namaz uykudan hayırlıdır
zira;
Es-salatu Hayrun Mine'n Nevm,
Namaz uykudan hayırlıdır
0
Kışın evden çıkmam gerektiğini ve eğer kapıda değilsem geç kaldığımı çağrıştırıyor. Yazın da kalkmam gerektiğini.
0
ilginç ağırlıklı olarak korku cevabı gelmesi şaşırttı beni doğrusu.
yıllardır inançsız bir insanımdır ama sabah ezanını dışarda da olsam içerde de olsam dinlemekten keyif alırım, malum sabah ezanının makamı bile insana huzur verecek bir makam.
yıllardır inançsız bir insanımdır ama sabah ezanını dışarda da olsam içerde de olsam dinlemekten keyif alırım, malum sabah ezanının makamı bile insana huzur verecek bir makam.
0
hemen her sabah dinliyorum, çevremdeki hangi camiden geldiğini tahmin etmeye çalışarak.
her zaman yoğun bir hüzün hissediyorum dinlerken. makamından dolayı herhalde.
her zaman yoğun bir hüzün hissediyorum dinlerken. makamından dolayı herhalde.
0
bazen "o kadar oldu mu yahu, bir türlü bitmedi şu iş" ya da "amma dalmışım okumaya"
ya da "bir geceyi daha sabah ettik ama elimizdeki işi de bitirdik"
"yeni bir gün başlıyor bakalım"
genel olarak huzur hissediyorum. güneşin yeniden doğacağını bilmek, bir çok insanın uykusunu bitirip yeni bir güne başlayacağını, yine bir çok insanın kalkıp dua edeceğini bilmek huzur veriyor.
ya da "bir geceyi daha sabah ettik ama elimizdeki işi de bitirdik"
"yeni bir gün başlıyor bakalım"
genel olarak huzur hissediyorum. güneşin yeniden doğacağını bilmek, bir çok insanın uykusunu bitirip yeni bir güne başlayacağını, yine bir çok insanın kalkıp dua edeceğini bilmek huzur veriyor.
0
Sellim
İki sorum var.1-Sözlükte başlık açarak nick satmak çok mu yasak hala? Diyelim yasak...2-Başka platformlarda (Sahibinden.com gibi) nicki belirterek satmak yasak mı? Çok sağlam bir nickim var. Bu, nick için bir tehlike oluşturur mu? Sonuçta sözlük yönetimi alıcıyla satıcı arasında bir bağlantı kuramay
İki sorum var.
1-Sözlükte başlık açarak nick satmak çok mu yasak hala? Diyelim yasak...
2-Başka platformlarda (Sahibinden.com gibi) nicki belirterek satmak yasak mı? Çok sağlam bir nickim var. Bu, nick için bir tehlike oluşturur mu? Sonuçta sözlük yönetimi alıcıyla satıcı arasında bir bağlantı kuramayacak.
1-Sözlükte başlık açarak nick satmak çok mu yasak hala? Diyelim yasak...
2-Başka platformlarda (Sahibinden.com gibi) nicki belirterek satmak yasak mı? Çok sağlam bir nickim var. Bu, nick için bir tehlike oluşturur mu? Sonuçta sözlük yönetimi alıcıyla satıcı arasında bir bağlantı kuramayacak.
0
Sözlükte sözlük hesabı satamazsın.
Başka platformda da o platformun kendi işleyişi önemli. R10.net izin vermiyor misal, sahibinden.com'u bilmiyorum.
Başka platformda da o platformun kendi işleyişi önemli. R10.net izin vermiyor misal, sahibinden.com'u bilmiyorum.
0
burada dene istersen. ara ara ilan çıkıyor sözlük hesabımı satıyorum diye ama bir alışveriş oluyor mu haberimiz olmuyor.
sözlükte de yapılır elbet ama açık açık yazarsan dikkat çekebilir. sözlük öyle bir yer oldu ki sözlükte değil hesap kadın satıyorlar, organ pazarlıyorlar deseler şaşırmayacağım artık. :/
sözlükte de yapılır elbet ama açık açık yazarsan dikkat çekebilir. sözlük öyle bir yer oldu ki sözlükte değil hesap kadın satıyorlar, organ pazarlıyorlar deseler şaşırmayacağım artık. :/
0
aguilas negras
İyi akşamlar herkese. Bizim evde 2 tane erkek kedi var. İkisi de birkaç haftalıkken sokaktan alındı. Bir tanesi 1.5 yıldır bizimle. 17 aylık falan. Diğeri de 9 aylık olabilir. Büyük olana çok bağlıyız. Bizim için bir hayvan gibi değil de, küçük kardeş gibi neredeyse.Malesef birkaç gündür ciddi ciddi
İyi akşamlar herkese. Bizim evde 2 tane erkek kedi var. İkisi de birkaç haftalıkken sokaktan alındı. Bir tanesi 1.5 yıldır bizimle. 17 aylık falan. Diğeri de 9 aylık olabilir. Büyük olana çok bağlıyız. Bizim için bir hayvan gibi değil de, küçük kardeş gibi neredeyse.
Malesef birkaç gündür ciddi ciddi her yere iz bırakıyorlar. Gidip işer gibi oturuyorlar yatağa, kutuya falan; sonra iz bırakıyorlar. Özellikle büyük olan. Sanırım tek çare kısırlaştırmak. Ama ben kıyamıyorum. Canı acır mı Zeytin'imin? Huyu bozulmasın kısırlaştırıldıktan sonra? Var mı bunun bir riski falan? Merak ediyorum yaptırmamak için bir sebep olduğunu.
Tanıdık veteriner 2 kediye toplam 500 lira istemiş.
Teşekkürler.
Malesef birkaç gündür ciddi ciddi her yere iz bırakıyorlar. Gidip işer gibi oturuyorlar yatağa, kutuya falan; sonra iz bırakıyorlar. Özellikle büyük olan. Sanırım tek çare kısırlaştırmak. Ama ben kıyamıyorum. Canı acır mı Zeytin'imin? Huyu bozulmasın kısırlaştırıldıktan sonra? Var mı bunun bir riski falan? Merak ediyorum yaptırmamak için bir sebep olduğunu.
Tanıdık veteriner 2 kediye toplam 500 lira istemiş.
Teşekkürler.
0
calistigim yerde kedileri olanlar istemeselerde kisirlastirma yoluna gidiyorlar. erkek kedi koku biraktigi icin daha fena oldugunu soyluyorlar.hatta bir kedi sahibi komple salon takimini degistirmis.
erkek kedi ,disi kediye gore daha hafif bir ameliyat ile kurtuluyor bu durumdan.iyilesmesi cabuk oluyormus.
erkek kedi ,disi kediye gore daha hafif bir ameliyat ile kurtuluyor bu durumdan.iyilesmesi cabuk oluyormus.
0
Hiçbir riski yok. Erkek kedilerde kısırlaştırma operasyonu çok kolay. Hemen ertesi güne ayaklanıyorlar. Huy değişikliği falan da olmuyor, müsterih olun. Hatta ben şöyle uç bir örnek vereyim, benim oğlanı evde kısırlaştırdık. Veterinerimiz eve gelip yapıyordu aşılarını falan. Kısırlaştırma zamanı gelince de kliniğe götürmeyelim dedik, evde masanın üzerinde yapıldı operasyon. Narkozun etkisinden çıkana kadar azıcık sersemdi, sonra hemen toparladı. Canı da acımaz merak etmeyin. Esas kısırlaştırmayıp kızgınlıkla başa çıkmasını beklerseniz o işkence olur hayvana.
2 kediye 500 azıcık fazla. Ama güvendiğiniz bir yerse yaptırılabilir de. Bu 500ün içerisinde kan testleri falan var mı onu da bi sorun. Yoksa cidden fazla 500.
2 kediye 500 azıcık fazla. Ama güvendiğiniz bir yerse yaptırılabilir de. Bu 500ün içerisinde kan testleri falan var mı onu da bi sorun. Yoksa cidden fazla 500.
0
hiç bir değişiklik olmuyor. aynen devam.
erkeklerinki çok basit bir operasyon.
erkeklerinki çok basit bir operasyon.
0
Evet lütfen kısırlaştırın. Huyu falan bozulmaz, riskli de değil iyi bir yerde yaptırırsanız.
0
Canı acımaz, huyu bozulmaz.
Erkek kedilerde kısırlaştırma zaten çok basit bir işlem. Dişilerde zor.
Sadece, kısırlaştırdıktan sonra kedilerinizin yeterince su içmelerine dikkat etmeniz gerekiyor ileride böbrek sorunları yaşamasın diye.
Veterinerin istediği fiyat muhite göre normal de sayılabilir, pahalı da sayılabilir ama bu parayı 1 kere vereceksiniz ve tanıdığınız bildiğiniz, içinizi rahat ettiren bir veteriner yapacaksa değer. Tabi güvenilir ve içinizi rahat ettirecek pek çok başka veterinerde bu işlemi daha uygun fiyata da yapıyorlar. Maddi durumunuzu çok zorlayacaksa bu rakam, o zaman eğer İstanbul'daysanız Beşiktaş'ta Yıldız Parkı girişinde, emniyetin orada bulunan Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği'nde çok makul bir ücret karşılığında (sadece sokak kedilerini değil kendi kedinizi de) kısırlaştırabilirsiniz. Dişi sokak kedilerini götürdük orada kısırlaştırdık, gayet iyiler.
Erkek kedilerde kısırlaştırma zaten çok basit bir işlem. Dişilerde zor.
Sadece, kısırlaştırdıktan sonra kedilerinizin yeterince su içmelerine dikkat etmeniz gerekiyor ileride böbrek sorunları yaşamasın diye.
Veterinerin istediği fiyat muhite göre normal de sayılabilir, pahalı da sayılabilir ama bu parayı 1 kere vereceksiniz ve tanıdığınız bildiğiniz, içinizi rahat ettiren bir veteriner yapacaksa değer. Tabi güvenilir ve içinizi rahat ettirecek pek çok başka veterinerde bu işlemi daha uygun fiyata da yapıyorlar. Maddi durumunuzu çok zorlayacaksa bu rakam, o zaman eğer İstanbul'daysanız Beşiktaş'ta Yıldız Parkı girişinde, emniyetin orada bulunan Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği'nde çok makul bir ücret karşılığında (sadece sokak kedilerini değil kendi kedinizi de) kısırlaştırabilirsiniz. Dişi sokak kedilerini götürdük orada kısırlaştırdık, gayet iyiler.
0
vedat chili peppers
çizgili tavam yok, ızgara tavası işte. teflon tavam var. mühürleme işini bir türlü beceremedim, nasıl yapılıyor abi bu? her yaptığım et kupkuru oluyor, dişlerim kopacak gibi oluyor yerken. eti yaparken istisnasız suyunu salıp tekrar geri çekiyor.internette 3-5 dakika öyle tavada bırakın diyor eti, a
çizgili tavam yok, ızgara tavası işte. teflon tavam var. mühürleme işini bir türlü beceremedim, nasıl yapılıyor abi bu? her yaptığım et kupkuru oluyor, dişlerim kopacak gibi oluyor yerken. eti yaparken istisnasız suyunu salıp tekrar geri çekiyor.
internette 3-5 dakika öyle tavada bırakın diyor eti, ama öyle olunca da yapışmaz mı tavaya? ayrıca 3-5 dakika öyle tavada bırakıcam eti ve mühürleme işlemini tamamlamış olacağım, ondan sonra daha bir şey yapmayacak mıyım? mühürledikten sonra direk mideye mi?
internette 3-5 dakika öyle tavada bırakın diyor eti, ama öyle olunca da yapışmaz mı tavaya? ayrıca 3-5 dakika öyle tavada bırakıcam eti ve mühürleme işlemini tamamlamış olacağım, ondan sonra daha bir şey yapmayacak mıyım? mühürledikten sonra direk mideye mi?
0
tavanın iyice, gerçek anlamda sıcak olması gerekiyor. ateşe koy ve ısınmasını bekle, hemen atma eti.
bu yüzden ince uyduruk tava, tencereler değil de dökme tavalar iyi oluyor. geç ısınıyor ve ısıyı tutuyorlar.
bu yüzden ince uyduruk tava, tencereler değil de dökme tavalar iyi oluyor. geç ısınıyor ve ısıyı tutuyorlar.
0
dokme tavan olacak. iyice kizdiracaksin, eti arkali onlu azcik yaglayp tuzlayacaksin. sonra eti koyacaksin alti tam acik, hic ellemeden catalla bicakla durtturmeden 4 dk bekle bi kez cevir 4dk oteki tarafi pisir. et dovulmemis olacak biliyosundur onu.
0
bi de teflonda yapma muhurleme icin cok yuksek isilara cikman gerem teflon o isilarda kanserojen oluyor
0
Et buzdolabındaysa çıkar, 45 dakika oda sıcaklığında beklesin. Yoksa et kurur. Tavayı 10 dakika yüksek ateşte beklet iyice kızsın. Yoksa et kurur. Eti tavaya at; 2-3 dakika bir yüzünü 2-3 dakika diğer yüzünü pişir, sonra varsa tahta tezgahın üstüne yoksa tabağına koy bi 5 dakika daha bekle bir de öyle dinlensin sonra ye. Yoksa et bütün suyunu tabağa salar yine kurur. Fakat bunlar teflon tavada olmaz; varsa dökme tavada, dökme tava yoksa seramik tavada da olur. İkisi de yoksa at fırına pişsin. Bir de eti çevirirken metal aparatları değil tahta olanı kullan. Metal olanlar eti çiziyor o da etin suyunu salmasına neden oluyor. Et pişirmek biraz uğraştırıyor insanı ama değiyor.
0
diğerlerini okumadan kendi tekniğimi yazıyorum
tavayı ısıt güzelce kızsın. 2-3 dk orta yüksek ateşte. yağ koyma. o arada eti çiçek yağına iyice bula. kenarını köşesini her yerini. sonra aynı işlemi tuz ile yap. ama abartma tabii, yemeği zehire dönüştürecek kadar olmasın tuz miktarı. sonra bunu tavaya at. pişmiş seviyorsan iki tarafını da 2-2,5 dk kızart. bu kadar afiyet olsun.
tavayı ısıt güzelce kızsın. 2-3 dk orta yüksek ateşte. yağ koyma. o arada eti çiçek yağına iyice bula. kenarını köşesini her yerini. sonra aynı işlemi tuz ile yap. ama abartma tabii, yemeği zehire dönüştürecek kadar olmasın tuz miktarı. sonra bunu tavaya at. pişmiş seviyorsan iki tarafını da 2-2,5 dk kızart. bu kadar afiyet olsun.
0
Eğer biftek ya da pirzola yapacaksan ızgarada yapmanı öneririm. Etin üzerine yağ sürmeden kendi yağıyla kızartacaksın, en güzel ve sağlıklı böyle oluyor.
0
john
yada bağımlılıklarınız var mı ?
yada bağımlılıklarınız var mı ?
0
rutin olarak yaptığımız hemen her şeye bağımlıyız. bir şekilde o şeyi yapma imkanından yoksun olduğunda ortaya çıkıyor bu durum.
arkadaşlar, gidilen mekanlar, içilen/yenen şeyler vs vs
arkadaşlar, gidilen mekanlar, içilen/yenen şeyler vs vs
0
duyuruda @john nikli bir yazar var, hastasıyım. bütün duyurularını takip ediyorum, favorilere alıyorum, tekrar tekrar okuyorum :)
0
sürekli bir şeyler içmek, yanımdaki bardak boş olunca huysuzlanıyorum. içmek derken her şey, kahve olsun, su olsun, ayran olsun, bira olsun, rakı olsun, şarap olsun, çay olsun ama illa bir şey olsun bardakta.
0
insanları işin içine katmıyorsak, hiçbirşey.
0
Ben de sürekli müzik dinlerim, ama bunu hiç bağımlılık olarak düşünmemiştim. Bağımlıyım sanırım.
Bir de Duyuru kaldı.
Ayran bağımlısı sayılabilirim.
Bir de Duyuru kaldı.
Ayran bağımlısı sayılabilirim.
0
şu aralar unblock me diye bi oyuna sardım.
bi de sözlük, duyuru, internet, sinema, dizi, yeme, içme.
bi de sözlük, duyuru, internet, sinema, dizi, yeme, içme.
0
bir bok yok, insani ihtiyaçlar dışında bir bok yaptığım da yok. yaşamak için yiyorum, yaşamak için uyuyorum falan.
0
mega idea+1
yemekten çok içecek severim. içmesem bile yanımda içecek olur mutlaka. duyuru bağımlılığım vardı, bir ara bırakmıştım yine başladım. bırakmam lazım yine.
yemekten çok içecek severim. içmesem bile yanımda içecek olur mutlaka. duyuru bağımlılığım vardı, bir ara bırakmıştım yine başladım. bırakmam lazım yine.
0
kimse de sigara yazmamış... bi ben mi içiyorum şu mereti? bir de şarap şu sıralar.
0
1) OSBİR VE PORNU
2) anamı bacımı ortaya sürmesem de 12 yaşımdan beri oynadığım düşünülürse, kumar
3) çok ciddi bir internet bağımlılığım mevcut
bunun dışında yok sanırım.
2) anamı bacımı ortaya sürmesem de 12 yaşımdan beri oynadığım düşünülürse, kumar
3) çok ciddi bir internet bağımlılığım mevcut
bunun dışında yok sanırım.
0
sende mi burutus hayir valla ben almadim
mevzu uzun. hapishanede yatan bir yakınım var. bugüne kadar fazla kitap okumamış. orada vakit geçirmesini sağlayabilecek kitap önerileriniz neler olur? okuyacak kişinin yaşı 45 üstü diyelim. her türlü tavsiyeye açığım.
mevzu uzun. hapishanede yatan bir yakınım var. bugüne kadar fazla kitap okumamış. orada vakit geçirmesini sağlayabilecek kitap önerileriniz neler olur? okuyacak kişinin yaşı 45 üstü diyelim. her türlü tavsiyeye açığım.
0
orhan kemal, yaşar kemal, Sabahattin Ali'nin eserleri ile başlayabilir.
hem psikolojik durumunu hem de okuma kültürü ve alışkanlığı olmadığını düşünerek seçim yapmak, bunaltı yaratabilecek eserleri ilk başta elemek gerekir.
bunun dışında hoş vakit geçirmesi için polisiyeler olabilir, ilgi alanlarına göre best seller tarzı kitaplar seçerseniz örneğin dan Brown filan sıkılmadan okuyabilir.
hem psikolojik durumunu hem de okuma kültürü ve alışkanlığı olmadığını düşünerek seçim yapmak, bunaltı yaratabilecek eserleri ilk başta elemek gerekir.
bunun dışında hoş vakit geçirmesi için polisiyeler olabilir, ilgi alanlarına göre best seller tarzı kitaplar seçerseniz örneğin dan Brown filan sıkılmadan okuyabilir.
0
derin felsefi şeyler okumak yerine dan brown, neil gaiman gibi popüler yazarların sürükleyici kitaplarını okuması daha güzel olur.
0
Cevaplar için teşekkürler. Kendi okuma deneyimlerinden yola çıkarak düşündüğüm ilk kitapları buradan yazayım. bunlar üzerinden de fikir yürütürseniz çok sevinirim:
1- ihsan oktay anar - puslu kıtalar atlası
2- yusuf atılgan - aylak adam
3- sabahattin ali - kürk mantolu madonna
4- sunay akın - İstanbul'da bir zürafa
5- amin maalouf - semerkant
6- nazım hikmet - henüz vakit varken gülüm (derleme)
7- orhan veli - bütün şiirleri
1- ihsan oktay anar - puslu kıtalar atlası
2- yusuf atılgan - aylak adam
3- sabahattin ali - kürk mantolu madonna
4- sunay akın - İstanbul'da bir zürafa
5- amin maalouf - semerkant
6- nazım hikmet - henüz vakit varken gülüm (derleme)
7- orhan veli - bütün şiirleri
0
mistreated
kırmızı et - yapıldıtavuk - yapıldıbalık bile yapıldıkuru fasulye, bezelye akla geliyor. başka ne olabilir?
kırmızı et - yapıldı
tavuk - yapıldı
balık bile yapıldı
kuru fasulye, bezelye akla geliyor. başka ne olabilir?
tavuk - yapıldı
balık bile yapıldı
kuru fasulye, bezelye akla geliyor. başka ne olabilir?
0
su nanesi
merhaba arkadaşlar, iki kedim var. internette cat tube/pipe diye geçen fotoğraftaki ürünü (linki de bu http://www.neatorama.com/2013/08/05/10-Amazing-Cat-Structures/) türkiye'de(istanbul'da) bulabilir miyim? sorduğum petshoplar filan anlamıyor, bilmiyor. acaba bundan gören/duyan/bulanınız oldu mu? y
merhaba arkadaşlar,
iki kedim var. internette cat tube/pipe diye geçen fotoğraftaki ürünü (linki de bu www.neatorama.com) türkiye'de(istanbul'da) bulabilir miyim? sorduğum petshoplar filan anlamıyor, bilmiyor. acaba bundan gören/duyan/bulanınız oldu mu? ya da birine yaptırılabilir mi dersiniz?
çoook teşekkür ederim :))
iki kedim var. internette cat tube/pipe diye geçen fotoğraftaki ürünü (linki de bu www.neatorama.com) türkiye'de(istanbul'da) bulabilir miyim? sorduğum petshoplar filan anlamıyor, bilmiyor. acaba bundan gören/duyan/bulanınız oldu mu? ya da birine yaptırılabilir mi dersiniz?
çoook teşekkür ederim :))
0
Verdiğin linktekiler hep custom tasarımlar üretimde olan şeyler değil adamlar uğraşmış yapmış. aliexpress'te polyester tüp var ama 120 cm uzunlukta 20 dolar. Tuzluya gelir yani. Havalandırma işi yapan bir firmayla konuşup hava kanalı yaptırabilirsin. Fotoğraflarını eklediğin kanaldan bozma bir şey yapmış zaten sanırım.
0
ahah ben bunu yapsam kesin hiç girmez içine.
ya da içinde uyur falan, her yerde kedi aramak zorunda kalırım. yaparsanız şeffaf yapmaya çalışın bence :)
ya da içinde uyur falan, her yerde kedi aramak zorunda kalırım. yaparsanız şeffaf yapmaya çalışın bence :)
0
oddyseus
Ama southpark ayarında olsun istiyorum. Animasyon vs farketmez lâkin southpark ayarında olmuyorlar bi türlü.
Ama southpark ayarında olsun istiyorum. Animasyon vs farketmez lâkin southpark ayarında olmuyorlar bi türlü.
0
ayni ayarda bulmak zor, ama absurdluk acisindan american dad ve family guy fena degil.
0
heil
anadoluda küçük bi yerde üniversite okuyorum, yüksek lise denilecek bi yerde, lisans okuyorum ve bölüm bankacılık ve finans, bunun telafisi nedir, bi işte tecrübe kazanıp başka yere geçtiğimde yada terfilerde karşıma çıkar mı ?
anadoluda küçük bi yerde üniversite okuyorum, yüksek lise denilecek bi yerde, lisans okuyorum ve bölüm bankacılık ve finans, bunun telafisi nedir, bi işte tecrübe kazanıp başka yere geçtiğimde yada terfilerde karşıma çıkar mı ?
0
ilk is bulmanda zorlanabilirsin. 2-3 yil calistiktan sonra nerden mezun oldugun degil, nerede calistigin ve ne is yaptigin onemli olacak. ilk is icin de universite suresince bosbos vakit gecirmeyip isinle alakali kendini gelistirirsen farki kapatirsin. tecrube cok onemli bu konuda. mumkunse bir yerde part-time ise girmeye calis. ama bu is alanin ile alakali olsun ve gercekten birseyler ogrenebilecegin, cay kahve servisi yapmayacagin bir yer olsun.
0
buhurumeryem
Neden iplik yerler? Çok zararlı mıdır?Oynadığı bir ponpon vardı, sonunda dağılmış. Topladım attı çöpe. Sonra sağda solda kalmış iplikleri hüplettiğini gördüm, etraftan da temizledim.
Neden iplik yerler? Çok zararlı mıdır?
Oynadığı bir ponpon vardı, sonunda dağılmış. Topladım attı çöpe. Sonra sağda solda kalmış iplikleri hüplettiğini gördüm, etraftan da temizledim.
Oynadığı bir ponpon vardı, sonunda dağılmış. Topladım attı çöpe. Sonra sağda solda kalmış iplikleri hüplettiğini gördüm, etraftan da temizledim.
0
çok tehlikeli. bunları yiyorlar. sebebini ben de bilmiyorum. sonra bağırsaklarından sindirilmeden çıkıyor, ya da çıkmaya çalışıyor. özellikle yavru kediler için tehlikeli.
benim yavru bir kaç ay önce kurdele yutmuş böyle. tuvaletini yapmış, zorla çıkarmış oradan gördüm. aklım çıktı.
benim yavru bir kaç ay önce kurdele yutmuş böyle. tuvaletini yapmış, zorla çıkarmış oradan gördüm. aklım çıktı.
0
kiste dönüşebilir, ölüme kadar gider. çok dikkatli olmak lazım.
0
benim kedim olumden dondu bu yuzden. bagirsak tikanmasi yapti. veteriner ozellikle yun yumagindan uzak tutun demisti. iplikli oyuncaklarinin hepsini attim cope.
0
mutlusismankedi2015
Selamlar. Hem anneme hem de bir arkadaşıma kedilerle ilgili kitap alacağım. Daha önce kütüphane kedisi Dewey, sokak kedisi Bob, Oya Baydar'ın Kedi Mektupları'nı okumuşlardı çok hoşlarına gitmişti. Buna benzer önerilerinizi alabilirim.
Selamlar. Hem anneme hem de bir arkadaşıma kedilerle ilgili kitap alacağım. Daha önce kütüphane kedisi Dewey, sokak kedisi Bob, Oya Baydar'ın Kedi Mektupları'nı okumuşlardı çok hoşlarına gitmişti. Buna benzer önerilerinizi alabilirim.
0
Doris Lessing'in kedilerle ilgili bir kitabı var. bana hediye geldi ama okumadım henüz
www.idefix.com
www.idefix.com
0
"Gerçek bir şaheser! Teknik ve psikolojik olarak mükemmel! Öldürmek mi bağışlamak mı ikilemini en iyi veren roman." Yaşar Kemal
www.idefix.com
www.idefix.com
0
Evet Akif Pirinçi - Felidae serisi güzeldir. 6-7 kitap toplamda.
onalrın dışında:
www.idefix.com
www.dr.com.tr
bir de Lilian Jackson Braun'un oğlak yayınlarından Brahms Dinleyen Kedi, Kırmızı Gören Kedi, Kanepe Atıştıran Kedi serisi...
onalrın dışında:
www.idefix.com
www.dr.com.tr
bir de Lilian Jackson Braun'un oğlak yayınlarından Brahms Dinleyen Kedi, Kırmızı Gören Kedi, Kanepe Atıştıran Kedi serisi...
0
@devrin basbakani
Bunu gördüm ama belki sadece adında kedi geçiyordur diye tereddüt ettim, gerçekten kedi barındırıyor mu içinde acaba?
@tururo ve @sappho
Benim de çok ilgimi çekti bu seri, çok teşekkür ederim! Malesef hepsi yok ama sanırım şu an, nadirkitaptan falan bakayım. Tam olarak sırasını yazabilir misiniz kitapların?
Bunu gördüm ama belki sadece adında kedi geçiyordur diye tereddüt ettim, gerçekten kedi barındırıyor mu içinde acaba?
@tururo ve @sappho
Benim de çok ilgimi çekti bu seri, çok teşekkür ederim! Malesef hepsi yok ama sanırım şu an, nadirkitaptan falan bakayım. Tam olarak sırasını yazabilir misiniz kitapların?
0
bize çevrilenler aşağıda
Felidae
Francis
Cave Canem
Düello
Salve Roma
Tanrılar
Salve Roma ve Tanrılar arasında iki tane daha varmış. şimdi bakarken gördüm wikipedia'dan. Felipolis ve Schandtat. Neden Türkçe'ye çevrilmemiş acaba. Çok basit dili olan, çok sevimli kitaplar. Tavsiye ederim. Ben de bir kedi delisi olarak, bulduğum her içinde kedi geçen kitabı aldığımdan, bu soruyu çok sevdim. Kütüphanemde en üstte dururlar :) Evet sanırım baskıları bitmiş. Üzgünüm :(
Felidae
Francis
Cave Canem
Düello
Salve Roma
Tanrılar
Salve Roma ve Tanrılar arasında iki tane daha varmış. şimdi bakarken gördüm wikipedia'dan. Felipolis ve Schandtat. Neden Türkçe'ye çevrilmemiş acaba. Çok basit dili olan, çok sevimli kitaplar. Tavsiye ederim. Ben de bir kedi delisi olarak, bulduğum her içinde kedi geçen kitabı aldığımdan, bu soruyu çok sevdim. Kütüphanemde en üstte dururlar :) Evet sanırım baskıları bitmiş. Üzgünüm :(
0
simon'un kedisi (simon's cat), karikatür kitabı, tanıma pek uymuyor ama bence gayet güzel.
sonradan disney sponsor olup aldı. youtube'da disney tarafından hazırlanmış çizgi bölümleri de var
sonradan disney sponsor olup aldı. youtube'da disney tarafından hazırlanmış çizgi bölümleri de var
0
air
millet şimdi burada kah gülüp eğleniyoruz kah ufkumuz açılıyor ancak rica ediyorum cinsellik duyuruları açmayın, mea'nin ahlakı bozuluyor sonra gelip duyurunuzun altında (haklı olarak) sitem eder, demedi demeyin.birde ufak bir rica daha, duyurularınızı açmadan önce mutlaka namus ninjasına danışın. o
millet şimdi burada kah gülüp eğleniyoruz kah ufkumuz açılıyor ancak rica ediyorum cinsellik duyuruları açmayın, mea'nin ahlakı bozuluyor sonra gelip duyurunuzun altında (haklı olarak) sitem eder, demedi demeyin.
birde ufak bir rica daha, duyurularınızı açmadan önce mutlaka namus ninjasına danışın. o gerek görürse açın. yoksa o da gelip ''ne gerek var böyle şeylere yea, yasaklansın şu duyurular, saçmalamayın'' şeklinde naçizane görüşlerini paylaşır sizinle.
durduk yere asabınız bozulur.
velhasılı kelam ekşi duyurunun sahibi ''duyuru ekle'' bölümüne; ''mea maxima culpaya ve namus ninjasına danış'' butonları koymalı. aynı, duyuru tipini seçmeden önce duyurunun açılmasına izin verilmediği gibi bu arkadaşlara sorulmadığı zamanda da duyurunun açılmaması sağlanabilir.
duyurumuzun dirliği ve düzeni adına sizin de tavsiyelerini almak istedim. buradan ekşi duyurunun big boss'ı (kendi kendisini öyle tanımlıyor) görüp düzenlemeye gidebilir. hee haşa, görüp düzenlemeye gidebilir dediysem, onun tartışılmaz dehasıyla düşünemediği bir şey düşüneceğimizden değil, sadece hatırlatma babında bir işlevimiz olacağı düşüncesi içerisindeyim.
evet tavsiyeleriniz nelerdir?
bu arada aşağıda adı yazan ancak görme şerefine eremediğimiz modlar'ın sayısı artsın istiyorum ve hollowuda kapı dışarı edin. ne o öyle çalışan mod mu olur. adam birde tutmuş tüm duyuruyu kendi başına çeviriyor. hiç olacak şey mi? oysa mod sadece adı aşağıda yazması için vardır. haksız mıyım?
birde ufak bir rica daha, duyurularınızı açmadan önce mutlaka namus ninjasına danışın. o gerek görürse açın. yoksa o da gelip ''ne gerek var böyle şeylere yea, yasaklansın şu duyurular, saçmalamayın'' şeklinde naçizane görüşlerini paylaşır sizinle.
durduk yere asabınız bozulur.
velhasılı kelam ekşi duyurunun sahibi ''duyuru ekle'' bölümüne; ''mea maxima culpaya ve namus ninjasına danış'' butonları koymalı. aynı, duyuru tipini seçmeden önce duyurunun açılmasına izin verilmediği gibi bu arkadaşlara sorulmadığı zamanda da duyurunun açılmaması sağlanabilir.
duyurumuzun dirliği ve düzeni adına sizin de tavsiyelerini almak istedim. buradan ekşi duyurunun big boss'ı (kendi kendisini öyle tanımlıyor) görüp düzenlemeye gidebilir. hee haşa, görüp düzenlemeye gidebilir dediysem, onun tartışılmaz dehasıyla düşünemediği bir şey düşüneceğimizden değil, sadece hatırlatma babında bir işlevimiz olacağı düşüncesi içerisindeyim.
evet tavsiyeleriniz nelerdir?
bu arada aşağıda adı yazan ancak görme şerefine eremediğimiz modlar'ın sayısı artsın istiyorum ve hollowuda kapı dışarı edin. ne o öyle çalışan mod mu olur. adam birde tutmuş tüm duyuruyu kendi başına çeviriyor. hiç olacak şey mi? oysa mod sadece adı aşağıda yazması için vardır. haksız mıyım?
0
başlığı okuyup direkt geldim, şu auto installer'ı tavsiye edip gidecektim:
ninite.com
formattan sonra işleri çok kolaylaştırıyor.
sonra okudum, yanlış anladığımı farkettim, ama copy'lediğim adres boşa gitmesin diye yine de yapıştırdım, şimdi gidiyorum.
ninite.com
formattan sonra işleri çok kolaylaştırıyor.
sonra okudum, yanlış anladığımı farkettim, ama copy'lediğim adres boşa gitmesin diye yine de yapıştırdım, şimdi gidiyorum.
0
Ben duyuru üzerinde ahlak masası oluşturulup başına mea'nin ve ahlak ninjasının geçirilmesini oneriyorum.
@Mea bilindiği üzere tam bir kuku bekçisi profili göstermekteyken @namus ninjası ise diğer ucu temsil etmektedir. hangi uç diyenler için o ucu henuz biz tanımlayamadık. gözlemleyebildigimiz kadrıyla ahlak ninjasının kırmızı çizgisinin mandallama(pegging)'dan başlıyor iken Mea'nın katolik rahibe ahlakına sahip olması, oluşturulacak ahlak masasının ne tur kararlar verecegi ya da tavsiyelerde bulunacagi hakkında kafamda biraz soru işaretleri uyandırıyor :)
@Mea bilindiği üzere tam bir kuku bekçisi profili göstermekteyken @namus ninjası ise diğer ucu temsil etmektedir. hangi uç diyenler için o ucu henuz biz tanımlayamadık. gözlemleyebildigimiz kadrıyla ahlak ninjasının kırmızı çizgisinin mandallama(pegging)'dan başlıyor iken Mea'nın katolik rahibe ahlakına sahip olması, oluşturulacak ahlak masasının ne tur kararlar verecegi ya da tavsiyelerde bulunacagi hakkında kafamda biraz soru işaretleri uyandırıyor :)
0
mea, şu bildiğimiz mea maxima culpa değil mi?
kendisi pek bir atarlı arkadaş zaten. hangi cevabıma yazdıysa hepsinde atarlanmış. hatta kendisiyle ilgili arkadaşım artık lütfen atarlanma tarzında bir tartışmamız olmuştu bir başlığın altında, mesaj atan bir iki arkadaş olmuştu aynı problemi yaşadığını söyleyen.
inşallah günün birinde onun gibi olmam. ne gerçek hayatta, ne çok-da-fifi online hayatta <3
kendisi pek bir atarlı arkadaş zaten. hangi cevabıma yazdıysa hepsinde atarlanmış. hatta kendisiyle ilgili arkadaşım artık lütfen atarlanma tarzında bir tartışmamız olmuştu bir başlığın altında, mesaj atan bir iki arkadaş olmuştu aynı problemi yaşadığını söyleyen.
inşallah günün birinde onun gibi olmam. ne gerçek hayatta, ne çok-da-fifi online hayatta <3
0
*Mod sayısı arttırılabilir. "Asil mod", "nöbetçi mod" gibi şeyler oluşturulabilir.
*Yeni mod'lara mod olma eğitimi verilebilir standart bir yaklaşım için. Ya da "Mod'un El Kitabı" gibi bir şeyler hazırlanabilir. Yetkiyi "Biz sana yetki verdik" diye çat diye vermemek gerek. Sadece bir internet sitesi de olsa, iki kızgınlık insanı strese sokuyor.
*Gerekçeler herkese görünebilecek şekilde yapılabilir. İstatistikler'e "Son Silinen Duyurular", "Son Silinen Başlıklar", "Son Uyarılan/Uçurulanlar" gibi şeyler eklenip gerekçeleri ile birlikte yazılabilir belki. Belki dememin nedeni de bir sebepten dolayı uçmuş bir şeyi orada sergilemeye devam etmek biraz garip bir yaklaşım olabilir ama en azından geçici bir süre nedeni ile birlikte görünse. "Neden bu uçtu, bu uçmadı", "Neden bu duyuru silindi de bu silinmedi" gibi sorular azaltılabilir böylelikle.
*Mod'luk görevlere ayrılabilir. Başlıklara ayrılıp, bu konulardaki iş yüklerine göre mod'lara olabildiğince eşit dağıtılabilir. Ancak burada her göreve en az iki mod düşmesine dikkat etmek gerek ki bir konuyu yöneten mod'un keyfiyetine kalmasın o konu.
*Eğer iki mod da onun sakıncalı olduğunu düşünüyorsa silinebilir hale getirilebilir duyurular. Böylece bir mod kişisine göre süt başka bir mod kişisine göre çikolata durumu engellenebilir.
*Kesin kurallar bellidir. Atıyorum burada porno linki paylaşamayız ama bazı yerler çok gri. Bu gri yerlerin sınırı net belirlenebilir. Duyuru Çalıştayı Zirvesi yaparız :) Ya da mod'lar yaparlar, biz keyfimize bakarız :)
*Kurallar kısmı gerektikçe güncellenebilir. Kural-ispiyon gerekçeleri tutarlılıkları değerlendirilebilir. Bugünkü tartışmadan bu şekilde kaçınılabilirdi.
Bize buradan konuşmak kolay tabii ki, ben buradan "Şöyle olsun, böyle olsun" derim de hem kendi hayatını hem de insanların şikayetlerini yönetmek o kadar da kolay olmasa gerek. Bildiğin mesaili iş bu, illa memnuniyetsiz birileri çıkacak. Herkesi memnun eden bir sistem oluşturulamayabilir.
*Yeni mod'lara mod olma eğitimi verilebilir standart bir yaklaşım için. Ya da "Mod'un El Kitabı" gibi bir şeyler hazırlanabilir. Yetkiyi "Biz sana yetki verdik" diye çat diye vermemek gerek. Sadece bir internet sitesi de olsa, iki kızgınlık insanı strese sokuyor.
*Gerekçeler herkese görünebilecek şekilde yapılabilir. İstatistikler'e "Son Silinen Duyurular", "Son Silinen Başlıklar", "Son Uyarılan/Uçurulanlar" gibi şeyler eklenip gerekçeleri ile birlikte yazılabilir belki. Belki dememin nedeni de bir sebepten dolayı uçmuş bir şeyi orada sergilemeye devam etmek biraz garip bir yaklaşım olabilir ama en azından geçici bir süre nedeni ile birlikte görünse. "Neden bu uçtu, bu uçmadı", "Neden bu duyuru silindi de bu silinmedi" gibi sorular azaltılabilir böylelikle.
*Mod'luk görevlere ayrılabilir. Başlıklara ayrılıp, bu konulardaki iş yüklerine göre mod'lara olabildiğince eşit dağıtılabilir. Ancak burada her göreve en az iki mod düşmesine dikkat etmek gerek ki bir konuyu yöneten mod'un keyfiyetine kalmasın o konu.
*Eğer iki mod da onun sakıncalı olduğunu düşünüyorsa silinebilir hale getirilebilir duyurular. Böylece bir mod kişisine göre süt başka bir mod kişisine göre çikolata durumu engellenebilir.
*Kesin kurallar bellidir. Atıyorum burada porno linki paylaşamayız ama bazı yerler çok gri. Bu gri yerlerin sınırı net belirlenebilir. Duyuru Çalıştayı Zirvesi yaparız :) Ya da mod'lar yaparlar, biz keyfimize bakarız :)
*Kurallar kısmı gerektikçe güncellenebilir. Kural-ispiyon gerekçeleri tutarlılıkları değerlendirilebilir. Bugünkü tartışmadan bu şekilde kaçınılabilirdi.
Bize buradan konuşmak kolay tabii ki, ben buradan "Şöyle olsun, böyle olsun" derim de hem kendi hayatını hem de insanların şikayetlerini yönetmek o kadar da kolay olmasa gerek. Bildiğin mesaili iş bu, illa memnuniyetsiz birileri çıkacak. Herkesi memnun eden bir sistem oluşturulamayabilir.
0
fi tarihinde psikolojik rahatsızlıkları olan 8-10 nikli arkadaşın provokasyonları sonucu bir olay olmuştu.
gerçekten olmayan hayali hikayeler üzerinden hikayeler yazmaya devam ediyorsunuz. ne diyebilirim eğlenceye devam.
gerçekten olmayan hayali hikayeler üzerinden hikayeler yazmaya devam ediyorsunuz. ne diyebilirim eğlenceye devam.
0
@mea
burada yalnızca o entry'de yazanlar üzerinden konuşmuyoruz. genel tutumun bu yönde.
burada yalnızca o entry'de yazanlar üzerinden konuşmuyoruz. genel tutumun bu yönde.
0
ortalığı karıştırmaktan başak bir şey yaptığın yok @mea. sozlukte bircok eleştiri almışssın, burada da millet senden illallah etmiş durumda.
0
sözlükte bile format kavramı yok ki artık, duyuruda olsun... ama son günlerde takip ettiğim kadarıyla, evet, @mea ilginç bir biçimde bu tür şeylerde ön planda. cinsellikle ilgili en ufak bir emare olmamalı gibi düşünüyor demek ki.
biraz geniş ve rahat olmak lazım. allah vermeye erkenden göçersiniz onu bunu kafaya taka taka. zaten buraya takılan insanlar belli, sözlüğe girmiyorum desem yeri var. onda da muhtardan ilmuhaberi alır gibi takılmayalım.
biraz geniş ve rahat olmak lazım. allah vermeye erkenden göçersiniz onu bunu kafaya taka taka. zaten buraya takılan insanlar belli, sözlüğe girmiyorum desem yeri var. onda da muhtardan ilmuhaberi alır gibi takılmayalım.
0
bakın arkadaşlar çok yoğun çalışıyorum ve duyuruda çok az yazıyorum. polemiğe girmiyorum. şu an sağ tarafta cevapladığım sorulara bakıyorum. bu duş olayı dışında haftalardır hatta aylardır hiç bir polemik yok.
sözlükte de hayali bir olay üzerine yazılmış bir adet entry var.
siz nereden bu genellemelere gidip beni yargılıyorsunuz hiç anlamıyorum???
sözlükte de hayali bir olay üzerine yazılmış bir adet entry var.
siz nereden bu genellemelere gidip beni yargılıyorsunuz hiç anlamıyorum???
0
ben çoklukla kedilerle ilgili yazıyorum ve cocoya takılıyorum. bütün yazdıklarınız hayali.
yok bütün cinsellik duyurularına girip yazıyormuşum filan. nerede bunların kanıtları? hayal gücünüz?
yok bütün cinsellik duyurularına girip yazıyormuşum filan. nerede bunların kanıtları? hayal gücünüz?
0
biz bu kadar birbirini tanımayan adam ayrı ayrı mea ile ilgili ortak hayaller gördük ve yazıyoruz. evet durum bu. beyler ilk uyanan ben oldum sanırım, başka var mı?
0
kim bilir kaç sene önce olmuş olayları bugün gibi hatırlamanız çok güzel. internet üzerindeki hayal dünyanızda size başarılar dilerim. sıkı sıkı sarılın o hayallerinize çünkü sizin için bundan başka gerçek dünya yok.
adam seneler önce sorduğu orgazm duyurusunu ve gelen cevapları unutmamış. bence bu hafızanı iyi yerlere kullansan nasa'da astronot bile olabilirsin.
adam seneler önce sorduğu orgazm duyurusunu ve gelen cevapları unutmamış. bence bu hafızanı iyi yerlere kullansan nasa'da astronot bile olabilirsin.
0
mea sen sıkılmadın mı bu geyikten ya? herkese sanal dünya, internet falan diye sayıyorsun ama şu duyuruda atlamadığın başlık yok. biz sanal dünyamızda, duyuruda yaşayan ezikleriz tamam da sen kendine sor bir bakalım ben ne yapıyorum, ben neyin peşindeyim diye. yaptıklarını herkes hatırlıyor çünkü sürekli tazeliyorsun hafızaları, birine sataşmadığın gün yok ki.
la bi sus allah rızası için gözünü seveyim yaa.
la bi sus allah rızası için gözünü seveyim yaa.
0
0
linç var bi tekmede ben vurayım gibi olucak ama
bugün kahve xxx (kahve tamam ama devamını hatırlayamadım) isimli biri ile duyuru ortamının varoşluğu ve modların yetersizliği konusunda tartışıyordunuz sanırım. duyuru silinmiş o yüzden devamını okuyamadım.
bugün kahve xxx (kahve tamam ama devamını hatırlayamadım) isimli biri ile duyuru ortamının varoşluğu ve modların yetersizliği konusunda tartışıyordunuz sanırım. duyuru silinmiş o yüzden devamını okuyamadım.
0
arkadaş niye sizin her konuda konuşmaya hakkınız var da biz susuyoruz? neden bu çifte standart???
herkes her konuda konuşmakta özgür olsun ama sen sus diyorsunuz. çok güzel.
kaç sene önceki duyuruları unutmayıp aklınızda tutarsanız evet haklısınız eskiden trollere çıkışıyordum. inkar edecek halim yok.
herkes her konuda konuşmakta özgür olsun ama sen sus diyorsunuz. çok güzel.
kaç sene önceki duyuruları unutmayıp aklınızda tutarsanız evet haklısınız eskiden trollere çıkışıyordum. inkar edecek halim yok.
0
linç filan yok. bugün canımın sıkıntısından çalışamadım. boş boş yazıyorum. arkadaşlar da eğleniyorlar kendi aralarında.
bilmem kaç sene önce şöyle böyle olmuş da şöyle böyle.
yav he he öyle olmuştu. trollsün demiştim. şimdi de diyebilirim. düşünce ve ifade özgürlüğü yok mu?
evet trolüm, hayır değilim de geç. neyin laf salatasıysa. birileri de aklı sıra linç ediyorlarmış filan.
bilmem kaç sene önce şöyle böyle olmuş da şöyle böyle.
yav he he öyle olmuştu. trollsün demiştim. şimdi de diyebilirim. düşünce ve ifade özgürlüğü yok mu?
evet trolüm, hayır değilim de geç. neyin laf salatasıysa. birileri de aklı sıra linç ediyorlarmış filan.
0
atarlanmadığın duyuru kaldı mı ki "çifte standart" diyorsun? biz yazıyoruz da sen yazmıyor musun sanki?
0
millet yediği yemekte nohut azmış çokmuş onunla ilgili duyuru açıyor ben de yazayım. başım ağrıyor. ilaç içtim. geçmesini bekliyorum. canım sıkılıyor evet. günlerdir çalışmaktan evden çıkmadım.
eskiden bazılarına trollsün diye yazdığım olmuştur. çok sayıda troll vardı eskiden, şimdi azaldı.
eskiden önemsiyordum burayı. şimdi artık hiç de umurumda değil var mı yok mu troll.
bugün bizim evde de çorba ve haşlama vardı. kediler kapıyı açıyor çok üşüyorum.
eskiden bazılarına trollsün diye yazdığım olmuştur. çok sayıda troll vardı eskiden, şimdi azaldı.
eskiden önemsiyordum burayı. şimdi artık hiç de umurumda değil var mı yok mu troll.
bugün bizim evde de çorba ve haşlama vardı. kediler kapıyı açıyor çok üşüyorum.
0
gerçekten sıkıldım. ne kadar fake nik varsa toplandı.
yav he he. sildim her şeyi.
yav he he. sildim her şeyi.
0
burada bile, daha ilk cevapta bile atarlanmışsın.
vay arkadaş. sadece kedilerle ilgilenip coco'nun duyurularına takılmıyormuşsun demek ki bunca insan 'atarlı' biri olarak hatırlamış seni.
ben geçen eski duyurularımdan birine bakmak istedim, bir tarifle ilgiliydi, orada bile basit bir menemenden (idi sanıyorum) atarlandığını görüp, kendi kendime gülmüştüm. 'bazılarımız işte böyle' diye.
üstelik, madem bu insanlar öylesine birleşti, hayallerinde seni kurdu, sana çamur attı, neden kaile alıp cevap veriyorsun ki?
sevin, sevilin, sevişin arkadaşlar.
mutlu olun. insanlara insani değeri verin. yoksa karma sizi buluyor.
www.pinterest.com
vay arkadaş. sadece kedilerle ilgilenip coco'nun duyurularına takılmıyormuşsun demek ki bunca insan 'atarlı' biri olarak hatırlamış seni.
ben geçen eski duyurularımdan birine bakmak istedim, bir tarifle ilgiliydi, orada bile basit bir menemenden (idi sanıyorum) atarlandığını görüp, kendi kendime gülmüştüm. 'bazılarımız işte böyle' diye.
üstelik, madem bu insanlar öylesine birleşti, hayallerinde seni kurdu, sana çamur attı, neden kaile alıp cevap veriyorsun ki?
sevin, sevilin, sevişin arkadaşlar.
mutlu olun. insanlara insani değeri verin. yoksa karma sizi buluyor.
www.pinterest.com
0
gülüyorum ya. iki gün önce şunu bunu yazmışım. mutlaka yazmışımdır. mükemmel insanların cinselliği beni çok ilgilendiriyor. işimi gücümü bırakıp da duyurulara yazıyorum. o kadar önemli bir şey ki bu uykularım kaçıyor.
yav he he. öyle yaptım. karma geldi beni buldu.
artık bunlar ne anlama geliyorsa. umurumda da değil. millet paragraf paragraf küfrediyor. bir şey olmuyor. ben kuralları hatırlatmışım da atarlanmışım.
evet kuralları hatırlattım, ispiyon da yaptım. atarlandım da.
karma geldi beni buldu. (yav ne demek bu şimdi?)
şu an ağlıyorum. karma beni ağlatıyor. arkadaşım ne diyorsunuz siz? söylediğinizi kulağınız duyuyor mu?
yav he he. öyle yaptım. karma geldi beni buldu.
artık bunlar ne anlama geliyorsa. umurumda da değil. millet paragraf paragraf küfrediyor. bir şey olmuyor. ben kuralları hatırlatmışım da atarlanmışım.
evet kuralları hatırlattım, ispiyon da yaptım. atarlandım da.
karma geldi beni buldu. (yav ne demek bu şimdi?)
şu an ağlıyorum. karma beni ağlatıyor. arkadaşım ne diyorsunuz siz? söylediğinizi kulağınız duyuyor mu?
0
zamanını hatırlamadığım bir tarihte mea maxima culpa'yı engellemiştim ben de verdiği ters bir cevaptan ötürü.
0
@rakıcandır o olaydan sonra kendime gelemedim. hala ağlıyorum ve sana ulaşmaya çalışıyorum biliyor musun?
:'(
:'(
0
çok komiksiniz arkadaşlar. milletin en saçma duyuruları açıp, en saçma cevapları verdiği, küfredip küfredip fıttır fıttır gezdiği, bilmem kaç nikle her türlü fırıldağı çevirdiği ortamda ben kuralları hatırlatmışım, Ahmet Mehmet trolldür demişim, ona buna çıkışmışım.
:) ya nasıl çıkacam ben insan içine. :)
niye yazıyorsun diyenlere cevap verdim aslında. çok canım sıkılıyor ve başım ağrıyor.
:) ya nasıl çıkacam ben insan içine. :)
niye yazıyorsun diyenlere cevap verdim aslında. çok canım sıkılıyor ve başım ağrıyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
Her ay ya da kazandıkça bağış yapmak istiyorum bir yerlere. Akpli ve dinci birileri olmayacak kesinlikle. Tavsiyelerini bekliyorum teşekkürler.
Her ay ya da kazandıkça bağış yapmak istiyorum bir yerlere. Akpli ve dinci birileri olmayacak kesinlikle. Tavsiyelerini bekliyorum teşekkürler.
0
matematik koyu + 1
Olmadi bildigin bir kiz çocugunun okumasina yardim et. Biarz arastirinca bulunuyor öyle biri.
Olmadi bildigin bir kiz çocugunun okumasina yardim et. Biarz arastirinca bulunuyor öyle biri.
0
cok cok mantikli, tebrik ederim sizi.
benim de aklima yatti. ben de baslayacagim arastirmalara.
benim de aklima yatti. ben de baslayacagim arastirmalara.
0
bahsedilen yerlere herkes bağış yapıyor. daha az bilinen bir yer seçin bence.
misal sokak çocukları için çalışan bir dernek vardı.
misal sokak çocukları için çalışan bir dernek vardı.
0
Yukarıdakiler çok güzel gözüküyor. Gerçi Türk Eğitim vakfı, eğitim gönüllüleri ve eğitim derneğini karıştırabiliyor insanlar dikkat etmek, belki biraz da araştırmak lazım.
Kararınız için şimdiden tebrikler.
Kararınız için şimdiden tebrikler.
0
bir kuruma değil, elden insanlara ver. sırf benim mahallemde 30 40 aile var açlık sınırında, tesadüfen yaşayan. o kadar zor değil bulmak.
0
@mea maxima culpa gibi düşünüyorum ben de aslında. yan, bu derneklere yapacağım bağış okyanusta bir damla gibi kalacak sanki. daha böyle kıyıda köşede kalmış, direkt olarak ihtiyacı olana ulaşabilecek bir şeyler olsa daha güzel olur.
0
rygard +1
lösev dahil vakıflara güvenmiyorum. bağışlar amaç dışı kullanılıyor. (bkz: 2009 vekaleten kurban kesimi yolsuzluğu)
sen bakma buradaki romantiklere. hemen başlarlar lösev,çydv demeye.
git gerçekten ihtiyaç sahibi bir öğrenci bul. doğrudan yardımını yap. bulamıyorsan msj at yardımcı olayım.
lösev dahil vakıflara güvenmiyorum. bağışlar amaç dışı kullanılıyor. (bkz: 2009 vekaleten kurban kesimi yolsuzluğu)
sen bakma buradaki romantiklere. hemen başlarlar lösev,çydv demeye.
git gerçekten ihtiyaç sahibi bir öğrenci bul. doğrudan yardımını yap. bulamıyorsan msj at yardımcı olayım.
0
elden vermek varken lösev, tema, tev falan biraz güvensiz olur.
şahsen nereye gittiği konusunda ciddi şüpheliyim ben bu vakıf ve derneklerden. çevrenizde ihtiyaç sahibi illaki vardır. gerçi bulacağınız ihtiyaç sahiplerinin çoğu dinci veya akpli olacaktır. bu da aslında ülke goygoyculuğunun vücut bulmuş hali. ülkede bi tane çulsuz solcu görmedim amk.
şahsen nereye gittiği konusunda ciddi şüpheliyim ben bu vakıf ve derneklerden. çevrenizde ihtiyaç sahibi illaki vardır. gerçi bulacağınız ihtiyaç sahiplerinin çoğu dinci veya akpli olacaktır. bu da aslında ülke goygoyculuğunun vücut bulmuş hali. ülkede bi tane çulsuz solcu görmedim amk.
0
21. yüzyılda ne vakıf, ne dernek ne de bir başkası.
kendi hayrınızı kendi elinizle yapın.
kendi hayrınızı kendi elinizle yapın.
0
lösev ile ilgili iki entry. vakti olan varsa okusun.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
çevrene bak. okul ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlar var. kış günü ayağında bot, sırtında mont olmayan çocuklar var. tut birinin elinden.
ideolojisine göre ayırmak manasız. annesi babası yobaz diye çocuğun ne suçu var? hem madem takıntılısın git solcu aile bul. yeter ki insan olsun.
verdiğin para doğrudan işe yarasın.
eksisozluk.com
eksisozluk.com
çevrene bak. okul ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlar var. kış günü ayağında bot, sırtında mont olmayan çocuklar var. tut birinin elinden.
ideolojisine göre ayırmak manasız. annesi babası yobaz diye çocuğun ne suçu var? hem madem takıntılısın git solcu aile bul. yeter ki insan olsun.
verdiğin para doğrudan işe yarasın.
0
Böyle bir güvensizlik hakimse kurumlardan ziyade arkadaşların da dediği gibi ailenin, yakınlarının veya senin bizzat tanık olduğun şartlarını gördüğün yardıma muhtaç olan bir öğrenciye her ay belli bir miktarda para vererek, veya ihtiyaçlarını temin ederek destek olabilirsin.
0
Cydd'yi biliyorum, soyle yapma sansin var. Ben bagisimin sadece ogrencilere verilerek kullanmasini istiyorum diyorsun. Normalde sen bi vakfa bagis yapinca dogal olarak paranin harcanmasini onlara emanet edersin, buna vakif giderleri de dahildir.
Tabi arkadaslarin dedigi gibi birinci elden tanidiga yardim daha makul,daha sevaptir ama onu da bulmasi zor.
Tabi arkadaslarin dedigi gibi birinci elden tanidiga yardim daha makul,daha sevaptir ama onu da bulmasi zor.
0
@prisoner
"Ben bagisimin sadece ogrencilere verilerek kullanmasini istiyorum " demenin pratikte bir faydası yok. şöyle ki, ikimizde 1000 tl yardım yapalım. sen "sadece öğrencilere harcayın" de. bu durumda vakfın diğer giderlerini benim 1000 tl bağışımla karşılarlar. yani vakıf gene aynı harcamaları yapıyor.
"Ben bagisimin sadece ogrencilere verilerek kullanmasini istiyorum " demenin pratikte bir faydası yok. şöyle ki, ikimizde 1000 tl yardım yapalım. sen "sadece öğrencilere harcayın" de. bu durumda vakfın diğer giderlerini benim 1000 tl bağışımla karşılarlar. yani vakıf gene aynı harcamaları yapıyor.
0
benden sonra mutluluk
akıllı telefon almayı düşünüyorum. samsung galaxy note 2 ya da note 3 neo'da karar kıldım gibi. benim için önemli kriter ekitap okuyabilme. bahsi geçen telefonlarda okuyabilir miyim sorunsuz? fikri olanlar aydınlatabilirse sevinirim.
akıllı telefon almayı düşünüyorum. samsung galaxy note 2 ya da note 3 neo'da karar kıldım gibi. benim için önemli kriter ekitap okuyabilme. bahsi geçen telefonlarda okuyabilir miyim sorunsuz? fikri olanlar aydınlatabilirse sevinirim.
0
bu kitap okuyucu, e reader olaylarını hiç bilmiyorum. ancak tek bildiğim bunlar insan gözünü yormuyormuş.
çok kitap okuyacaksanız e-reader alın. telefonlar gözü yoruyor diye biliyorum.
çok kitap okuyacaksanız e-reader alın. telefonlar gözü yoruyor diye biliyorum.
0
telefon ekranı küçük kalacaktır bi tablet yada reeder gibi bir şey almanız şart. samsung ise o amoled ekranı gözleri çok yoracaktır.
0
Telefon ya da tablet hangisini alırsanız alın gözlerinizi yoracaktır bir süre sonra. Tablet ekran boyutu sayesinde biraz daha avantajlı olsa da o da göz yorar, ekranının AMOLED, IPS vb. olması arasında bir fark yok.
Eğer kitap okumak çok çok önemli ise e-mürekkep ekranlı bir kitap okuyucu alın (Kindle, Calibro, Nook, vb.) ve rahatlıkla, normal kağıda bakıyormuş gibi kitap okuyun.
Tabletlerde okunabilecek tek şey çizgi romanlar ve bazı PDF'ler. Dediğim gibi, e-mürekkep ekranlı cihazlar dışındaki her türlü cihazdan bir şeyler okumak gözlerinizi yoracaktır. Yoksa düşündüğünüz ve diğer her telefonda e-kitap okuyabilmeniz için gerekli uygulamalar mevcut.
Akıllı telefon, tablet ve e-kitap okuyucu sahibi biri olarak yazdım bunu. Son birkaç yıl içinde aldığım en güzel şeyin Kindle olduğunu düşünüyorum, öyle söyleyeyim.
Eğer kitap okumak çok çok önemli ise e-mürekkep ekranlı bir kitap okuyucu alın (Kindle, Calibro, Nook, vb.) ve rahatlıkla, normal kağıda bakıyormuş gibi kitap okuyun.
Tabletlerde okunabilecek tek şey çizgi romanlar ve bazı PDF'ler. Dediğim gibi, e-mürekkep ekranlı cihazlar dışındaki her türlü cihazdan bir şeyler okumak gözlerinizi yoracaktır. Yoksa düşündüğünüz ve diğer her telefonda e-kitap okuyabilmeniz için gerekli uygulamalar mevcut.
Akıllı telefon, tablet ve e-kitap okuyucu sahibi biri olarak yazdım bunu. Son birkaç yıl içinde aldığım en güzel şeyin Kindle olduğunu düşünüyorum, öyle söyleyeyim.
0
en basit e-reader'ın vereceği performansın yanına bile yaklaşmayacak alabileceğin en pahalı telefon. Ancak mutlaka ve mutlaka telefondan okuyacağım diyorsan yotaphone 2 alabilirsin.
0
okursun e-kitap rahatlıkla. tek sıkıntı şarj bence. ben galaxy note'ta okuyorum arada ama telefonun şarjı çok az gittiği için pek okumuyorum artık. ekran küçük gelmiyor kitap okurken. zaten note serisi 5.5 inç civarında ekrana sahipken kindle da 6 inç.
uygulama olarak da moon+ reader kullanabilirsin. ya da play books.
uygulama olarak da moon+ reader kullanabilirsin. ya da play books.
0
dilligaf
normalde gidip kitapçılarda kitap karıştırmayı sevsemde almam gereken 3-4 tane kitap var ve internet sipariş vericem ama hangi site daha ucuz ve güvenilir? siz hangi siteyi kullanıyorsunuz?
normalde gidip kitapçılarda kitap karıştırmayı sevsemde almam gereken 3-4 tane kitap var ve internet sipariş vericem ama hangi site daha ucuz ve güvenilir? siz hangi siteyi kullanıyorsunuz?
0
d&r internet sitesinde çoğu kitapta %20-25 arası indirim oluyor. çok sık kitap siparişi verdiğim için genellikle kıyaslama yapıyorum idefix ya da kitapyurdu ile ve çoğu zaman d&r en ucuz fiyatı veriyor. ayrıca 50 tl üzerine kargo bedava oluyor ve bu bazen 25tl üzeri de olabiliyor. son 3 yıldır siparişlerimin neredeyse tamamını d&r'dan yaptım. kitaplar da gayet hızlı ulaşıyor ayrıca.
0
her ay düzenli alışveriş yapıyorum ve genelde idefixten alıyorum. bazen de d&r dan
d&r ile genelde fiyatları aynı. ancak ara ara indirim yapıyorlar. alırken karşılaştırmak lazım.
sonbaharda d&r'ın 5 liralık kitap kampanyasından çok sağlam kitaplar aldım. iyi inceleyin derim.
d&r ile genelde fiyatları aynı. ancak ara ara indirim yapıyorlar. alırken karşılaştırmak lazım.
sonbaharda d&r'ın 5 liralık kitap kampanyasından çok sağlam kitaplar aldım. iyi inceleyin derim.
0
ilknokta.com eskiden fantastik-bilim kurgu kitaplarda çılgın indirim ve kampanya yapıyordu.
0
sheeper
hadi troll demeyelim de yazdıkları uydurma sanırım değil mi? herkes bu gerçeği bilmesine rağmen mi ciddiyetle cevap veriyo sorularına. sözlükteki sayfasında bunu zaten belirtmişler ama bakmadan önce bi dizi sitesinde şöyle bir yorum gördüm ve şimşekler çaktı:) http://i.imgur.com/dPd0WiA.jpg not: hay
hadi troll demeyelim de yazdıkları uydurma sanırım değil mi? herkes bu gerçeği bilmesine rağmen mi ciddiyetle cevap veriyo sorularına. sözlükteki sayfasında bunu zaten belirtmişler ama bakmadan önce bi dizi sitesinde şöyle bir yorum gördüm ve şimşekler çaktı:) i.imgur.com
not: hayal gücünü takdir ediyorum.
not: hayal gücünü takdir ediyorum.
0
yav o bazen troll bazen değil kafasına göre takılıyor.
0
Ben de bir ara merak edip bakmıştım, sözlükte epey eski bir yazar imiş, badi listemdeki arkadaşlar da epey seviyor kendisini, onlara itimatım var. Ama sanırım bir ara "yeter ulan" dedi ve trolle bağladı.
Ben öyle şeylere gelemiyorum şahsen, duyuruda nickini görünce "serin hikaye" deyip geçiyorum.
Ben öyle şeylere gelemiyorum şahsen, duyuruda nickini görünce "serin hikaye" deyip geçiyorum.
0
hangi diziymiş bu?
coco da geçen müge anlı seyretmekten okulu uzattığını filan söylüyordu. yersen yani.
sözlükte epey eski bir yazar. uzun senelerce çok sıradan ve çok sıkıcı şeyler yazmış. burada yazdıklarıyla ve stiliyle alakası yok.
düzenli bir şekilde sıkıcı şeyler yazarken sonra 3 sene önce filan aniden yazmayı bırakmış. tam o sırada "tesadüfen" duyuruda hikayeler anlatmaya, fantastik bir kişilik olarak kendisini sunmaya başladı.
kişisel notum: duyurularında eskiden eğleniyordum yazıyordum ama artık kabak tadı verdi. bir de kaç yaşında insanların bu kadar insanı aptal yerine koyup, hikayeler uydurup, sonra dakka başı kontrol edip cevap verecek kadar boş olmaları iyice içler acısı geliyor bana. bu nasıl bir eğlence anlayışı? nasıl bir eziklik :(
sana ne biz eğleniyoruz, trollse millet onu bilerek cevaplıyor zaten, herkesin keyfini kaçırma diyorlar. işte ben böyle keyife, böyle gençliğe güzel şeyler söylemiyorum içimden.
coco da geçen müge anlı seyretmekten okulu uzattığını filan söylüyordu. yersen yani.
sözlükte epey eski bir yazar. uzun senelerce çok sıradan ve çok sıkıcı şeyler yazmış. burada yazdıklarıyla ve stiliyle alakası yok.
düzenli bir şekilde sıkıcı şeyler yazarken sonra 3 sene önce filan aniden yazmayı bırakmış. tam o sırada "tesadüfen" duyuruda hikayeler anlatmaya, fantastik bir kişilik olarak kendisini sunmaya başladı.
kişisel notum: duyurularında eskiden eğleniyordum yazıyordum ama artık kabak tadı verdi. bir de kaç yaşında insanların bu kadar insanı aptal yerine koyup, hikayeler uydurup, sonra dakka başı kontrol edip cevap verecek kadar boş olmaları iyice içler acısı geliyor bana. bu nasıl bir eğlence anlayışı? nasıl bir eziklik :(
sana ne biz eğleniyoruz, trollse millet onu bilerek cevaplıyor zaten, herkesin keyfini kaçırma diyorlar. işte ben böyle keyife, böyle gençliğe güzel şeyler söylemiyorum içimden.
0
bence de troll değil ama yazmayı seviyor, ilginç hikayeler anlatıyor, duyuruda güzel bir renk bence.
0
@elitist coconun sözlükteki yazdıklarına bakın. gerçek anlamda sıradan ve sıkıcı şeyler. burada yazdıklarıyla hiç alakası yok. birden sözlükte yazmayı bırakıp burada yazmaya başlıyor.
bilinçli yani.
ha bir kısım kendi hayatından, bir kısım arkadaşlarından esinlenip hikayeler uyduruyordur o başka.
coco selam, yeme bizi bu kadar.
bilinçli yani.
ha bir kısım kendi hayatından, bir kısım arkadaşlarından esinlenip hikayeler uyduruyordur o başka.
coco selam, yeme bizi bu kadar.
0
@sheeper serin hikayeymiş :) Antepli bir esnaf breaking bad seyredip iflas ediyor.
0
3 sorunun da cevabı sırasıyla. Evet. Evet. Evet.
Troll denilince akla sadece provokatör ya da sürekli birilerine küfür eden insanlar geldiği için yakıştırılamıyor sanırım.
Troll denilince akla sadece provokatör ya da sürekli birilerine küfür eden insanlar geldiği için yakıştırılamıyor sanırım.
0
duyurudaki öykülerini beğendiğimi sözlükte de yazmıştım. sanırım sözlükte ilk yazan da benim:)
0
Troll olduğunun bence zaten herkes farkında da, hep ilişki sorusu sorduğu için millet tecrübeli imajı çizmek için duyurularının altına destan döşüyordu. Böyle bir dolu kolpa hesap var zaten sitede.
0
nucleon
Merhaba.Kedi sahiplenmeyi düşünüyorum lakin bu konuda oldukça bilgisizim. Bu konuda bana verebileceğiniz genel tavsiyeler var ise buyurun.Bir de bu konuda okuyup bilgilenebilecegim forum vs kaynak var ise onları da öğrenmek isterim...
Merhaba.
Kedi sahiplenmeyi düşünüyorum lakin bu konuda oldukça bilgisizim. Bu konuda bana verebileceğiniz genel tavsiyeler var ise buyurun.
Bir de bu konuda okuyup bilgilenebilecegim forum vs kaynak var ise onları da öğrenmek isterim...
Kedi sahiplenmeyi düşünüyorum lakin bu konuda oldukça bilgisizim. Bu konuda bana verebileceğiniz genel tavsiyeler var ise buyurun.
Bir de bu konuda okuyup bilgilenebilecegim forum vs kaynak var ise onları da öğrenmek isterim...
0
iyi düşünmüşsünüz. araştırın, okuyun, kedisi olan arkadaşlarınızın evinde vakit geçirin.
insanlar bilinçsizce evcil hayvan alıyor. sonra bu böyle miymiş diyor, yok alerjim var yok şu yok bu sokağa atıyorlar zavallıları.
öncelikle yavru kedi deli gibi hareketli ve yaramaz olur. özellikle hiç kedi bakmamış insanlar almasın bence. yetişkin, huyu suyu belli, oturmuş kedi alsın.
daha yarım saat önce yavru kedimi (ki 8 aylık artık danaya yaklaştı) balkona cezaya koydum. büyükler yatıyor uyuyor, bunun canı sıkılıyor, habire bir şeyleri dürtüklüyor, karıştırıyor.
1,5 sene filan çok hareketli oluyorlar. bunu bilerek alın mesela. ya da büyük kedi alın.
insanlar bilinçsizce evcil hayvan alıyor. sonra bu böyle miymiş diyor, yok alerjim var yok şu yok bu sokağa atıyorlar zavallıları.
öncelikle yavru kedi deli gibi hareketli ve yaramaz olur. özellikle hiç kedi bakmamış insanlar almasın bence. yetişkin, huyu suyu belli, oturmuş kedi alsın.
daha yarım saat önce yavru kedimi (ki 8 aylık artık danaya yaklaştı) balkona cezaya koydum. büyükler yatıyor uyuyor, bunun canı sıkılıyor, habire bir şeyleri dürtüklüyor, karıştırıyor.
1,5 sene filan çok hareketli oluyorlar. bunu bilerek alın mesela. ya da büyük kedi alın.
0
kalbatros
Kanserdi. En sonunda can verdi. Mutsuzum. Hazırlıksızmışım. Kahretsimn, bi yer yok. Delireceğim. Nereye gömebilirim? Avrupa yakasındayım. Evime, bana en yakın nereye gömebilirim? Kimsenin karışmayacağı, sorun çıkarmayacağı?
Kanserdi. En sonunda can verdi. Mutsuzum. Hazırlıksızmışım. Kahretsimn, bi yer yok. Delireceğim. Nereye gömebilirim? Avrupa yakasındayım. Evime, bana en yakın nereye gömebilirim? Kimsenin karışmayacağı, sorun çıkarmayacağı?
0
bahçeniz varsa bahçe en güzeli yoksa şu saatlerde yakınlardaki bir parka gömebilirsiniz.
0
Öncelikle başınız sağolsun... Bu saatte park fikri güzel ama polis vs sorun çıkarabilir. Evinizin bahçesine ya da bir yakınınızın evinin bahçesine gömebilirsiniz
0
Araban varsa arkasına at bir kürek yol kenarına ya da çevrenizde eğer toprak parçası kaldıysa oraya en olmadı belgrad ormanına gömebilirsin.
0
Öyle saçma imkansızlıklar içindeyim ki, anlatamam. Yarın çıkabilirim ancak. içim uzağa gömmeye el vermiyor. Geçse şu his.
0
uzgunum. zamanla azalabilecek bir aci. ne soylenecek ne de duyulacak bir seyle azaliyor. kafanizi mesgul edecek ortamlarda bulunmanin belki faydasi dokunabilir. yer konusunda, yakinsaniz, yildiz parki'ni onerebilirim. biz oraya gommustuk. tanidiklardan da oldu sonralari oraya gomen. bir de toprak atmadan once kirec dokun demislerdi bize. oyle yapmistik. diger hayvanlar filan eselemesin diye galiba.
0
başınız sağ olsun. Tuzla'da bir hayvan mezarlığı var diye biliyorum.
(bkz: tuzla aydınlı hayvan mezarlığı )
(bkz: tuzla aydınlı hayvan mezarlığı )
0
maçka parkı'na gömdük. umarım hiçbir kötü şey olmaz. orda huzurla uyur kedim. çok üzgünüm. teşekkür ederim.
0
error522
yoğun olduğumdan sebep komşu yiyecek bişeyler getiriyor arada. ama ben de bişeyler götüreyim istiyorum teşekkür babında. ne götüreyim ?
yoğun olduğumdan sebep komşu yiyecek bişeyler getiriyor arada. ama ben de bişeyler götüreyim istiyorum teşekkür babında. ne götüreyim ?
0
yapabiliyorsan yemek yap gotur. yok yapamiyorsan misafirlige gider gibi pasta, cikolata vs.
0
marketten zeytinyağlı yaprak sarma alın annem/teyzem/annanem yapmış diyin verin
0
Marketten sarma alıp ev yapımı gibi vermeyin. Tadlari farklı, anlaşılıyor hemen.
Onun yerine ben kuruyemiş veriyorum. (Kaliteli, markalı bir yerden alıyorum) dut kurusu, antep fıstığı, kavrulmamis badem, fındık,kaju gibi daha alışkın olmadıkları şeyleri karistiriyorum.
Kabuklu ceviz alıp veriyorum.
Yöresel peynir, tarhana, salça v.b denk gelirse çokça alıp eve koyuyor ondan veriyorum.
Ya da yolculuklardan lokum, pestil v.b aliyorum. Güzel hediyelik oluyor. Öyle kiloyla değil 250 gramlık minik paketler bile yetiyor.
Bir de reçel bulursam alıyorum. Mesela antalya otogarinda yöresel markasının satıldığı bir dükkân var. (Yenigün, markette de satiyor ama az cesit) Ceviz recelinden hurma receline kadar bir suru değişik reçelleri var. Onlardan alıyorum bir kaç kavanoz, lazim oldukça hediye ediyorum. Bana da çok yemek gelir, boyle karşılığını veririm. Evden kuruyemiş reçel v.b eksik etmem hic. Kendi yemem, hep hediye gider.
Onun yerine ben kuruyemiş veriyorum. (Kaliteli, markalı bir yerden alıyorum) dut kurusu, antep fıstığı, kavrulmamis badem, fındık,kaju gibi daha alışkın olmadıkları şeyleri karistiriyorum.
Kabuklu ceviz alıp veriyorum.
Yöresel peynir, tarhana, salça v.b denk gelirse çokça alıp eve koyuyor ondan veriyorum.
Ya da yolculuklardan lokum, pestil v.b aliyorum. Güzel hediyelik oluyor. Öyle kiloyla değil 250 gramlık minik paketler bile yetiyor.
Bir de reçel bulursam alıyorum. Mesela antalya otogarinda yöresel markasının satıldığı bir dükkân var. (Yenigün, markette de satiyor ama az cesit) Ceviz recelinden hurma receline kadar bir suru değişik reçelleri var. Onlardan alıyorum bir kaç kavanoz, lazim oldukça hediye ediyorum. Bana da çok yemek gelir, boyle karşılığını veririm. Evden kuruyemiş reçel v.b eksik etmem hic. Kendi yemem, hep hediye gider.
0
kosun lan mevzu var
bugün ortada hiçbir sebep yokken spor yaptım. evet sebepsizce 6 km yürüdüm.iyi mi lan?hiç spor yapmayan biri için?spor yapanlar normalde kaç km yürüyor veya koşuyorsunuz?
bugün ortada hiçbir sebep yokken spor yaptım.
evet sebepsizce 6 km yürüdüm.
iyi mi lan?
hiç spor yapmayan biri için?
spor yapanlar normalde kaç km yürüyor veya koşuyorsunuz?
evet sebepsizce 6 km yürüdüm.
iyi mi lan?
hiç spor yapmayan biri için?
spor yapanlar normalde kaç km yürüyor veya koşuyorsunuz?
0
güzel ama düzenli olması çok daha faydalı olur. sağlıklı beslenme gibi mevzulara girip bi de düzenli olarak bi branşla uğraşırsanız on numara olur. ben koşu bandında 2 kilometre yürüyorum. ama tavsiyem germe hareketlerini de yapmanız. ben şurdakileri haftada 3 gün yapıyorum: www.acrorun.com
0
ortada hiçbir sebep yokken spor yaptım :))
spor yapmayanlar ilk başladıklarında abartmamalı.
spor yapmayanlar ilk başladıklarında abartmamalı.
0
ben de çok spor yapabilen biri değilim. 6 km normal mi, fazla mı bilemiyorum açıkcası ama sanki fazla gibi geldi bana. yani çok yürümüşsün. düzenli spor yapan arkadaşlar daha doğru bilgi verir.
0
çok güzel bir şey yapmışsın.
ancak bu akşam ve yarın ortada hiç bir şey yokken her tarafın ağrıyacak. hazırlıklı ol. c vitaminli aspirin, duş ve dinlenme iyi gelir bu durumlarda.
ancak bu akşam ve yarın ortada hiç bir şey yokken her tarafın ağrıyacak. hazırlıklı ol. c vitaminli aspirin, duş ve dinlenme iyi gelir bu durumlarda.
0
6 km normal-orta gibi. duzenli spor yapan biri değilim hatta hiç diyebiliriz. 6 km çok rahat yürünüyor sonrasına da ağrı bırakacak bir mesafe değil bence.
0
6 km iyi fena değil de, yalnız şöyle bi durum var; devamlı yürümezsen sen durduk yere bacak ağrısı çekmekle kalıcaksın.
ben spor falan yapmıyorum da, yürüme huyum var, iş çıkışları falan spor olsun diye değil de yürümeyi sevdiğimden yürüyerek gelirim falan, ya da öyle yürümeyi severim yani.
tempolu, planlı programlı yürümediğimden bana kendimi rahatlamak dışında pek faydası olmuyor.
ben spor falan yapmıyorum da, yürüme huyum var, iş çıkışları falan spor olsun diye değil de yürümeyi sevdiğimden yürüyerek gelirim falan, ya da öyle yürümeyi severim yani.
tempolu, planlı programlı yürümediğimden bana kendimi rahatlamak dışında pek faydası olmuyor.
0
6 km yaklaşık 40 dklık bir yürüyüş işte hergün yapmanız gereken normal bir yürüyüş bu zaten.
0
ben ne bileyim la? ben senin kuklacın mıyım la? nereye yürüyeceğine de sen karar ver la.
0
semender
dostlar geldim çok teşekkür ediyorum mesajlarınız için. kız arkadaşımı alıp eve geldik. kediyi nasıl yıkayacağız? evdeki şampuanlar, biomen ve pantensabunlar dove, komilibi de vucut şampuanı var.nasıl yıkamalıyız?
dostlar geldim çok teşekkür ediyorum mesajlarınız için. kız arkadaşımı alıp eve geldik. kediyi nasıl yıkayacağız?
evdeki şampuanlar, biomen ve panten
sabunlar dove, komili
bi de vucut şampuanı var.
nasıl yıkamalıyız?
evdeki şampuanlar, biomen ve panten
sabunlar dove, komili
bi de vucut şampuanı var.
nasıl yıkamalıyız?
0
kedi yıkanır yıkanmasına da onlarla değil. evcil hayvan şampuanları var özel lütfen onları deneyin. onlar yoksa bırakın kendini temizlesin bugünlük lütfen kimyasal sürmeyin
0
kediler yıkanmaz, hele hele kimyasallı şeylerle hiç yıkanmaz o kendisini yalayacak sen deterjan yalamak ister misin?
çok istiyorsan ıslak bir bezle sil deterjansız olanından sonra o kendini yalayacak zaten.
çok istiyorsan ıslak bir bezle sil deterjansız olanından sonra o kendini yalayacak zaten.
0
Kedinin tükürüğü sterildir ve zamanla kendini yalaya yalaya temizler. İç ve dış parazit aşıları yapıldıysa, hijyen açısından başka bir şey yapmanıza gerek yok şu an için. Belki hafif nemli bir bezle silebilirsiniz tüylerini, patilerini falan. Bir de gözlerinde çapak, iltihap gibi şeyler varsa ılık çaya batırılmış pamukla temizleyebilirsiniz.
0
yıkamanızı gerektiren bir aşırı durum yoksa, yıkamayın, sağlıklı beslenip güvenli bir yerde olunca kendisini mis gibi yapar zaten o. aşırı durumla kastım ishal olup boka bulanması, çamur birikintisine düşmesi ya da domates çorbası tenceresini devirip turuncu domatesli kedi olması falan.
0
dostlar yıkanmaz diyorsunuz da kedi sokağa atılmış ve yarı yıl kadar sokakta yaşamaya çalışıp becerememiş bir kedi. çok üzülüyor vucuduna yapışmış kirleri gösteriyor.
0
kedi kendi kendini yalayarak temizleyen bir hayvan. köpek gibi değil. kendini temizler ve kokmaz. o yüzden de yıkanması gerekmez.
bir de suyu seven kedi de çok azdır. ayrıca bu mevsimde kedi hastalanabilir yıkanırsa.
ille de yıkayacaksanız da kedi şampuanı almanız lazım. bebek şampuanı ile yıkayanlar var, ama kedi şampuanı kullanmayıp doğru mu yapıyorlar bilmiyorum.
bir de suyu seven kedi de çok azdır. ayrıca bu mevsimde kedi hastalanabilir yıkanırsa.
ille de yıkayacaksanız da kedi şampuanı almanız lazım. bebek şampuanı ile yıkayanlar var, ama kedi şampuanı kullanmayıp doğru mu yapıyorlar bilmiyorum.
0
Islak kedi mendili+ kedinin kendini yalamasi + fircayla tuylerini taramak.
bunlardan sonra mis gibi olur.
bunlardan sonra mis gibi olur.
0
evet, arkadaşlar yazmış. kedileri yıkamak derilerinin üstündeki yağ tabakasına zarar veriyor. tükürüklerindeki maddelerle yalanarak çok temiz oluyorlar zaten.
bir tek tüyleri çok uzun ve dilleri küçük olan İran kedilerinin kendilerini yalayarak temizleyemedikleri için yıkanmaları gerekiyor.
eve aldığınız kedi 1-2 gün içinde eve alışacak ve saatlerce yalanacak. o kadar çok yalanacak ki siz şaşıracak ve bıkacaksınız. ayrıca tuvaletten sonra popolarını da yalayarak temizlerler genelde.
bir tek tüyleri çok uzun ve dilleri küçük olan İran kedilerinin kendilerini yalayarak temizleyemedikleri için yıkanmaları gerekiyor.
eve aldığınız kedi 1-2 gün içinde eve alışacak ve saatlerce yalanacak. o kadar çok yalanacak ki siz şaşıracak ve bıkacaksınız. ayrıca tuvaletten sonra popolarını da yalayarak temizlerler genelde.
0
tüylerinde topaklanma keçeleşme çamurla rastalaşma varsa, bir adet nemli bez bir de kedi tarağı(yoksa 1 milyoncudan ince dişli erkek tarağı arka cebe koymalık oluyor ya) alacaksınız. nemli bezle silip, o tarakla taraya taraya açacaksınız tüylerin yumaklanan kısımlarını. zaten yıkasanız bile çitilemekle falan da açılmaz o tüylerin dolaşıklığı rastalığı.
0
çok huylanıyorsanız tüylerdeki yağları dahi temizleyen kuru şampuanlar var.
böyle kokulu pudra gibi. fırçaya döküp fırçalıyorsunuz kediyi mis gibi oluyor.
böyle kokulu pudra gibi. fırçaya döküp fırçalıyorsunuz kediyi mis gibi oluyor.
0
Merhaba. Öncelikle çok iyi insanlar olduğunuz için teşekkür ederim.
Cevapları çok agresif buldum, nedenini de anlayamadım. Sanki kediyi çamaşır makinesine atalım demişsiniz.
Ben de yıkamayın diyeceğim. En kötü ihtimalle, olması gereken sürede yıkayamayacağınız ve kurutamayacağınız için hasta olabilir, çok üzülürsünüz, kendinizi suçlarsınız. Havalar soğuk.
Bunun dışında, kedinin kürküne kimyasal değmesi de doğru değil, mide asidi ne kadar yüksek olsa da o kimyasalları yalaması da hoş değil.
Kirli olmasından rahatsız olmasını çok iyi anladım, içim de yandı. Durumu kötüyse, yazıldığı gibi, hafif nemli bir bezle silerek, yapışmış şeyleri de ellerinizle nazikçe toplarayak yardımcı olabilirsiniz. Onun dışında, yine yazıldığı gibi, kendini yalayarak halledecektir ve pırıl pırıl olacaktır zaten.
Yok, illa suya batsın diyorsanız, veterinere götürün, profesyoneller yıkasın. Ama bu soğuk havalarda yine de riskli.
Cevapları çok agresif buldum, nedenini de anlayamadım. Sanki kediyi çamaşır makinesine atalım demişsiniz.
Ben de yıkamayın diyeceğim. En kötü ihtimalle, olması gereken sürede yıkayamayacağınız ve kurutamayacağınız için hasta olabilir, çok üzülürsünüz, kendinizi suçlarsınız. Havalar soğuk.
Bunun dışında, kedinin kürküne kimyasal değmesi de doğru değil, mide asidi ne kadar yüksek olsa da o kimyasalları yalaması da hoş değil.
Kirli olmasından rahatsız olmasını çok iyi anladım, içim de yandı. Durumu kötüyse, yazıldığı gibi, hafif nemli bir bezle silerek, yapışmış şeyleri de ellerinizle nazikçe toplarayak yardımcı olabilirsiniz. Onun dışında, yine yazıldığı gibi, kendini yalayarak halledecektir ve pırıl pırıl olacaktır zaten.
Yok, illa suya batsın diyorsanız, veterinere götürün, profesyoneller yıkasın. Ama bu soğuk havalarda yine de riskli.
0
olay @semender ile alakalı değil. kedilerle ilgili çok yanlış bilgi var.
geçen senelerde iş yerinin orada yaşaya küçük yavru sokak kedisini "iyilik olsun diye" kışın ortasında tuvalet hortumu ile soğuk su ve bulaşık deterjanı ile yıkayıp, çok iyi bir şey yaptım diye duyuruya yazan arkadaşlar okuduk burada. zavallı yavrucağın sokak kedisi olduğunu ve evine de almadığını ekleyerek olayın vahametini tekrar gözlerinizin önüne seriyorum.
o yüzden abartıyor olabiliriz evet.
geçen senelerde iş yerinin orada yaşaya küçük yavru sokak kedisini "iyilik olsun diye" kışın ortasında tuvalet hortumu ile soğuk su ve bulaşık deterjanı ile yıkayıp, çok iyi bir şey yaptım diye duyuruya yazan arkadaşlar okuduk burada. zavallı yavrucağın sokak kedisi olduğunu ve evine de almadığını ekleyerek olayın vahametini tekrar gözlerinizin önüne seriyorum.
o yüzden abartıyor olabiliriz evet.
0
kediyi 3 gün evde tutun, 4. gün üstünde badana varsa onu bile yalayarak yok eder.
0
yıkamayacaksınız. hele hele insan temizliğine yönelik kimyasalları değdirmeyin bile. küçük değilse bu banyo seansı elinizin parça pinçik olmasıyla sonuçlanır. küçükse ve illa yıkanacaksa özel kedi şampuanı ile çok iyi ısıtılmış bir banyoda banyo biter bitmez kurulamak ve (cumartesi için yazıyorum) pazartesi sabahına kadar evde kalmak şartıyla yıkanır. ama yıkamanıza da gerek yok. o kendini temizler.
0
bir yıkamayın da benden.
kedinin üzerinde yapışmış, sertleşmiş şeyler varsa size biraz güvendikten sonra basit bir plastik tarakla taramayı deneyin. hoşlanmazsa ısrar etmeyin. yavrular bayılıyor ama büyükler tepki gösterebiliyor. al bezi büyüklüğünde bir havluyu ıslatıp silebilirsiniz. çok rahatsızsanız sokaktan gelmiş olduğu için kuru şampuanlar var hayvanlar için ondan alın. pudra gibi uygulayıp kuru havluyla silin tertemiz olur. tabii sorasaında nemli bir havluyla üstte kalanları alın ki diliyle vücuduna almasın. ama bunlarla uğraşmak yerine sıcak bir yere minder koyun karnı doyunca keyifle kendini temizler zaten.
hayvan şampuanı konusunda ısrar eden arkadaşlar çok haklı. insan ve hayvanların deri ph'ları farklı. kediniz hassas bir kediyse kaşıntısı egzamaya bile dönüşebilir.
ekleme: insanın derisinin ph 5.5 civarı, kedilerinki 7 civarı. insan için üretilmiş bir şampuan kullanmayın. bir kereden bir şey olmayabilir ama cilt hassasiyeti olan bir kedi olabilir sizdeki. bir yıkama uğruna kediciğin kaşınma ve yaralarla uğraşmasını istemezsiniz sanıyorum.
kedinin üzerinde yapışmış, sertleşmiş şeyler varsa size biraz güvendikten sonra basit bir plastik tarakla taramayı deneyin. hoşlanmazsa ısrar etmeyin. yavrular bayılıyor ama büyükler tepki gösterebiliyor. al bezi büyüklüğünde bir havluyu ıslatıp silebilirsiniz. çok rahatsızsanız sokaktan gelmiş olduğu için kuru şampuanlar var hayvanlar için ondan alın. pudra gibi uygulayıp kuru havluyla silin tertemiz olur. tabii sorasaında nemli bir havluyla üstte kalanları alın ki diliyle vücuduna almasın. ama bunlarla uğraşmak yerine sıcak bir yere minder koyun karnı doyunca keyifle kendini temizler zaten.
hayvan şampuanı konusunda ısrar eden arkadaşlar çok haklı. insan ve hayvanların deri ph'ları farklı. kediniz hassas bir kediyse kaşıntısı egzamaya bile dönüşebilir.
ekleme: insanın derisinin ph 5.5 civarı, kedilerinki 7 civarı. insan için üretilmiş bir şampuan kullanmayın. bir kereden bir şey olmayabilir ama cilt hassasiyeti olan bir kedi olabilir sizdeki. bir yıkama uğruna kediciğin kaşınma ve yaralarla uğraşmasını istemezsiniz sanıyorum.
0
Bir defaya mahsus yıkayabilirsin bence. Biz de kedimizi sokakatan aldığımızda bebek şampuanıyla yıkadık. Daha sonrasında gerek kalmıyor zaten, o kendini temizliyor. Dalin ya da johnson&jonson iş görür.Yalnız kafası yıkanmaz. İyice havluyla da kurulayıp, saç kurutma makinasının düşük ısısında kurutup, kaloriferin yanına bırakın. Bakın :) (git: )www.youtube.com
0
lal u ask
Tüm vücudumun alerjik olmasının yanında bir de bu göz alerjisi türedi başıma, gözlerimde alerjiden dolayı sürekli bir kaşınma, sulanma ve akma mevcut. Haliyle göz makyajı yapamaz oldum, tedavi görüyorum ama bundan sonra da yine her türlü maskarayı gözüme süremem herhalde :( antialerjik yapıda maska
Tüm vücudumun alerjik olmasının yanında bir de bu göz alerjisi türedi başıma, gözlerimde alerjiden dolayı sürekli bir kaşınma, sulanma ve akma mevcut. Haliyle göz makyajı yapamaz oldum, tedavi görüyorum ama bundan sonra da yine her türlü maskarayı gözüme süremem herhalde :( antialerjik yapıda maskara, eyelinear önerebilir misiniz? Clinique ürünlerinde antialerjik yazıyor ama güvenilir mi sizce?
0
tezgahtarlara beyaz önlük giyindikleri için bilimsel gibi durabilirler ama Clinique çok iyi bir marka değil.
Clinique ya da başka bir marka ne alırsanız alın denemeden almayın. sonuçta kaliteli markalar pahalı, paranız boşa gitmesin.
Clinique, Tekin Acar, Sevil Parfümeri gibi yerlere giderek derdinizi anlatın ve oradaki görevliler gözünüzde denesinler. onların görevi bu.
Clinique ya da başka bir marka ne alırsanız alın denemeden almayın. sonuçta kaliteli markalar pahalı, paranız boşa gitmesin.
Clinique, Tekin Acar, Sevil Parfümeri gibi yerlere giderek derdinizi anlatın ve oradaki görevliler gözünüzde denesinler. onların görevi bu.
0
Lilakutu sitesine bakin. Doğal ve anti alerjik ürünleri çokça satıyorlar. Bir ara mudavimdim, simdi marka adi aklıma gelmiyor.çok aldım çok da memnun kaldım.açıklamaları okuyun aklınıza takilanlar için mail yazın, ilgileniyorlar. Sizi yonlendireceklerdir.
0
letheavendangered
özellikle son zamanlarda yaşadığım bazı sıkıntılarım oldu, zor zamanlar atlattım, ama atlattım yani, şu an kafamı kurcalayan pek bir şey kalmadı gibi. en azından düşünüp düşünüp ağladığım bir şey yok artık.ancak o sıkıntılı dönemimden bu yana hep böyle bi sersemlik hissi var, insanlarla konuşurken o
özellikle son zamanlarda yaşadığım bazı sıkıntılarım oldu, zor zamanlar atlattım, ama atlattım yani, şu an kafamı kurcalayan pek bir şey kalmadı gibi. en azından düşünüp düşünüp ağladığım bir şey yok artık.
ancak o sıkıntılı dönemimden bu yana hep böyle bi sersemlik hissi var, insanlarla konuşurken odaklanamama durumu var. mesela dün akşam çok sevdiğim bir arkadaşımla telefonda uzun uzun konuştuk, bana tek tek haftasonu planını anlattı, dün akşam için yapmayı planladığı şeyi de söyledi ama ben telefonu kapattıktan hemen sonra unuttum ne olduğunu. böyle ufak tefek şeyler birikip birikip bu kez bu tür sıkıntı yapmaya başladı bende.
uyku düzenim pek yok. geceleri barda çalıştığım için, çalışgtığım günlerde saat 2'den önce eve gelemiyorum. öyle olunca öğlene kadar uyuyorum. ama son 2 haftadır çalışmıyorum da. ona rağmen sürekli uyuyorum, ve bu sersemlik hissi sürekli var. bak hatta hala var, ne yazdığıma tam olarak odaklanamıyorum. ve öyle basit sersemlik de değil aslında. akşamdan kalma gibi, veya tam böyle çakırkeyf-sarhoşluk arası gibi bi mod.
neyse, nedir bu? nörolojik bir şey midir? hangi doktora gidip ne anlatmalı ki bununla ilgili? 2 gün sonra türkiyede olacağım hazır gitmişken kolay yoldan bunu aradan çıkarayım diyorum hangi bölüm ilgileniyorsa.
ancak o sıkıntılı dönemimden bu yana hep böyle bi sersemlik hissi var, insanlarla konuşurken odaklanamama durumu var. mesela dün akşam çok sevdiğim bir arkadaşımla telefonda uzun uzun konuştuk, bana tek tek haftasonu planını anlattı, dün akşam için yapmayı planladığı şeyi de söyledi ama ben telefonu kapattıktan hemen sonra unuttum ne olduğunu. böyle ufak tefek şeyler birikip birikip bu kez bu tür sıkıntı yapmaya başladı bende.
uyku düzenim pek yok. geceleri barda çalıştığım için, çalışgtığım günlerde saat 2'den önce eve gelemiyorum. öyle olunca öğlene kadar uyuyorum. ama son 2 haftadır çalışmıyorum da. ona rağmen sürekli uyuyorum, ve bu sersemlik hissi sürekli var. bak hatta hala var, ne yazdığıma tam olarak odaklanamıyorum. ve öyle basit sersemlik de değil aslında. akşamdan kalma gibi, veya tam böyle çakırkeyf-sarhoşluk arası gibi bi mod.
neyse, nedir bu? nörolojik bir şey midir? hangi doktora gidip ne anlatmalı ki bununla ilgili? 2 gün sonra türkiyede olacağım hazır gitmişken kolay yoldan bunu aradan çıkarayım diyorum hangi bölüm ilgileniyorsa.
0
öncelikle bir aile hekimine gidip derdinizi anlatıp basit bir kan testi yaptırın. b12 ya da D vitamini eksikliğiniz olabilir. pek düzenli ve sağlıklı besleniyor musunuz bilemedim.
bir de elinizden geldiğince spor yapmaya olmadı yürüyüşe çıkmaya çalışın. uyuşukluğun gitmesinde çok faydalı oluyor.
bir de elinizden geldiğince spor yapmaya olmadı yürüyüşe çıkmaya çalışın. uyuşukluğun gitmesinde çok faydalı oluyor.
0
beslenmem de düzenli değil sayılır. spor olarak da, her gün zorunlu yarım saatim bisiklet üzerinde geçiyor zaten. bu spordan sayılır mı bilemedim. ama d vitamini eksikliği olması büyük olasılık. öyle yapayım ben en iyisi.
0
nöroloji ya da psikiyatri uzmanına danışın, dikkat eksikliği ya da depresyon gibi sanki..
0
buff
Tek kriterim etsiz olması. Güzel kış sebzelerimizden hangisinin yemeğini yapayım, ne yapayım? Tarif de verirseniz harika olur.
Tek kriterim etsiz olması. Güzel kış sebzelerimizden hangisinin yemeğini yapayım, ne yapayım? Tarif de verirseniz harika olur.
0
brokoli
buharda pisir. uzerine sarimsakli yogurt ve kizdirilmis yag ve pul biber
buharda pisir. uzerine sarimsakli yogurt ve kizdirilmis yag ve pul biber
0
Lahanaya bayılırımmmm ama onla uğraşamam şimdi, sarma zor iş:) Brokoli de sadece haşlama olarak beni kesmez şöyle yemek gibi bişi olsun istiyorum.
0
bence boşver sebze yemeğini.. kıymalı erişteli yeşil mercimek yemeği yap. o da hafif bir yemek
0
neyi taze ve güzel görürsen onu. sebze yemeği kararını pazarda alıyoruz. Karnabahar bulursan güzel gider misal.
0
ben ara sıra şunu yapıyorum, pek keyifli oluyor:
(tarif iki kişilik)
1 orta boy kabak
1 orta boy patlıcan
1 orta boy havuç
2-3 yeşil biber
2-3 kırmızı biber
1 orta boy pattis
bunları jülyen doğruyorum. hepsini geniş, pek derin olmayan tencereye koyuyorum, kısık ateşte ara sıra karıştırıyorum. 10 dakikadan sonra dikkatli karıştırmak gerek, en erken pişen kabak dağılabiliyor. (onu en önce koysak da diyebilirsin ama ben sırayla felan uğraşmıyorum, hiçbişi değişmiyor. sadece karıştırırken işte...)
Sonra dilediğin baharat.. ben kimyonu ve isotu seviyorum. dilediğin kadar tuz. bazen, evde varsa soya sosu döküyorum azcık. o da güzel, ekşi bir tat veriyor ama yemeğin renkliliği direkt kahveye dönüyor. ve ceviz! varsa küçük küçük elinde kırıp at üzerine, karıştır. yerken arada gelen o kıtırlık çok güzel :) cevizi altını kapattıktan sonra koymanı tavsiye ederim, ne kadar diri kalırsa o kadar iyi. zaten sen sofrayı kurana kadar, kapalı tencerede o yumuşuyor.
sanırım bu kadar, umarım işine yarar. şimdiden afiyet olsun!
(tarif iki kişilik)
1 orta boy kabak
1 orta boy patlıcan
1 orta boy havuç
2-3 yeşil biber
2-3 kırmızı biber
1 orta boy pattis
bunları jülyen doğruyorum. hepsini geniş, pek derin olmayan tencereye koyuyorum, kısık ateşte ara sıra karıştırıyorum. 10 dakikadan sonra dikkatli karıştırmak gerek, en erken pişen kabak dağılabiliyor. (onu en önce koysak da diyebilirsin ama ben sırayla felan uğraşmıyorum, hiçbişi değişmiyor. sadece karıştırırken işte...)
Sonra dilediğin baharat.. ben kimyonu ve isotu seviyorum. dilediğin kadar tuz. bazen, evde varsa soya sosu döküyorum azcık. o da güzel, ekşi bir tat veriyor ama yemeğin renkliliği direkt kahveye dönüyor. ve ceviz! varsa küçük küçük elinde kırıp at üzerine, karıştır. yerken arada gelen o kıtırlık çok güzel :) cevizi altını kapattıktan sonra koymanı tavsiye ederim, ne kadar diri kalırsa o kadar iyi. zaten sen sofrayı kurana kadar, kapalı tencerede o yumuşuyor.
sanırım bu kadar, umarım işine yarar. şimdiden afiyet olsun!
0
Süpersiniz gençler. Bugün pırasa yapmaya karar verdim. Hiç sevmem pırasayı ama kendimi zorlayıp alıştıracağım. Bana da challenge olsun. Diğer tarifleri de başka günler değerlendiririm.
@cozuk düşünürlük bu tarif de epey güzele benziyor, aklımda olacak.
@hobareyy bu da ilginçmiş, bunu da deneyeceğim bi ara.
@cozuk düşünürlük bu tarif de epey güzele benziyor, aklımda olacak.
@hobareyy bu da ilginçmiş, bunu da deneyeceğim bi ara.
0
şimdi pazı kavurması, kara lahana gider. tarhana ya da yeşil mercimek çorbası da eklenebilir. ev yoğurdu biraz da ev turşusu.
0
0
semender
edit: http://eksiduyu.ru/902633kedi buldum :) 1 haftadır besliiyorz eve alma kararı aldık. daha önce bi dolu kedi besledim ama sadece mamasını veriyordum, başka bi bakım masrafı ve sorumluluk almadım.şimdi kediyi veterinerden getirdim. 50 lira iç ve dış aşı için aldılar. mama ve kum aldım 15 lira tu
edit: eksiduyu.ru
kedi buldum :) 1 haftadır besliiyorz eve alma kararı aldık. daha önce bi dolu kedi besledim ama sadece mamasını veriyordum, başka bi bakım masrafı ve sorumluluk almadım.
şimdi kediyi veterinerden getirdim. 50 lira iç ve dış aşı için aldılar. mama ve kum aldım 15 lira tuttu. tam 50 liram kaldı.
almam gerekenler,
kum kabı,
oturma yastığı,
vitamin.
benim bildiklerim.
başka ne almam gerktiğini çok acil yazar mısınız. çıkmam gerekiyor. ve 50 lirayla hangilerine öncelik vermeliyim. 5 dakka içinde çıkacam. acil cevap lütfen.
kedi buldum :) 1 haftadır besliiyorz eve alma kararı aldık. daha önce bi dolu kedi besledim ama sadece mamasını veriyordum, başka bi bakım masrafı ve sorumluluk almadım.
şimdi kediyi veterinerden getirdim. 50 lira iç ve dış aşı için aldılar. mama ve kum aldım 15 lira tuttu. tam 50 liram kaldı.
almam gerekenler,
kum kabı,
oturma yastığı,
vitamin.
benim bildiklerim.
başka ne almam gerktiğini çok acil yazar mısınız. çıkmam gerekiyor. ve 50 lirayla hangilerine öncelik vermeliyim. 5 dakka içinde çıkacam. acil cevap lütfen.
0
Kapalı (koku yapmaması ve dışarıya kum sıçramaması için) Kedi Tuvaleti (Kum Kabı).
Diğerlerini almak elzem değil.
Diğerlerini almak elzem değil.
0
oturma yastığı ve vitamin ilk etapta gereksiz.hatta oturma yastığı komple gereksiz. tırnaklarını törpülemesi böylece tırnaklarının fazla uzayıp takılmaması için tırmalama oyuncağı alacaksınız.
onun haricinde de öncelikli olarak kum kabı, ki kedinin yaşına boyuna göre, ilk etapta veterinerden sırf adı kum kabı olan naylon leğene bir dolu para vereceğinize, gidin normal ev ıvır zıvırı satan bir yerden kare ve ya dikdörtgen leğenlerden alıverin. petshopda kedi patisi desenlisi 20-30 lira, leğencide pati desensizi 5 lira.
onun haricinde de öncelikli olarak kum kabı, ki kedinin yaşına boyuna göre, ilk etapta veterinerden sırf adı kum kabı olan naylon leğene bir dolu para vereceğinize, gidin normal ev ıvır zıvırı satan bir yerden kare ve ya dikdörtgen leğenlerden alıverin. petshopda kedi patisi desenlisi 20-30 lira, leğencide pati desensizi 5 lira.
0
alice' in yazdığı gibi, kapalı alana kadar leğen, yastığa falan gerek yok. tırmalama için de internetten bak, mama, kum tırmalama şeyi derken kargo ucretsiz olur önümüzdeki ay yada iste elin bollaşınca
0
ilk etapta leğen gibi şeyler işinizi görür ancak oturup inceleyerek güzel ve kaliteli bir kapalı kum kabı alın. koku yapmaz, etrafa kum sıçratmaz, rahat edersiniz.
yatak, yastık filan bunlar güzel şeyler de %90 bunları kullanmayacağı için boşuna para sarfiyatı.
yine inceleyerek eğlenerek tırnaklarını törpüleyeceği bir tırmalama tahtası alın.
tırnaklarını mutlaka kestirin.
mama konusu önemli. marketlerde satılan whiskas tipi mamalar kedilerin sağlığı için zararlı. fast food gibi bunlar. ileri yaşlarda böbreklerinde vs sorun yapıyor kedilerin.
pet shoplarda satılan kaliteli mamalar var. proplan, hill's, royal canin vb. bunları kilo ile satan yerler var. kilo ile daha ucuz oluyor.
yaşadığınız yeri söylerseniz mama alabileceğiniz yer tarif edebiliriz belki.
yatak, yastık filan bunlar güzel şeyler de %90 bunları kullanmayacağı için boşuna para sarfiyatı.
yine inceleyerek eğlenerek tırnaklarını törpüleyeceği bir tırmalama tahtası alın.
tırnaklarını mutlaka kestirin.
mama konusu önemli. marketlerde satılan whiskas tipi mamalar kedilerin sağlığı için zararlı. fast food gibi bunlar. ileri yaşlarda böbreklerinde vs sorun yapıyor kedilerin.
pet shoplarda satılan kaliteli mamalar var. proplan, hill's, royal canin vb. bunları kilo ile satan yerler var. kilo ile daha ucuz oluyor.
yaşadığınız yeri söylerseniz mama alabileceğiniz yer tarif edebiliriz belki.
0
cemlemikonusuyorsun
Okulda hocalar var, cv'ye baksan manyak,doktorasini amerikada yapmis, bilmem kac sene orada kalmis vs. Gelgelelim adamlar ciddi manada zor konusuyor ingilizceyi. Aktarma sikintilari var. Cogu zaman duzgun cumle bile kuramiyolar.Normal mi?
Okulda hocalar var, cv'ye baksan manyak,doktorasini amerikada yapmis, bilmem kac sene orada kalmis vs.
Gelgelelim adamlar ciddi manada zor konusuyor ingilizceyi. Aktarma sikintilari var. Cogu zaman duzgun cumle bile kuramiyolar.
Normal mi?
Gelgelelim adamlar ciddi manada zor konusuyor ingilizceyi. Aktarma sikintilari var. Cogu zaman duzgun cumle bile kuramiyolar.
Normal mi?
0
Bazıları orada sadece Türk öğrencilerle takılıyor. Cemaat evlerinde kalanlar sadece birbirleri ile zaman geçiriyor, dışarıya açılmıyorlar. Hocaları ile iki kelam ederlerse ediyorlar. Bu yüzden İngilizce ileri bir seviye olmadan dönebiliyorlar.
Bazılarında da dil yeteneği olmayabiliyor, zorlayınca o kadar edebiliyor.
Ama genelde iyileştirip dönüyorlar.
Bazılarında da dil yeteneği olmayabiliyor, zorlayınca o kadar edebiliyor.
Ama genelde iyileştirip dönüyorlar.
0
Yo bizde bi PROF var ingiltere de 3 farklı okulda okumuş ama gel gör ki anlaşılmıyor ingilizcesi nasıl doktorayı bitirip ülkeye döndü hayret
0
akademisyen ingilizcesinde "doktorayı yapayım da gerisi önemli değil" mantığı var. benim hocalarım mesela ingilizce sunum yapacak kadar hakim değil ama adamlar prof. meslek açısından kabul edilemez, bence utanılacak bir durum. zira uluslararası bir sempozyumda yabancı konuklar soru soracak diye ödü bokuna karışan bir çok hoca gördüm.
0
okumuyorsa, yazmıyorsa, konuşmuyorsa dil çok kolay geriler diye de ekleme yapayım.
bildiğin unutmuş da olabilir.
malum memleketimizde okumak ve yazmak sevilmez. herkes tv seyretmeye meraklıdır.
bildiğin unutmuş da olabilir.
malum memleketimizde okumak ve yazmak sevilmez. herkes tv seyretmeye meraklıdır.
0
Türkçe'yi düzgün konuşamayan İngilizce'yi de düzgün konuşamaz. Öyle kişilerin Türkçe'lerine de dikkat edin, yine kendilerini anlatmakta zorluk çekeceklerdir. Bu dile yatkınlıkla alakalı bir şey sanırım. @aychovsk'nin de dediği gibi gittiği yerde sürekli Türklerle takılmalarının da etkisi büyük.
0
iş doktoraysa, önemli olan yazmak. yazabiliyorsa her türlü yapar bitirir o doktorayı, makalesini de yazar, prof. da olur.
ingilizce sunum yapamıyorlar diyorsanız, akademik sunum yapan bir japon görmenizi dilerim; adamların işi bu eksiklerini fazla fazla kapıyor ayrı...
tabi, nihayi olarak, tamamen kendini geliştirmekle ilgili ama aklınıza soruyu getiren, "hocalarım dandik mi?" düşüncesiyse ingilizceyi düşünmeyin.
Makaleleri var mı, bu makalelerde kaçıncı isimler, hep ikinci üçüncü isimler mi, birinci isim bir iki makaleleri mi var sadece? makaleleri kaç tane referans almış. size hocaların çaplarını en iyi bunlar söyler.
Mesela hocanızın 10 tane makalesi varsa ama hep ismi ortalarda-sonlardaysa muhtemelen hoca politik olarak ilk isimlerin önünü açıyordur, karşılığında ismini ekliyorlardır.
10 makalede ortada-sonda ama birinci isim olduğu, sadece bir ya da iki makalesi mi var; o zaman, o makaleyi,çalışmayı asıl yapanlar, hoca doçentliğe-profesörlüğe yükselsin diye hediye etmişlerdir. Böylece hoca da onların önlerini daha kolay açabilir. win-win bir çeşit.
Hocanızın makaleleri sürü sepet ama kötü dergilerde mi ya da referansı hiç yok mu; o zaman hocanın akademik çevrede yeterli saygınlığı yoktur, öyle çerezlik işlerle kendi çapında takılıyordur.
ingilizce sunum yapamıyorlar diyorsanız, akademik sunum yapan bir japon görmenizi dilerim; adamların işi bu eksiklerini fazla fazla kapıyor ayrı...
tabi, nihayi olarak, tamamen kendini geliştirmekle ilgili ama aklınıza soruyu getiren, "hocalarım dandik mi?" düşüncesiyse ingilizceyi düşünmeyin.
Makaleleri var mı, bu makalelerde kaçıncı isimler, hep ikinci üçüncü isimler mi, birinci isim bir iki makaleleri mi var sadece? makaleleri kaç tane referans almış. size hocaların çaplarını en iyi bunlar söyler.
Mesela hocanızın 10 tane makalesi varsa ama hep ismi ortalarda-sonlardaysa muhtemelen hoca politik olarak ilk isimlerin önünü açıyordur, karşılığında ismini ekliyorlardır.
10 makalede ortada-sonda ama birinci isim olduğu, sadece bir ya da iki makalesi mi var; o zaman, o makaleyi,çalışmayı asıl yapanlar, hoca doçentliğe-profesörlüğe yükselsin diye hediye etmişlerdir. Böylece hoca da onların önlerini daha kolay açabilir. win-win bir çeşit.
Hocanızın makaleleri sürü sepet ama kötü dergilerde mi ya da referansı hiç yok mu; o zaman hocanın akademik çevrede yeterli saygınlığı yoktur, öyle çerezlik işlerle kendi çapında takılıyordur.
0
baba jo
uzun süreli soruyorum, artık eskisi gibi neşeli oyuncu olmaz mı kısırlaştırılan erkek kediler?
uzun süreli soruyorum, artık eskisi gibi neşeli oyuncu olmaz mı kısırlaştırılan erkek kediler?
0
valla bizdeki normale döndü. 5-6 aya toplar demişti veteriner hekim.
aynı manyaklık devam. insanları ve diğer kediyi deli etme babında. tabi kilo alma ve biraz da durgunluk olabilir ama bu bünyeye bağlı sanırım.
edit: düşündüm de 5-6 aya mı topladı emin değilim, yani birkaç ay dedik ama tam sayıyı hatırlamıyorum. ama eski hareketliliğine döndü.
aynı manyaklık devam. insanları ve diğer kediyi deli etme babında. tabi kilo alma ve biraz da durgunluk olabilir ama bu bünyeye bağlı sanırım.
edit: düşündüm de 5-6 aya mı topladı emin değilim, yani birkaç ay dedik ama tam sayıyı hatırlamıyorum. ama eski hareketliliğine döndü.
0
yoo ben kısırlaştırdım gayet neşeli. hatta azgınlık zamanları bile tam geçmiyor. arada bir kafanızda "mayooooooov" diye bağırıyor. ama kısa süreli oluyor.
0
tarçın'da bir değişiklik olmadı. cinsel hayatı battaniyesiyle devam ediyor (dışardaki kısmını bilmiyorum tabi) hala yaramaz, hareketli ve neşeli
0
eksimeksi
var mıdır bildiğiniz?
var mıdır bildiğiniz?
0
çin yemeğini açık büfe tüketmeyin. çin mutfağı genellikle oldukça dikkatli yapılması gereken yemekler içeriyor (özellikle deniz ürünleri) ve açık büfede bu özeni yeterince gösterebileceklerini düşünmüyorum. ihmal sonucu sağlığınız tehlikeye girebilir, bu yüzden terciğiniz iyi bir çin lokantası olsun.
0
Cevahir graeat dong fang. Capacity şubesi daha iyiydi ama kapandı. Hep giderdik oysaki oraya. Bu arada ek bilgi olarak 21 lira açık büfesi.
0
Cevahir'deki hala duruyor mu bilmem ama açık büfe çok kötüydü orada.
birbirine benzeyen şeyler aynı bulamaca bulanarak kızartılmış. tabağın yarısı yenmiyor. (ki hayatta yemek bırakmam. ayıptır, günahtır ama yenmiyor bunlar)
velhasıl elinizdeki paraya biraz daha ekleyin. içecek içmeyin filan iyi bir yerde ağız tadıyla 1-2 çeşit yiyin yeter.
birbirine benzeyen şeyler aynı bulamaca bulanarak kızartılmış. tabağın yarısı yenmiyor. (ki hayatta yemek bırakmam. ayıptır, günahtır ama yenmiyor bunlar)
velhasıl elinizdeki paraya biraz daha ekleyin. içecek içmeyin filan iyi bir yerde ağız tadıyla 1-2 çeşit yiyin yeter.
0
lavazza
dinliyorsanız hangi müzikler?
dinliyorsanız hangi müzikler?
0
ara sıra dinlerim. siyaset bilimi alanında çalışıyorum ve ülkeler üzerine okuma yaparken, o ülkenin geleneksel müziklerini dinliyorum. misal sovyetler çalışırken kızıl ordu gibi veya antik yunan okuması yaparken troya, the great alexander film müzikleri gibi.
0
mümkün değil, dinleyemiyorum ben. zaten gereksiz atraksiyon bence.
0
normalde de caz dinliyorum. okurken de öyle oluyor. daha ziyade mellow tarzı şeyler. arada hard-bop, be-bop ya da contemporary caz tarzında.
0
okuma yaparken dinlemiyorum, ama ders çalışırken dinliyorum. 2000lerin popüler pop/rock müziklerini dinliyorum.
uyumadan önce klasik müzik ya da yogaya spaya uygun müzikleri açtığım için bende uyku etkisi yaratıyor, onlardan uzak duruyorum.
uyumadan önce klasik müzik ya da yogaya spaya uygun müzikleri açtığım için bende uyku etkisi yaratıyor, onlardan uzak duruyorum.
0
00 08
merhabalar.devlet yurdunda barınmaktayım.mutfak falan öyle şeyler yok yani.ders çalışırken bol bol kahve tüketiyorum.tek istediğim şu 3ü1 aradalardan kurtulmak,sütü kendim ısıtıp kahvemi kendim yapmak.bu uğurda daha önce şu türk kahve makinasında (küçük ketılımsı olanlardan) süt ısıtmayı denedim lak
merhabalar.
devlet yurdunda barınmaktayım.mutfak falan öyle şeyler yok yani.ders çalışırken bol bol kahve tüketiyorum.tek istediğim şu 3ü1 aradalardan kurtulmak,sütü kendim ısıtıp kahvemi kendim yapmak.bu uğurda daha önce şu türk kahve makinasında (küçük ketılımsı olanlardan) süt ısıtmayı denedim lakin yandı.hem sütün tadı yanık oldu hem de ketılın dibinde yanık kaldı.çıkmıyor hatta şimdi de o.
herneyse elektrikli ocak alıyim dedim ama bugün satıcı adam "bunlar ısıtmaya yarar abla öyle kaynatamazsın bişiler" dedi.bilemedim.
siz nediyorsunuz? kullanan varsa özellikle ? bişi kaynatmıyosa ne işe yarıyoki bu elektrikli ocaklar yahu...alıyimmi ocak..işe yaramazsa 50 liram çöp olcak ona da üzülüyom..
devlet yurdunda barınmaktayım.mutfak falan öyle şeyler yok yani.ders çalışırken bol bol kahve tüketiyorum.tek istediğim şu 3ü1 aradalardan kurtulmak,sütü kendim ısıtıp kahvemi kendim yapmak.bu uğurda daha önce şu türk kahve makinasında (küçük ketılımsı olanlardan) süt ısıtmayı denedim lakin yandı.hem sütün tadı yanık oldu hem de ketılın dibinde yanık kaldı.çıkmıyor hatta şimdi de o.
herneyse elektrikli ocak alıyim dedim ama bugün satıcı adam "bunlar ısıtmaya yarar abla öyle kaynatamazsın bişiler" dedi.bilemedim.
siz nediyorsunuz? kullanan varsa özellikle ? bişi kaynatmıyosa ne işe yarıyoki bu elektrikli ocaklar yahu...alıyimmi ocak..işe yaramazsa 50 liram çöp olcak ona da üzülüyom..
0
50 lira vermeyin ona yav, 30 liraya bulunuyor. ayrıca da kaynatırsınız canım, açık bırakmamaya ve yanında yanacak bir şey tutmamaya dikkat edin yeter.
0
Sizin alacaginiz ocagi bilmem de benim evde elektrikli ocak disinda bir sey yok, her seyi pisiriyor iste normal atesli ocak gibi. Sutu havada karada kaynatir zaten.
0
valla ya adam urunu gercekten kotu oldugu icin dogruyu soylemis ya da kicindan sallamis. ben senelerce elektrikli ocagi olan yurtlarda kaldim her yemegi de yaptik su da kaynatik normal ocak gibi. tek sikintisi ayari pek olmaz acarsin hemen isinmaz dur altini kisiyim diyemezsin odur yani.
0
Elektrikli ocakla da her şeyi yaparsın. Yani kaynatılır. "Yemek bile yapan var" diyenler neyin kafasında anlamadım. Normal ocakla tek farkı tüp yerine elektrikle çalışıyor olması. Ateş vermiyor diye niye ısıtmasın, pişirmesin? Öyle olsa neden elektrikli ocak diye bir şey olsun? Tüplü ocakta yapılabilen her şeyi elektrikli ocakla da yaparsın kısacası.
0
elektrikli ocak için arkadaşlar gereken şeyleri yazmışlar
da süt kettle vb şeylerde kaynatılmaz. bir tane ufak çelik cezve alın.
da süt kettle vb şeylerde kaynatılmaz. bir tane ufak çelik cezve alın.
0
CONTİ CAPPUCCINO SÜTLÜ İÇECEK HAZIRLAMA ROBOTU arat, istediğin mağazadan al.
İki tane aparatı var birisi sütü köpürtüyor (onu kahveyi pişirirken kullanma, iki taşım pişirince hep taşıyor) diğeri ise sadece karıştırıyor. karıştırma aparatı ısıtıcının altında takılı, bende yok sanma başta ben de öyle sandım kılavuzda yerini görünce anladım.
iki kez 1 numaraya veya bir kez 2'ye bir kez 1'e bas. harika oluyor işyerine aldım ben de.
İki tane aparatı var birisi sütü köpürtüyor (onu kahveyi pişirirken kullanma, iki taşım pişirince hep taşıyor) diğeri ise sadece karıştırıyor. karıştırma aparatı ısıtıcının altında takılı, bende yok sanma başta ben de öyle sandım kılavuzda yerini görünce anladım.
iki kez 1 numaraya veya bir kez 2'ye bir kez 1'e bas. harika oluyor işyerine aldım ben de.
0
gijilti
Bir yabancı modernist roman,Bir yabancı postmodern roman,Bir modernist Türk romanı,Bir postmodern Türk romanörneği okumak istiyorum. Akımlara en iyi örnek ne ise onları okumak istiyorum. Öneriniz.
Bir yabancı modernist roman,
Bir yabancı postmodern roman,
Bir modernist Türk romanı,
Bir postmodern Türk roman
örneği okumak istiyorum. Akımlara en iyi örnek ne ise onları okumak istiyorum. Öneriniz.
Bir yabancı postmodern roman,
Bir modernist Türk romanı,
Bir postmodern Türk roman
örneği okumak istiyorum. Akımlara en iyi örnek ne ise onları okumak istiyorum. Öneriniz.
0
yabancı m.: james joyce - ulysses
yabancı p.m.: john fowles - fransız teğmenin kadını (bu türün çok tipik bir örneği)
yerli p.m. : orhan pamuk - benim adım kırmızı
yabancı p.m.: john fowles - fransız teğmenin kadını (bu türün çok tipik bir örneği)
yerli p.m. : orhan pamuk - benim adım kırmızı
0
Joseph Heller madde 22 yi yabancı post modern romana örnek verebilirim. İroni çok vardı.
0
bu soruyu sorduğuna göre, okuduğun kitabın modern ya da postmodern olması sende bir farklılık hissettirmeyecektir. Ek olarak, akımların en iyi örneklerini anlamakta da zorluk çekeceğini tahmin ediyorum.
Modern roman için 19.yy'dan başlayıp James Joyce ile doruğuna ulaşan bütün eserleri okuyabilirsin. Ama, modern olanın başlarındaki iki örnek hep ilgimi çekmiştir: Mandeville'nin the fable of the bees eseri ile cervantes'in don quixote'si.
Postmodern roman için 1950 sonrasına bakman gerekir. Felsefedeki, psikanalizdeki ve görüngübilimdeki gelişmelerden oldukça etkilendiğinden; yapıtları anlayıp irdelemek çok daha zor. Umberto Eco, Samuel Beckett ve Nabokov'un bazı eserleri daha kolay anlaşılabilir örnekleri oluşturabilir. Belki varoluşçuları da işin içine katabiliriz. Bu işin ağır topu ise açık ara Barthes'dır kanımca.
Modern roman için 19.yy'dan başlayıp James Joyce ile doruğuna ulaşan bütün eserleri okuyabilirsin. Ama, modern olanın başlarındaki iki örnek hep ilgimi çekmiştir: Mandeville'nin the fable of the bees eseri ile cervantes'in don quixote'si.
Postmodern roman için 1950 sonrasına bakman gerekir. Felsefedeki, psikanalizdeki ve görüngübilimdeki gelişmelerden oldukça etkilendiğinden; yapıtları anlayıp irdelemek çok daha zor. Umberto Eco, Samuel Beckett ve Nabokov'un bazı eserleri daha kolay anlaşılabilir örnekleri oluşturabilir. Belki varoluşçuları da işin içine katabiliriz. Bu işin ağır topu ise açık ara Barthes'dır kanımca.
0
modernist ve postmodernist öğeler birlikte kullanılıyor genel olarak modernist romanlarda. postmodernist romanlarda da modernist öğeler kullanılabiliyor. sıkı sıkı çizgilerle ikisini ayırmak çok doğru değil o yüzden, onu belirteyim öncelikle.
james joyce, ulysses
umberto eco, gülün adı
modernist öğelerin ağır bastığı türk romanı olarak: oğuz atay, tehlikeli oyunlar, tutunamayanlar
orhan pamuk, kara kitap
yusuf atılgan, aylak adam, anayurt oteli
postmodernist olarak: orhan pamuk, benim adım kırmızı
hasan ali toptaş, bin hüzünlü haz, gölgesizler
nedim gürsel, boğazkesen
james joyce, ulysses
umberto eco, gülün adı
modernist öğelerin ağır bastığı türk romanı olarak: oğuz atay, tehlikeli oyunlar, tutunamayanlar
orhan pamuk, kara kitap
yusuf atılgan, aylak adam, anayurt oteli
postmodernist olarak: orhan pamuk, benim adım kırmızı
hasan ali toptaş, bin hüzünlü haz, gölgesizler
nedim gürsel, boğazkesen
0
biz okulda postmodern türk roman olarak orham pamuk - beyaz kale'yi okumuştuk.
ne yazıkki hala bilmiyorum neden postmodern.
ne yazıkki hala bilmiyorum neden postmodern.
0
yukarıda yanıt verdim ama king lizard ve protector önemli noktalara temas etmişler. m. veya pm. romanlardan birer örnek okumak sizin modernist romanı veya postmodern romanı tek başına anlamınızı sağlamayacaktır. hatta tam tersine örnek olarak okuduğunu kitabın kendine özgü özelliklerie bakıp modernist ve postmodern romanları yanlış da anlayabilirsiniz. öncesinde bu türlerin ne olduğunu anlatan kurgu-dışı bir kitap okumanız daha yerinde olacaktır.
0
soruya cevap veren arkadaşların bazısının ne yazık ki konuyu bilmedikleri görüyorum.
Modernist roman olarak Tutunamayanlar örnek verilmiş.
Tutunamayanları size kesinlikle tavsiye etmiyorum. Neden?
Çünkü Tutunamayanlarda hem modernist hem de postmodern ögeler içiçedir. Oğuz Atay Türk edebiyatında daha modernizm gelmeden postmodernizmi getiren bir roman yazmıştır.
bu akımların ne olduğunu, özelliklerini bilmeden Tutunamayanları okursanız kafanız çok feci karışır.
İtalo Calvino'nun Bir kış gecesi eğer bir yolcu romanı postmodernizm için çok öğreticidir.
modernizm için Thomas Mann, Robert Musil, Hermann Broch okursanız daha faydalı olabilir.
Yine Orhan Pamuk'tan Kara Kitap "postmodernizm" için mükemmel bir örnektir.
yine cevaplar arasında modern ve modernist karmaşası var :(
ne desem bilemedim.
Türk eğitim sisteminden çıkma birisi olarak modernizm ve postmodernizmi özellikle bir edebiyat altyapınız yoksa anlamanız çok zor. bir adet romanı hap gibi okuyup edebi akımını anlamak imkansızdır.
benim tavsiye önce klasisizm okuyun, iyice sindirdikten sonra modernizm ve postmodernizme geçin.
biraz edebiyat teorisi ve edebiyat tarihi okumanız da işe yarayabilir.
Modernist roman olarak Tutunamayanlar örnek verilmiş.
Tutunamayanları size kesinlikle tavsiye etmiyorum. Neden?
Çünkü Tutunamayanlarda hem modernist hem de postmodern ögeler içiçedir. Oğuz Atay Türk edebiyatında daha modernizm gelmeden postmodernizmi getiren bir roman yazmıştır.
bu akımların ne olduğunu, özelliklerini bilmeden Tutunamayanları okursanız kafanız çok feci karışır.
İtalo Calvino'nun Bir kış gecesi eğer bir yolcu romanı postmodernizm için çok öğreticidir.
modernizm için Thomas Mann, Robert Musil, Hermann Broch okursanız daha faydalı olabilir.
Yine Orhan Pamuk'tan Kara Kitap "postmodernizm" için mükemmel bir örnektir.
yine cevaplar arasında modern ve modernist karmaşası var :(
ne desem bilemedim.
Türk eğitim sisteminden çıkma birisi olarak modernizm ve postmodernizmi özellikle bir edebiyat altyapınız yoksa anlamanız çok zor. bir adet romanı hap gibi okuyup edebi akımını anlamak imkansızdır.
benim tavsiye önce klasisizm okuyun, iyice sindirdikten sonra modernizm ve postmodernizme geçin.
biraz edebiyat teorisi ve edebiyat tarihi okumanız da işe yarayabilir.
0
patos64
kaç aydır soruyorum kaç kez sordum,diyorum ki mezuniyet için ortalamayı ve ders kataloğunu tamamlamış öğrenci daha doğrusu bir tane zorunlu dersini tek ders sınavına bırakmış öğrenci, o arada tek derse girmeyip eğer gidip de toplam mezuniyet kredisini aşıp 3-4 seçmeli ders alırsa, o derslerden kalır
kaç aydır soruyorum kaç kez sordum,
diyorum ki mezuniyet için ortalamayı ve ders kataloğunu tamamlamış öğrenci daha doğrusu bir tane zorunlu dersini tek ders sınavına bırakmış öğrenci, o arada tek derse girmeyip eğer gidip de toplam mezuniyet kredisini aşıp 3-4 seçmeli ders alırsa, o derslerden kalırsa mezuniyetini etkiler mi etkilemez mi?
bir cevap yok anasını satayım, kimse sorsam başkasına yönlendiriyor.
diyorum ki mezuniyet için ortalamayı ve ders kataloğunu tamamlamış öğrenci daha doğrusu bir tane zorunlu dersini tek ders sınavına bırakmış öğrenci, o arada tek derse girmeyip eğer gidip de toplam mezuniyet kredisini aşıp 3-4 seçmeli ders alırsa, o derslerden kalırsa mezuniyetini etkiler mi etkilemez mi?
bir cevap yok anasını satayım, kimse sorsam başkasına yönlendiriyor.
0
bizde fazladan alınan dersler(kalmış da olsan geçmiş de olsan) silinmeden diploma verilmiyor. 1 tane fazla mesleki seçimlik alan arkadaşım, silinme olayından habersiz olduğu için 1 dönem uzatmıştı.
0
Not included olarak mi alınıyor? Öyle ise kalmak sıkıntı değil diye biliyorum. Ancak bunun sorulması gereken yer ekşiduyurudan ziyade ilgili okulun oğenci işleri değl mi? Bir de bazen bölümün öğrenci işlerindeki personel ana dairedekilerden daha iyi bilebiliyor böyle şeyleri.
0
üniversitelerin de yönetmeliği var yök'ün de. en sağlıklı yol resmi olarak bilgi edinme yoluna başvurup gelecek yanıta göre hareket etmeniz...
0
@ron dennis
cevap vermiyor ki adamlar :) cevap verseler adam gibi ona göre taktik geliştireceğim ama yok.
cevap vermiyor ki adamlar :) cevap verseler adam gibi ona göre taktik geliştireceğim ama yok.
0
benim bildiğim istersen üzerine 78 kredilik seçmeli ders al zorunlu dersi vermediğin sürece mezun olamayacağın.
0
olay şu, fazla ders alıyorum hepsi seçmeli. dönüyorum diyorum ki ben şundan kaldım bundan geçtim,, kaldıklarımda mezuniyeti mi etkiler mi sonuçta normalde mezuniyetime sadece o bıraktığım tek ders kalmıştı.. bende fazladan seçiyorum ama kalıp geçerim kaldığım mezuniyetimi etkiler mi çünkü normal şartlarda mezuniyetime o bıraktığım zorunlu ders kalmıştı sadece. onun tek ders sınavına girip mezun olabilir miyim mesele bu.
0
böyle kritik şeyleri ben olsam şansa bırakmam. öğrenci işleri denilen yerlerin güvenilirliği ortada. ayrıca siz sorarken bir şeyler değişmiş olabilir. yazılı başvuru, yazılı yanıt. en garanti yol budur
0
Her universitenin kendi ders alimi gecimi butunlemesi vs ile ilgili yonetmeligi var. Universiteler arasinda ufak farklar olabilir. Universitenizin web sitesinde mutlaka vardir. Ogrenci isleri daire baskanligina sorun bulamazsaniz
0
Okula göre değişir de aldığın seçmeliler, önceki seçmelilere saydırılacaktır. O sebeple onları vermedn mezun olamayacaksın, tabi biraz torpil vs bulup sildiremezsen.
0
afush
Böyle bir şey varmış diye duydum bir yerlerden. Ergenliğe benzer bir şekilde insan duygusal olarak değişiyor, sinirlerini ve duygularını kontrol etmekte zorluk duyuyor ve süreç bitiminde daha olgun bir karaktere kavuşuyormuş.Bazı kişilerde diğerlerine kıyasla daha sıkıntılı geçebiliyormuş. Bunu tecr
Böyle bir şey varmış diye duydum bir yerlerden. Ergenliğe benzer bir şekilde insan duygusal olarak değişiyor, sinirlerini ve duygularını kontrol etmekte zorluk duyuyor ve süreç bitiminde daha olgun bir karaktere kavuşuyormuş.
Bazı kişilerde diğerlerine kıyasla daha sıkıntılı geçebiliyormuş.
Bunu tecrübe edeniniz oldu mu?
Edit: Ve hatta başınıza geldiyse yaşadıklarınız hakkında biraz detay verirseniz süper olur :)
Bazı kişilerde diğerlerine kıyasla daha sıkıntılı geçebiliyormuş.
Bunu tecrübe edeniniz oldu mu?
Edit: Ve hatta başınıza geldiyse yaşadıklarınız hakkında biraz detay verirseniz süper olur :)
0
Onun yaş aralığı belli olmuyor diye biliyorum ve adı da ikinci ergenlik sanırım. Ben öyle bir dönemden geçtim evet..
0
ben de tam belirttiğin dönemlerde ergenlik benzeri bir süreçten geçtim şimdi karakterim oturdu, amma malmışım o zaman diyorum
0
hafiften mitolojik, astrolojik, sosyal deney veya her ne ise ona benzer bir tespitte bunun gibi bi bilgi görmüştüm.
komplo teorisi, koca karı uydurması gibi şeylerdi çoğu fakat biraz düşününce de olabilitesi var gibi gelmişti.
28-30 yaş bunalımlarından falan bahsediyordu, hayatın o dönemine kadar duygusal erişkinliğini tamamlayamamış bireylerin bu süreçte ölümü çok düşündüğünden, hayata karşı çok kırılgan olduklarından falan bahsediyordu. bu dönemi zararsız atlatanların, yapması gerekenleri zaten normal ergenlikten 28 yaşına kadar geçen sürede yaptığından, bu dönemde zorlananların ise değiştirmesi gereken şeyler olduğundan bahsediyordu.
ve ben de böyle bir dönemden geçtiğimi söyleyebilirim.
komplo teorisi, koca karı uydurması gibi şeylerdi çoğu fakat biraz düşününce de olabilitesi var gibi gelmişti.
28-30 yaş bunalımlarından falan bahsediyordu, hayatın o dönemine kadar duygusal erişkinliğini tamamlayamamış bireylerin bu süreçte ölümü çok düşündüğünden, hayata karşı çok kırılgan olduklarından falan bahsediyordu. bu dönemi zararsız atlatanların, yapması gerekenleri zaten normal ergenlikten 28 yaşına kadar geçen sürede yaptığından, bu dönemde zorlananların ise değiştirmesi gereken şeyler olduğundan bahsediyordu.
ve ben de böyle bir dönemden geçtiğimi söyleyebilirim.
0
Maalesef var. Şahidim. 28 yasima günler kala full time bir ergen gibi hissediyorum. Kafam inanılmaz karisik, sürekli bir şok hali. Nerede nasil davranacagini bilememe, huyun suyun değişmesi.
30 dan sonra karakter oturuyor diyorsanız biraz daha disimi sikayim bari.
30 dan sonra karakter oturuyor diyorsanız biraz daha disimi sikayim bari.
0
Tecrubelerim şöyle: ODTÜ'yu birakip evime döndüm. (3.sinifta idim)
Bu arada ağır depresyon teşhisi ile antidepresan kullaniyordum. Düzenli olarak da psikologa gidiyordum. Acaba budist rahiplerle munzevi hayatı mi yasasam, yoksa dansçı mi olsam gibi ikilemler icindeydim. Sonra intihar girişimi falan derken en dibe vurunca ayaklar, su yüzüne çıktım yavaş yavaş.. Tabii ki bir iki çok önemli insanin desteği ile oldu biraz da bu. 22 yaşımdaydım.
Bu arada ağır depresyon teşhisi ile antidepresan kullaniyordum. Düzenli olarak da psikologa gidiyordum. Acaba budist rahiplerle munzevi hayatı mi yasasam, yoksa dansçı mi olsam gibi ikilemler icindeydim. Sonra intihar girişimi falan derken en dibe vurunca ayaklar, su yüzüne çıktım yavaş yavaş.. Tabii ki bir iki çok önemli insanin desteği ile oldu biraz da bu. 22 yaşımdaydım.
0
Varsa da ben henüz erişemedim çünkü ailecek ergen takılıyoruz bunalımdayız
0
oluyor ya tam 23-24 gıbı cok kotu zamanlar gecırdım ben de. yenı yenı su yuzune cıkabıldım. hala da ara ara gelıyor bu ergenlık.
0
Benim zamanımda ergenlik bilinmiyordu, normal büyüdük biz. O yaşlarımda duygusal olarak değişiklik olmadı, sinirlerimi, duygularımı kontrol etmekte zorlanmadım. (54 k)
Bu dediklerin menopoz ve gebelik belirtileri. Menopozda ve gebelikte oluyor duygusal devinimler; hiç olmaz zamanda ağlayıveriyorsun ya da sevinince epeyce seviniyorsun havalara uçuyorsun filan.
Bu dediklerin menopoz ve gebelik belirtileri. Menopozda ve gebelikte oluyor duygusal devinimler; hiç olmaz zamanda ağlayıveriyorsun ya da sevinince epeyce seviniyorsun havalara uçuyorsun filan.
0
gercekten var miymis oyle bir sey! simdi rahatladim. ben tam o donemdeyim/25 y.
0
yoo ben duymadım böyle bi şey. 22 yaşından beri filan çok olgunum. asdlfjd. quarter life crisis diye bi şey var o yaşlarda yaşanan ama onun da ergenlikle ilgisi yok.
0
çoğu arkadaşımızın 24 yaşında ergenlikten çıktığını zannetmiyorum ki bir de ikincisine girsinler.
bu kadar basit.
bu kadar basit.
0
youkoso hitori bocchi
"Karbonat" ile "hamur kabartma tozu" aynı şeyler mi? Karbonatlı tarife kabartma tozu kullanayım mı?
"Karbonat" ile "hamur kabartma tozu" aynı şeyler mi? Karbonatlı tarife kabartma tozu kullanayım mı?
0
kabartma tozu karbonatın tepkimesiyle (karıştırılan bir asit sonucu) oluşur ve de içinde tepkimeyi oluşturacak asitler vardır. karbonatlı tarifte asitli malzeme varsa şayet (sirke, limon) onu çıkartıp kabartma tozu kullanabilirsin.
0
İkisi aynı şey değil fakat kabartma tozunun olmadığı dönemlerde, aynı etkiyi yaratsın diye karbonat kullanılırdı.
0
karbonat kabartma tozu ile karşılaştırıldığında çok yoğun ve güçlü kalıyor.
birbirini eşit olarak karşılamıyor yani, ayarını tutturamayabilirsiniz.
birbirini eşit olarak karşılamıyor yani, ayarını tutturamayabilirsiniz.
0
